Küçük Esnaftan
Çığlık Sesleri! KOSGEB'DEN Hibe Kredisi
Küçük
esnaf ve sanatkârların temsilcileri ne yaparlar? Ne işlerle meşguldür? Her dört
yılda bir yapılan seçimlerde alınan yetkilerini acaba layıkıyla yerine
getirdiklerine inanıyorlar mı? Başta bakkallar odası olmak üzere
konfeksiyoncular-manifaturacılar, terziler-penyeciler, Berberler-kuaförler, esnaf ve sanatkârlar,
marangozlar, lokantacılar odaları günlük rutin işlerinin dışında köklü çözüm
üretme becerilerini mi kaybettiler? Oda başkanları ve yönetim kurulu üyeleri
siyasi partiler gibi yalan yanlış vaatlerle göreve geldikten sonra kimlere
hizmet etmektedirler?
Bakkallar
odasının açıktan yerel yönetimin inisiyatifi doğrultusunda hareket
ettiği protokoller imzalayarak yerel basında yer almaktadır. Acaba birçok yerde
görev alan ahtapot olmaya çalışan bakkallar odasının başkanı neden köklü
çözümler üretme yerine kökten tekelciliğe yönlendirme protokolü imzalıyor? 30 kişiye verilecek KOSGEB kredisi için
çaba harcayan oda kaç tane bakkala hibe kredi almıştır? Tekelci kapitallerin
bitiremediği küçük esnaf ve sanatkârları, yerel yönetim eliyle değişik
yöntemlerle kararlar alınarak bitirilmeye çalışılıyor. Genel iktidar
yetkililerin küçük esnafı korumaya yönelik üzerlerine düşen görevi yapmayarak
tekelci zincir marketlerin bayi önerisini hayata geçirmeye çalışıyor. Bunun
içinde bakkallar oda yetkililerini kullanmaya çalışıyorlar. Bakkalın toplumsal
yaşamımızda önemli görevlerini unutmamak gerekir, bakkal yalnızca bakkallık
yapmıyor. Mahallesinin koruyucusu, görev almadan muhtarlık görevi en önemlisi
de kültürel bağları koruyan çocuklarımızın bakkal amcasıdır. Zincir marketlerle
bitirilemeyen bakkallarımız yerel yönetimle ve bakkallar odasıyla el ele
vererek üyelerini haksız rekabet ortamı yaratarak yok olmasının yolarını
açmaktadır.
Konfeksiyoncular
Manifaturacılar-Penyeciler ve Terziler odası başkanları nelerle meşguldür. Biri oda başkanlığının yanına
odasının yetkisini basamak yaparak yerel yönetimde aldığı görevini özel
işlerini yürütmek için ve hiç alanı olmayan işlerle meşguldür. Bu kadar ahtapot
olma yerine odasıyla ilgili görevini üstlenmesi daha uygun olur. Alanına
ilişkin görev yapmayacaklarsa diğer arkadaşlarına görevlerini devretmelidirler.
Şunu toplumumuzdaki görev almış kişiler bilmelidir ki, kendileri bulunmaz hint
kumaşı değildirler.
Diğer Yakın Grubun Temsilcisi Terziler ve
Penyeciler Odası başkanının yerel
seçimler de görev almak için çabası ve esnaf sanatkârlar kredi kefalet
kooperatifinde aldığı görev icabı yoğun çabasını, görev aldığı odasının üyeleri
içinde harcarsa sanırım beğenmediği odasına ait işler için biraz faydası olur.
Bu iki odanın üyeleri zincir mağazalardan zarar görmektedir. Aynı bakkallar
odası gibi yerel yöneticilerle KOSGEB kredisiyle açılan işyerlerinin takip
etmektedir. Zor durumda olan üyeleri için çaba harcamayan oda başkanı neye
hizmet ettiğini iyi bilmelidir. Bayilik ve tekelcilik bu alanlarda
hissediliyor. Bu iki odada da köklü çözüm üretme yerine başka görevler peşinde
koşturuyorlar. Yine iki odayı ilgilendiren küçük penye atölyeleri ilçemizde
ciddi bir bacasız fabrikalardı. Bunların akıbeti nedir? Ne gibi sorunları
vardır? Çözüm üretildi mi? Birçok kuruluşların işlerini yapmak için canla başla
çalışırken sayılarının binin üzerinde olan penye atölyeleri için ortak aklın
yaratılması gerekmiyor mu? Sürekli yerel basında yer almaktasınız. Üyelerinize
ilişkin yapılan işlerde yer alırsanız beğenmediğiniz odanızı sahiplenirsiniz.
Basamak yaparsanız başka yerlere tırmanmak için “Aslan yattığı yerden belli olur”
atasözüyle karşılaşırsınız. Tamamen hırs ve kariyer üzerine kurulmuş sistemden
geri dönmeli, öz eleştiri yapmalısınız. Çözüm üretmelisiniz.
Aynı Şekilde Berberler Odası Başkanı ve
Yönetimi de KOSGEB kredisiyle açılan
işyerine üyesini korumaya yönelik alternatif çözüm üretememiştir. Üyesinin ve
kendilerinin sorununu çözemeyen oda başkanları ve yönetimleri hükümetin
çıkardığı torba yasa af kanununu duyurusunu yapmaktadır. Af kanunun faizleri
silinse de asıllarını ödeyecek iş nerede. Rekabet ortamında mesleki ahlak
kararları alınmadığı müddetçe hiç bir sorun çözülemez. Demokratik olmayan oda
yönetim anlayışı bir kişinin aldığı kararlarla diktatörlük anlayışıyla
yönetilir. Hiç bir oda başkanı kendisi için bu kadar zor bir sorumluluk alamaz
almamalıdır. Kendilerine bu kadar sorumluluk yüklemeleri gelecekte kendilerini
ve meslektaşlarını çok büyük sıkıntılara sokacaktır. Tüm üyelerin yaşanan
sıkıntıya ilişkin çözüm önerileri vardır. Önemli olan otak aklın yaratılmasının
ortamlarını oluşturmaktır.
Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı ve
Yönetimi de göreve geldiği günden bu
yana kariyer peşinde koşmaktadır. Bürokratik ortamlarının ziyaretlerle geçen
zamanları, sistemin içine hapsolmaktadır. Çok vaatlerle iş başına gelen oda
yönetimleri yaptığı icraatlarının en önemlisi kasap halinin içindeki esnafların
çıkarılmasında taahhüt almadan imza atın demesidir. Ben küçük esnafın adına
birçok riski güze alarak kalem oynatmama karşılık sorumluluk sahibi oda başkanı
güvence almadan tüm kasap halindeki esnafın sorumluluğunu alarak imza
attırmıştır. Hiçbir garantisi olmayan esnaflarımızın 300 gün ne yapar ne eder
düşünülmeden yıllardır ekmek yedikleri yerlerini kaybetmek üzeredir. Ahtapot
odalardan biriside esnaf ve sanatkârlar odasıdır. Başkanı ve yardımcısı esnaf kefalet
kooperatifi için farklı farklı listelerden yarışa girerek odasının işlerini
unutarak kariyer peşine düşmüştür. Üyeleri ise yaşanan sorunlarına ilişkin
tepki göstererek eylem yapmaktadırlar. Fotoğrafçıların yaşadığı kurumlarla olan
sorunlarını sahipsizliklerinden çözüm üretme kendilerine kalmıştır. Yirmi
Fotoğrafçı esnafı zehir zemberek bir basın açıklaması yapmıştır.
Marangozlar Odası ise oda üyelerinin
karocular ve mermerciler sitesinden çıkarılma girişimine karşın hiçbir
girişimde bulunulmamıştır. Orada birçoğunun gelecekle ilgili kaygıları vardır.
Kaygıları işyerlerini kaybetmekle birlikte gidecekleri diğer siteler için yer
ve taşınma sorunları vardır. Kurulan kooperatifi yönetimi ise kendileri için
hazineden alınan yerin pay edilme peşindedirler. Muallâkta kalan 35–40 esnaf
sorunları gelecekle ilgili kaderlerine terk edilmektedir.
Lokantacılar Odası başkanı ise birlik yönetimiyle olan ilişkisi geçtiğimiz 2009 yılı itibarıyla ilgili
oda aidatlarının yüzde yüz yükselmesinin çalışmasını bizzat kendileri
yürütmüştür. Ve bu konuda gelen eleştirileri 2009 yılında göstermelik bu yıl
için uygulanmasın çalışmasını yaparak başaramamıştır. Yine fiyat artışının
yüzde yüz yükselterek uygulamaya sokulmuştur. 68 TL olan aidat şimdi ise 159 TL
olmuştur. Yüzde yüz artmayan işlerimiz yüzde yüz artışla aidat alınmaktadır.
Yani İstanbul'daki bir berber kaç para aidat ödüyorsa Akhisar 'da ki de aynı
aidatı ödeyecektir. Diğer meslek gurupları için de aynı uygulama hayata
geçmiştir. Zincir mağazalar gibi tekelden yemek fabrikalarına esnaf odaları
yemek davetleri yapmaktadır. Oysa küçük
esnaf dayanışması sağlanarak bölgelerdeki lokantacı esnaflarımızla görüşülerek
ekonomisi geri dönüştürülebilinir.
Sonuç
olarak yaz yaz bitmez sorunlarımız neden böyledir, niçin böyledir. SORGULANMALI. Sistem den beslenenler
sistem karşıtı olamaz. Demokratik anlayışımızdan kaynaklı sunulana razı olmak
sonuçlarını katlanmaktır. Mutlaka yukardan büyük dediğimiz kimseler
dayattıkları sistem bertaraf edilmelidir. Aynı sanayi esnafının yaptığı gibi
aynı fotoğrafçı esnafının yaptığı gibi aşağıdan gelen bir dalga ile HAK
talebinde bulunmalıyız.
İlçemizdeki
on dört oda başkanı ve yönetimleri. İlçemizdeki küçük esnaf ve
sanatkârlarımızın durumu içler acısıdır. Küçük esnaf ve sanatkârların
toplumumuzda çok önemli bağları vardır. Bu bağları koparılamadı bizdenmiş gibi
görünen mevcut hükümet ve yerel yönetim faklı bayilik sistemleri geliştirmekte.
Yani bizlerin bağımsızlıklarımızı ellerimizden alarak kendilerine bağımlı halle
getirmek istemektedirler. Af kanunu diye çıkarılan yasanın içinden küçük esnafa
çay kaşığıyla bir şeyler verildi gösterilerek. Asıl tekelci zincir mağazaların
borçları kepçeyle götürülerek af edilmiştir. Devletin ve kurumların istihdama
yönelik yatırım yapması gerekirken ilçemizin en önelli yerleri inşaat
halindedir. Yapılan yerler tamamen tüketime yöneliktir. Hepsi de zincir
mağazalar tarafından yapılmaktadır. Küçük esnafa çıkarılan af
taksitlendirmesinin ödenebilmesi için iş yapmaları gerekiyor. Hükümet bir taraftan af çıkarıyorum diyerek
böbürlenirken diğer taraftan onlarca esnafın borcu kadar yandaşlara KOSGEB
kredisi ile hibe verilmektedir. Yani tavşana kaç tazıya tut demektedir.
Seçimlere giderken bu oyuna gelmemeliyiz kökleri küçük esnafa dayalı
olan bu iktidardan mutlaka hesap sormalıyız.