2010'da Esnaflara ait felsefemizi
yeşertmeliyiz.
Ben siftah yaptım komşum yapmadı
anlayışı.
1954 yılından bu yana esnaf ve sanatkârlar dernekleşerek mesleki
olarak örgütlenmelerini tamamlamıştır. Beraberinde, ekonomik ayağı olan esnaf
kefalet kredi kooperatifleri de oluşmuştur. Küçük esnaf ve sanatkâr 1980'e
kadar ülke burjuvasının(zenginler) tekelleşmesinden çok fazla zarar
görmemiştir. 1980 sonrası gelişen serbest piyasacı, neo-liberal ekonomik
politikaların etkisi altına girerek 1994 yılında 5 Nisan kararları ile ciddi
bir darbe almıştır.
Dünya çapındaki tekelci kapitallerin “Gümrük Birliği Anlaşması”
ile ülkemizin ekonomisini kendilerinde tekelleştirerek 2001 krizinde ise ciddi
bir sorun yaşamışlardır. Tekelci kapitallerin ekonomik doyumsuzluğu, küçük
esnaf ve sanatkârları ekonomik bunalımın içine sokmuştur. Son 10 yıl esnaf ve
sanatkâr için çok sancılı geçmiştir. Sancılı geçmesinin sebebi, dünyada ve
ülkede gelişen ekonomik politikalardır. Yukarıdan aşağıya gelişen yok etme
politikasına karşılık, bizler aşağıdan yukarıya var olma mücadelesini
vermeliyiz. Serbest piyasacı ekonomik anlayışın, ticari ve mesleki ahlakını yok
ettiği için eski dayanışma ve yardımlaşma felsefemizi tekrardan hayata
geçirmeliyiz. “Ben siftah yaptım. Komşum
yapmadı.” Anlayışı ile hareket ederek birbirimiz için yaşamalıyız. Bencilce
davranmanın hiçbirimize faydası yoktur. Çünkü el emeği ile geçinen esnaf ve
sanatkârlar kesiminin sermayeye dayalı gücü yoktur. Sermayeye dayalı güçlere
karşı birlik olup örgütlenmezsek günün birinde teslim olmak zorunda kalırız.
Alışıla gelmiş yönetim anlayışlarını muhakkak değiştirmeliyiz.
Kendi başına üyeleri adına karar almayı terk edip. Birlikte karar alma ve
yönetme anlayışını yaşatmalıyız. Doğrudan katılımcı demokratik yöntemlerle
yönetme anlayışını paylaşmalıyız. Esnafların ve sanatkârların çektiği
sıkıntıların bir nedeninin de yönetim anlayışlarından kaynaklandığını
düşünüyorum.
Perakendeci esnaf kesimimiz, el emeğiyle geçinen esnaf kesimimiz
ve hizmet sektörümüz olan esnafımızla ortak çıkarlarımızı dayanışma ruhunu
geliştirerek hayata geçirmeliyiz. Demokrasinin gereği olan seçimlerimiz vardır.
Akhisar'ımızda 14 esnaf ve sanatkârlar odaları var. Bu yılın
Ocak, Şubat ve Mart aylarında 4 yıllık yetki alma ve yönetme seçimleri vardır.
Mevcut oda başkanlarınla ve yönetimleriyle yürümeyeceğini
düşünmekteyim.Çünkü aşağıdaki esnaf kesiminin hiç bir sorunuyla ilgileri
yok.Yukardan aşağıya yönetilen bir yapıları var.En büyük HOCALARIDA birlik
başkanı olan kişidir.Her kongrede divanı iyi kullanarak üyeleri farklı
yönlendirerek kullanacakları başkanları ve yönetimleri seçmekteler.Bundan
sonraki seçimlere girecek odalara bir uyarım olsun.Divan seçimini çok iyi
yapın.
Muhalefet çıkararak seçim dönemlerini bir araç olarak
kullanabiliriz. Kazanmamış olsakda tüm esnaf ve sanatkârların kulaklarına kar
suyu kaçırmalıyız.
Yeni yılda tüm esnaf ve sanatkârların
haklarının, savunulduğu bir yönetim anlayışına kavuşmasını dilerim.