Söz Uçar Yazı Kalır Ola Ki Söz Uçarsa
Yazımız Kalsın.
19
Ekim 2010 günü tesadüfen eski kasap haline de birkaç arkadaşa uğradım. Bu gün
saat 14.00 da belediyeye gideceğiz dediler. “Neden?” diye sorduğumda restore
nedeniyle iş yerinden çıkarıyorlar bizleri dediler. Vaktim olduğundan tamam
bende gelirim dedim. Belediye meclis solunun da 45 dakikalık bir toplantı
sonunda izlenimlerim sonucunda mal sahibi olan belediye kiracılarına yazılı
taahhütname vermeden, tahliye taahhüt ve garanti istemekteydi. Konuya dahil
olmak istedim. Konu hakkında kurum yetkililerinin hiç biri derslerine
çalışmadan alelacele yangından mal kaçırır gibi oldubittiye getirilmeye
çalışılıyordu. İzlenimimden elde ettiğim sonuç buydu. Mal sahibinin en
yetkilisi daha önceki aylarda Akhisar spor toplantısı diye başlayan daha
sonrada esnaf toplantısına çevrilen toplantıda belediyeyi bir şirket gibi
yöneteceğiz, demesinden yola çıkarak kamu kurumuna ait olan yerleri kendininmiş
gibi garanti istemekteydi. Ve karşılığında ise sözlü garanti veriyor. Şimdi
buradan soruyorum öncede eski garaj içinde kalan kiracıları da çıkardınız
hangisini alternatifsiz bıraktınız. Hiç birini. Peki, hala kasap halinde olan
küçük esnaf ve sanatkârlara ne garantisi veriyorsunuz. Kocaman bir SÖZ ya
uçarsa, sayın siyasi yetkililer o zaman siyaseten hesabını verirsiniz. Sayın
kamu kurumunun geçici sorumluları konuşmalara bakılırsa Başbakanın küçük esnafa
biçtiği rol olan şirketlerin bayisi yapma adımları olduğunu düşünmekteyim. Mal
sahibi olan en yetkili kişinin ağzından söylenen küçük küçük butik türü zeytin
yerler yapacağını ve bazı mesleklere izin verilmeyeceğidir. Farkında olmadan
ağzından kaçırılan bir sözden yola çıkarak restorasyon sonrası niyetinin orada
kiracı olanların lehine gelişmeyeceğini düşünmekteyim. Yerlerin 15 metrekare olacağını
ve bu konuda bazı mesleklerin ruhsatlarında metre kare arandığı. Şimdi
soruyorum. Mal sahibine yine vereceğiniz kişilere ruhsatın metre karesi nereden
çıktı? Şimdiki ruhsatlar nereye gidiyor? Çöp torbasına mı? Bu potu kırman
niyetinin oradaki esnafların lehine olmadığı aleyhine olduğu anlaşılmıştır.
Toplantıdan
sonraki gün mal sahibinin dilaltından kaçırdığı niyetini okuyarak bir yazı
yazdım esnaf arkadaşlara alta var okuyabilirsiniz. Mal sahibi çabamın ve
mücadelemi öğrenmiş olacak ki 21 Ekim 2010 günü memurlarını göndererek yarın
yani 23 Ekim günü saat 14: 00 da tahliye taahhüdünde bulunmak için belediyede
olun sözlü çağrıda bulunmuşlardır. Hızlı gelişmeye karşılık bende hızlı
davrandım her yıl tek taraflı sözleşmeyi fes dilekçeleri olduğunu öğrendim ve
bir avukatla bu konuyu enine boyuna öğrendim tek taraflı fes kendilerini bağlar
ve tahliye taahhüdünü isteyen mal sahibinin de restore edeceğinden taahhüde
bulunması gerekir. Gerekçesi ise yerin yıkılmayacağıdır. (Eski garajın konumu
farklıdır. Çünkü orası yıkılarak yerine yeni bina yapılmıştır. Onlara
alternatif sunulurken restore edilen yere yazılı garanti değil sözlü garanti
verilmiştir dilerim sözler uçmaz bizde yazıyla garantiye alalım istedim)
Restore edilen yerlerin sonrası da kiraya verileceğinden eski kiracılar hak
sahibidir. Bu konu hakkında da bir yazı yazdım tüm esnaf arkadaşlara dağıttım.
O yazıda aşağıda var. Sonuç ne oldu 32 esnaf arkadaşlardan 27 si imza atarak
01.01.2011 tarihinden itibaren iş yerlerini tahliye edeceklerinin taahhüdünde
bulundular. 5 kişi taahhüt almadan atmam demektedir. Hemen bir gün sonrası
tekrar gittiğimde ne olduğunu öğrenmek için 27 kişi imza attığını 5 kişi
atmadığını öğrendim. Atmayan arkadaşların gerekçesi benim araştırmam üzerine
atmadıkların öğrendim. Dilerim sonuna kadar direnirler hak verilmez alınır
şiarını tasdikli kazanırlar. Atanların birçoğu ise korku ve sindirme
politikasından dolayı attıklarını söylediler. Mesela birinin bana gerekçe
olarak söylediği yarın öbür gün gelip suyumu kesecekler memurlarını göndererek
ceza kesecekler demesidir. Korku ve baskı ile yaşam alanlarımız gasp
edildiğinin işaretlerini görmekteyiz.
Evet,
birçok kurum ve siyasi yapılar şimdi bu konuyla ilgili hep birlikte sınava
verecekler. Özellikle toplantı esnasında mal sahibinin en yetkili kişiyle
birlikte oturan oda başkanında ve kiracı olan oda başkanı da bu konuda sınava
tabi tutulacak. AKP nin genelden başlayarak yerelden de kimseye sormadan kendi
bildiklerine göre toplumsal yaşam alanlarımızı dizaynın etme baskısına karşı,
şimdi ezilen küçük esnaftan doğru mücadeleyi başlatma zamanıdır. Küçük esnaf ve
sanatkârı ötekileştirerek kentin kıyılarına veya TÜSİAD'ÇI, MÜSİAD'ÇI
şirketlerin bayisi yapmak istemektedir. İlkönce çift çileri sonrasında işçileri
şimdide küçük esnafı bitirme girişimleri başlamıştır. Zincir mağazaların
sahipleri ya TÜSİAD ya da (genç işadamları) MÜSİAD (aktif işadamları)üyesidir. Küçük esnaf ve sanatkârlar bu şirketlerin
tehdidi altındadır. Evet, sayılarının 6 bin olan küçük esnaf ve sanatkârlarının
oda başkanları ve yöneticileri bu yaşanan yok etme politikasına karşı ne
yapmayı düşünüyorsunuz yoksa bulunduğunuz odaların gücünü kendi kişisel
çıkarlarınız için mi kullanıyorsunuz birileri gibi?
Sevgili
mal sahibi kurum yetkilisi 19 Ekim 2010 günü toplantı esnasında konuya dâhil
olmak için söz aldığımda canınızı sıkmış olabilirim. Size mecazi anlamda
kullandığınız bir sözü hatırlatmak isterim “Vedat beye bakılırsa kılıçları
çekmemiz lazım” “ve ben şimdiye kadar ne söz veriyorum dediniz”. Herhalde bizde
aptal değiliz sizin tüm konuşmalarınızı dinledim ve konuşmalarınızdan elde
ettiğim izlenimlerimin doğrultusunda söz aldım. Mecazi anlamda size ve bu güne
kadarki gerek genel gerekse yerel yönetim anlayışınıza 2008 yılının başında kılıç
çektim hiç mi farkında değilsiniz? Siz yüzde onluk bir kesim için yereli
yönetiyorsunuz diğer yüzde doksanına da bizim istediğimiz gibi davranacaksınız
demektesiniz. Bende yüzde doksanlık bir kesimden doğru, doğrudan demokratik
yöntemlerle birlikte yöneteceğiz demekteyim. İşte bende KILICIMI bu yönlü kullanıyorum. Bundan sonraki siyasi çalışmama ve
kalemime alışmak zorundasınız. Çünkü sizler yöneten bizlerde yönetileniz.
Üretenlerin yönettiği bir yerel yönetim olana dek mücadelemiz devam edecektir.
Ezilenlerden doğru yanlışlarınıza bunda böyle müdahalem her alandan olacaktır.
Bu yüzden size ve çevrenize verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.
Sizlerin ellerinizde tüm medya kanalları, kurumların olanakları ve ekonomik
kaynaklarınız var. Propaganda yapmak için tüm yaşam alanlarını
kullanmaktasınız. Müsaade edin de fırsat bulduğumuz toplantılarda ve haberlerin
altına yorum yapalım küçücük köşeden müdahale edelim. Sakin olun sinirlenmeyin.
Hep birlikte birbirimize sabır edeceğiz selamete kavuşacağız. Her şeyi sizler
bilmiyorsunuz. 7 yıl yerelde 8 yılda genelde yaptıklarınız ortada duruyorken
susmamızı beklemeyin...
19 Ekim Salı Günü Belediyede Yapılan Toplantı
Üzerine
Esnaf Dostlara Açık Mektup
Tesadüfen
uğradığım birkaç esnaf arkadaştan duydum saat 14.00'da eski kasap hali'nin iç
ve dışında esnaflarla ilgili toplantı olduğunu. Akhisar haber sitesinde
yaklaşık 4 yıldır küçük esnaf ve sanatkârların sorunlarına ilişkin yazı
yazmaktayım. Üstlendiğim alana ilişkin konuya dâhil oldum. İzlemlerimin
sonucunda bir görüşte belirttim. Amacımız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek
olmalıdır. Sorunlarınıza ilişkin alınacak kararda lütfen ortak ve örgütlü karar
alınız. İşyerleri yılların geçmesi sebebiyle tahrip olur. Kiracılar da mal
sahibine şu, şu isteklerim var diye isteklerini sunar, karşılıklı çıkarlar
korunarak uzlaşma sağlanır. Bu güne kadar bu işyerlerinin döküklüğünden dolayı
işleriniz kötü olmuş da olabilir. Bu yüzden mal sahibi işyerlerine yatırım
yapmadığı için geldiğiniz konumdan sorumludur. Mal sahibi kendini garantiye
aldığı gibi kiracıya da garanti vermelidir.
1. RESTORASYON
için işyerlerinizden çıkmanızı isteyen mal sahibi tahliye taahhütnamesi
istiyorsa bunların karşılıklı çıkarlar korunarak garanti verilmelidir.
2. Çıkış
kararına karşılık giriş taahhüdünde de bulunmalıdır. Gününde teslim etmediği
her gün veya ay için tazminat ödemelidir. Bu karşılıklı çıkarlar taahhüt altına
alınmalıdır.
3.
Şimdiki verdiğiniz kiranın bedeli karşılığında restorasyondan sonrada yüzdelik
oran olarak bedeli şimdiden belirlenmelidir. Mesela, yüzde 20 gibi. Ve en
önemlisi çıkan esnaflara tekrar aynı kişilere verilebilmelidir. İhaleye tabii
tutulmamalıdır.
4.
Eski kasap hali'nin içine hangi mesleklere izin verilmeyecektir? Önceden
belirlenmeli ve o kişilerin mağduriyeti mal sahibiyle kiracı karşılıklı
görüşülerek kiracının çıkarlar korunmalıdır.
Mal
sahipleri maaşlı olduklarından dolayı esnaflığı bilmezler sıfırlanan işyerini
tekrar ayağa kaldırmak kolay olmayacaktır. Onun için kiralanan yerin
restorasyon sonrası raiş bedeli denen muallakta kalan rakamlara kanmamalısınız.
Aynı şekilde restorasyon sonrası rantı artabilir. Sizin dışında birileri
ihaleye girmeyecek garantisini muhakkak almalısınız. Mal sahibi
olmayabilirsiniz, ama bu güne kadar verdiğiniz kiradan dolayı o yerin kahrını
çeken olduğunuz için mal sahibinden daha fazla hak sahibisiniz.
Arkadaşlar hiçbir yasa meşru hakkınızı
elinizden alamaz! Bu bilinçle hareket edin.
Bu hakkı kazanmak
için birlikteliğinizi bozmayın.
Yok, tek başına kurtuluş! Ya hep birlikte ya da
hiç…
NOT: 8 yıllık yerel ve genel iktidardan
icatlarından dolayı küçük esnafın durumu içler acısı. Bazı komşu esnafların
durumu kötü olabilir. Bu yüzden ortak çıkarlarınız için mal sahibine karşı
zayıf durumda olmamak için dayanışmanızı güçlendirmelisiniz. Çok önemli esnaf
felsefemizi hatırlatmak isterim. Ben
Siftah Yaptım Komşum Yapmadı Anlayışı İle! Kamuyu oluşturmalısınız.
VEDAT
ÖZEL
YERELESNAF
KÖŞE YAZARI
Sakın Tahliye Taahhüdünde Bulunmayın İmza
Atmayın
Amacınız bağcıyı dövmek değil üzüm yemek olmalıdır.
Avukat
tan aldığım bilgi:
22. 07. 2010 günü mal sahibi
tarafından sizlere gönderilen tek taraflı fesi dilekçesi sadece kendilerini
bağlar. Sizleri bağlayan gününde parayı yatırmak ve kontrat şartlarını yerine
getirmek yeterlidir.
Mal
sahibi sizlerle oturup anlaşması gerekiyor. Haklarınızı almadan sakın ola
teslim olmayın hukuki olarak çok güçlüsünüz. Mal sahipleri sadece yıkılıp
tekrar yapılan binalar da anlaşma zorunluluğu yoktur. O yüzden sizlerin yerleri
restore edilecektir. Tahliye taahhüdünde bulunmasanız mal sahibi sizleri tek
taraflı fesine dayanarak mahkemeye gidecektir. Mahkemenin sonucu çok zaman
alacak olacağından. Bir kere kazancınız zaman ve yıkılmama sebebiyle tekrar hak
sahibi olma zorunluluğu olabilir. Elde edilmesi gereken haklar daha öncede
belediyeye ait bazı yerler değişikliğe uğradı. O yerlere alternatif yerler
sunularak anlaşıldı sizlere verilen alternatif olmadığı gibi bir daha geriye
gelme taahhüdü mal sahibi tarafından verilmiyor. Muallâkta kalan sözlerle
geçiştirmektedirler bir atasözü var söz uçar yazı kalır. Karşılıklı yazılı
taahhütler alınmadan tek taraflı tahüt vermeyin.
VEDAT
ÖZEL
YEREL
ESNAF KÖŞE YAZARI