13 Ocak 2010 Çarşamba

2010'da Esnaflara ait felsefemizi yeşertmeliyiz.


2010'da Esnaflara ait felsefemizi yeşertmeliyiz.

Ben siftah yaptım komşum yapmadı anlayışı.

1954 yılından bu yana esnaf ve sanatkârlar dernekleşerek mesleki olarak örgütlenmelerini tamamlamıştır. Beraberinde, ekonomik ayağı olan esnaf kefalet kredi kooperatifleri de oluşmuştur. Küçük esnaf ve sanatkâr 1980'e kadar ülke burjuvasının(zenginler) tekelleşmesinden çok fazla zarar görmemiştir. 1980 sonrası gelişen serbest piyasacı, neo-liberal ekonomik politikaların etkisi altına girerek 1994 yılında 5 Nisan kararları ile ciddi bir darbe almıştır.

Dünya çapındaki tekelci kapitallerin “Gümrük Birliği Anlaşması” ile ülkemizin ekonomisini kendilerinde tekelleştirerek 2001 krizinde ise ciddi bir sorun yaşamışlardır. Tekelci kapitallerin ekonomik doyumsuzluğu, küçük esnaf ve sanatkârları ekonomik bunalımın içine sokmuştur. Son 10 yıl esnaf ve sanatkâr için çok sancılı geçmiştir. Sancılı geçmesinin sebebi, dünyada ve ülkede gelişen ekonomik politikalardır. Yukarıdan aşağıya gelişen yok etme politikasına karşılık, bizler aşağıdan yukarıya var olma mücadelesini vermeliyiz. Serbest piyasacı ekonomik anlayışın, ticari ve mesleki ahlakını yok ettiği için eski dayanışma ve yardımlaşma felsefemizi tekrardan hayata geçirmeliyiz. “Ben siftah yaptım. Komşum yapmadı.” Anlayışı ile hareket ederek birbirimiz için yaşamalıyız. Bencilce davranmanın hiçbirimize faydası yoktur. Çünkü el emeği ile geçinen esnaf ve sanatkârlar kesiminin sermayeye dayalı gücü yoktur. Sermayeye dayalı güçlere karşı birlik olup örgütlenmezsek günün birinde teslim olmak zorunda kalırız.

Alışıla gelmiş yönetim anlayışlarını muhakkak değiştirmeliyiz. Kendi başına üyeleri adına karar almayı terk edip. Birlikte karar alma ve yönetme anlayışını yaşatmalıyız. Doğrudan katılımcı demokratik yöntemlerle yönetme anlayışını paylaşmalıyız. Esnafların ve sanatkârların çektiği sıkıntıların bir nedeninin de yönetim anlayışlarından kaynaklandığını düşünüyorum.

Perakendeci esnaf kesimimiz, el emeğiyle geçinen esnaf kesimimiz ve hizmet sektörümüz olan esnafımızla ortak çıkarlarımızı dayanışma ruhunu geliştirerek hayata geçirmeliyiz. Demokrasinin gereği olan seçimlerimiz vardır.

Akhisar'ımızda 14 esnaf ve sanatkârlar odaları var. Bu yılın Ocak, Şubat ve Mart aylarında 4 yıllık yetki alma ve yönetme seçimleri vardır.

Mevcut oda başkanlarınla ve yönetimleriyle yürümeyeceğini düşünmekteyim.Çünkü aşağıdaki esnaf kesiminin hiç bir sorunuyla ilgileri yok.Yukardan aşağıya yönetilen bir yapıları var.En büyük HOCALARIDA birlik başkanı olan kişidir.Her kongrede divanı iyi kullanarak üyeleri farklı yönlendirerek kullanacakları başkanları ve yönetimleri seçmekteler.Bundan sonraki seçimlere girecek odalara bir uyarım olsun.Divan seçimini çok iyi yapın.

Muhalefet çıkararak seçim dönemlerini bir araç olarak kullanabiliriz. Kazanmamış olsakda tüm esnaf ve sanatkârların kulaklarına kar suyu kaçırmalıyız.  

 Yeni yılda tüm esnaf ve sanatkârların haklarının, savunulduğu bir yönetim anlayışına kavuşmasını dilerim.