12 Haziran da İktidarın Genel Başarısı ve Yerel
Başarısızlığı
Genel seçimde AKP'NİN yerelin başarısızlığı yaklaşık iki
yıl önce atama yönetimin işbaşına getirilmesiyle başlayan ve final olarak
vekillikle biten süreci okumak istiyorum. İlçe yönetiminin iş başına geldikten
sonra hem yerel hem de genel seçimden parçalanmışlıktan pay kaparak başarılı
olmuştur. Geçtiğimiz yıl ise referandumdan genelde yüzde 57 beldelerde yüzde 63
merkezde ise yüzde 60 oranında ret sonucu yaşamıştır. Sanırım ülke genelinde
etkileyemedikleri ilçelerden biri demokrat yapısı sağlam olan Akhisar'ımızdır.
AKP ne kadar yerelde ve vekillikte iktidar olsalar bile istenmeyen siyasi yapı
olduklarını biliyorlar. Önde gelenlerinin kurdukları sahte insan ilişkilerinin
çıkara dayalı oldukları bir gerçek.
12 Haziran seçimlerinden alınan başarısızlığın sebepleri
7 yıllık yerel iktidarda yapılan yanlışlardır. Ne yerel ne de genel
politikalarında istihdama yönelik hiçbir adım atılmamıştır. Göstermelik yapılan
işler tamamen cemaat-tarikat ilişkileriyle kurumlara alınan güvencesiz ve
sendikasız taşeron işçilerdir. İlçe yönetimi tüm kurumlardan sorumlu üyelerle
yönetilir durumdadır. Başta yeni vekilimiz olmak üzere hepsinin kurumların
üzerindeki siyasi baskısına rağmen seçimlerde başarı sağlayamamıştır. Merkezde
aldığı oyun yüzde 39.02 gelecekte çok daha kötü olacağının sinyallerini
vermiştir. Tekelci anlayışlarını terk etmeyen yerel yöneticiler gelecekte
ilçemizde sert muhalefete maruz kalacaktır. Özellikle esnaf ve sanatkârlarla
girdiği gereksiz kapışmanın önümüzdeki seçimlerde hesabını siyaseten
vereceklerdir. İlçe nüfuzumuzun bir kısmı özel sektörde çalışan kesimi ise
sendikasız, güvencesiz ve geleceksizdir.
Çok haksızlıklara maruz kalan işçi kesimi vahşice sömürülmektedir. Gelecek 5 yıl
içersinde şehrimizin çevresini sermayenin tüketimine yönelik dizayn edilmesi en
önemli handikaplarından bir olacaktır.
AKP'NİN geçtiğimiz üç seçimdeki başarısızlığı aslında
örgütlü muhalefetin olduğundan değil. İlçemizde siyasetin toplumsallaştığı toplumun
siyasallaştığının bir işaretidir. Yani ilçemiz de bilinçli seçmenimiz vardır.
Genel ve yerel iktidar aldığı oya bakılırsa bir kesiminin tekelci kapitaller
olduğu ve diğer kesiminin ise yoksul mahallelerden alındığı görülecektir. Yeni
seçmenin diğer seçimlere oranla 6 bine yakın artmasına rağmen birinci
parti olamamıştır. Ne yeni seçmenden oy almıştır. Ne de önceki seçimden aldığı
oyu koruya bilmiştir.
2009 yılında yerel seçimlerde 14
mahallenin yalnız 6'sın da birinci parti olmuştur.8 mahallede ise
başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Belediye başkanlığını kazansa da belediye meclis
üyeliklerin de muhalefet meclis üyeliklerine göre
ikinci konumundadır.
2010 referandum oylamasında ise 14
mahallenin 3'ünde EVET 11 mahallede HAYIR sonucu çıkmıştır. Yani göstermelik
anayasa değişikliğine yetmez ama evetciler gibi kanılmamış; vize
verilmemiştir.
2011 genel seçimlerinde 3. sıradan
Akhisarlı vekil adayı olmasına rağmen (diğer partilerden seçilecek yerden aday
olmadığı halde) belediyenin ve tüm kurumların gücünü kullanarak aldığı oyun
başarısızlık olarak AKP'NİN hanesine yazılmıştır.14 mahallenin 5'inde birinci
parti 1'inde ise 825–825 oy alarak berabere kalmıştır. Yaklaşık 9 mahallede
başarı sağlayamamıştır. İlçemize bağlı 9 belde de ise 2009 yılında 3 beldesinde
birinci parti olmuştur.6 belde de kazanamamıştır. 2010 referandum
sonuçlarında ise 1 belde de EVET çıkarmıştır.8 belde de HAYIR
çıkmıştır. Son genel seçimde de 3 beldede birinci parti olmuştur.6 belde de
kazanamamıştır. Sonuç olarak 87 köyden gelen başarı AKP'Yİ genel de birinci
parti yapmıştır. Bu alınan sonuçlara göre burada köylülerimizi imama bırakan
devrimci demokrat öğretmenlerimize sorumluluk düşmez mi?
Aslında o kadar siyasi zemini boş
muhalefet var ki ilçemizde, bu açık bir şekilde görülüyor. KESK'E bağlı kamu
sendikaları ve diğer işçi sendikaları çalışmıyor. Muhalif partilerin yerel
yönetimde yer alan üyeleri, çıkar ilişkileri peşinde koştuğu için muhalefet yapamıyor.
9 yılık genel 7 yıllık yerel iktidarın şehrimizde istihdama yönelik gözle
görülür bir çalışması yok. Ülke genelinde de aynı durumu görebiliriz. 9 yıllık
iktidar özelleştirme politikalarıyla geldiği nokta özel sektörün yatırımlarıyla
geçiştiriliyor. Yerellerimiz de de aynı yolda ilerlerken göstermelik çizilen
pembe dünya aslıda bir yalandır. Dönem dönem bazı kesimlerin bu ülkenin iyi
olduğu söylense de yaşam geçiştirilerek idare ediliyor. Ama son iktidar ne orta
direk bıraktı ne de alt tabaka bıraktı. Tamamen tüm yaşam alanlarımız
sermayenin insafına terk edildi. Orta direği ev araba borçlandırmasıyla 5–10
yılık geleceğini ipotek altına alarak yürümeyen sistemi, süründürerek yürütmeye
çalışılıyor. Yoksul kesimi ise sosyal yardımlarla sadaka vererek gelecek
güvencesizliğinin kader diye yaşatılıyor. Yaratılan Apolitik-Asosyal toplum
yapımızı yönetmeye çalışan iktidarın oyunu mutlaka bozulmalı. Bu konuda
sosyalistlere ve devrimcilere çok önemli görev düşüyor. Çok önem verdiğim işçi,
çiftçi ve küçük esnaf ve sanatkârlar kesimi doğrudan toplumsal yaşama müdahale
ederek bu gidişatı tersine çevirmelidir. Endüstriyel tarım ve alışveriş
merkezlerinin tekelleşmesiyle yaklaşık 10 milyon ülke nüfusu tehdit altındadır.
Şehrimizin yerel yöneticileri gerek tarımda gerekse zincir mağazaların
tekelcilerine geçtiğimiz bir yıl içinde ellerinden geleni yapmış, önünü açacak
yasal değişiklikleri de yerine getirmiştir. Bunu da somut olarak iki yapılan
çalışma da görebiliriz. Geçtiğimiz yıl yapılan Ulusal Zeytin Kongresiyle ve
Ticaret Merkezine dönüşecek olan bir bölgenin plan değişikliğiyle.
Bu iki
konuda önceki yazımın linkleri vardır.http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=377
Başbakanın
bizzat değindiği küçük üreticiler ve esnaflar şirketlerin bayisi olsun ve
bağımsızlıklarını bağımlı olsun isteğini yerine getirme girişimleri olarak ta
değerlendirebiliriz.
Not: Yeni çiçeği burnunda
milletvekilimiz 2009 Eylül ayında belediye meclis
salonunda muhtarlar derneğinin başkanını yalancı çıkararak küçük
düşürmüştür. Aslında bir gün sonra kendilerinin yalan söylediğ ortaya
çıkmıştır. Şimdi görev yaptığı mecliste muhtarların sosyal güvenceleriyle
ilgili sorunu halletmesini bekliyoruz.Bu konuda 10.09.2009 tarihinde yazım
vardır.okumak isteyenler için yazı başlığı AKP 'li Yöneticiler Tüm
Muhtarlardan Özür Dilemeli.! Linge tıklamanız
yeterlidir. http://www.akhisarhaber.com/author_article_print.php?id=176
Yazının
Sözü: Cehalet
Ayrıcalıklı Sınıfın Ustaca Kullandığı Bir Silahtır. KARL MARX