30 Haziran 2011 Perşembe

12 Haziran da İktidarın Genel Başarısı ve Yerel Başarısızlığı


12 Haziran da İktidarın Genel Başarısı ve Yerel Başarısızlığı


Genel seçimde AKP'NİN yerelin başarısızlığı yaklaşık iki yıl önce atama yönetimin işbaşına getirilmesiyle başlayan ve final olarak vekillikle biten süreci okumak istiyorum. İlçe yönetiminin iş başına geldikten sonra hem yerel hem de genel seçimden parçalanmışlıktan pay kaparak başarılı olmuştur. Geçtiğimiz yıl ise referandumdan genelde yüzde 57 beldelerde yüzde 63 merkezde ise yüzde 60 oranında ret sonucu yaşamıştır. Sanırım ülke genelinde etkileyemedikleri ilçelerden biri demokrat yapısı sağlam olan Akhisar'ımızdır. AKP ne kadar yerelde ve vekillikte iktidar olsalar bile istenmeyen siyasi yapı olduklarını biliyorlar. Önde gelenlerinin kurdukları sahte insan ilişkilerinin çıkara dayalı oldukları bir gerçek.

12 Haziran seçimlerinden alınan başarısızlığın sebepleri 7 yıllık yerel iktidarda yapılan yanlışlardır. Ne yerel ne de genel politikalarında istihdama yönelik hiçbir adım atılmamıştır. Göstermelik yapılan işler tamamen cemaat-tarikat ilişkileriyle kurumlara alınan güvencesiz ve sendikasız taşeron işçilerdir. İlçe yönetimi tüm kurumlardan sorumlu üyelerle yönetilir durumdadır. Başta yeni vekilimiz olmak üzere hepsinin kurumların üzerindeki siyasi baskısına rağmen seçimlerde başarı sağlayamamıştır. Merkezde aldığı oyun yüzde 39.02 gelecekte çok daha kötü olacağının sinyallerini vermiştir. Tekelci anlayışlarını terk etmeyen yerel yöneticiler gelecekte ilçemizde sert muhalefete maruz kalacaktır. Özellikle esnaf ve sanatkârlarla girdiği gereksiz kapışmanın önümüzdeki seçimlerde hesabını siyaseten vereceklerdir. İlçe nüfuzumuzun bir kısmı özel sektörde çalışan kesimi ise sendikasız,  güvencesiz ve geleceksizdir. Çok haksızlıklara maruz kalan işçi kesimi vahşice sömürülmektedir. Gelecek 5 yıl içersinde şehrimizin çevresini sermayenin tüketimine yönelik dizayn edilmesi en önemli handikaplarından bir olacaktır. 

AKP'NİN geçtiğimiz üç seçimdeki başarısızlığı aslında örgütlü muhalefetin olduğundan değil. İlçemizde siyasetin toplumsallaştığı toplumun siyasallaştığının bir işaretidir. Yani ilçemiz de bilinçli seçmenimiz vardır. Genel ve yerel iktidar aldığı oya bakılırsa bir kesiminin tekelci kapitaller olduğu ve diğer kesiminin ise yoksul mahallelerden alındığı görülecektir. Yeni seçmenin diğer seçimlere oranla 6 bine yakın artmasına rağmen birinci parti olamamıştır. Ne yeni seçmenden oy almıştır. Ne de önceki seçimden aldığı oyu koruya bilmiştir.

            2009 yılında yerel seçimlerde 14 mahallenin yalnız 6'sın da birinci parti olmuştur.8 mahallede ise başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Belediye başkanlığını kazansa da belediye meclis üyeliklerin de muhalefet meclis üyeliklerine göre ikinci konumundadır. 


            2010 referandum oylamasında ise 14 mahallenin 3'ünde EVET 11 mahallede HAYIR sonucu çıkmıştır. Yani göstermelik anayasa değişikliğine yetmez ama evetciler gibi kanılmamış; vize verilmemiştir. 

            2011 genel seçimlerinde 3. sıradan Akhisarlı vekil adayı olmasına rağmen (diğer partilerden seçilecek yerden aday olmadığı halde) belediyenin ve tüm kurumların gücünü kullanarak aldığı oyun başarısızlık olarak AKP'NİN hanesine yazılmıştır.14 mahallenin 5'inde birinci parti 1'inde ise 825–825 oy alarak berabere kalmıştır. Yaklaşık 9 mahallede başarı sağlayamamıştır. İlçemize bağlı 9 belde de ise 2009 yılında 3 beldesinde birinci parti olmuştur.6 belde de kazanamamıştır. 2010 referandum sonuçlarında ise 1 belde de EVET çıkarmıştır.8 belde de  HAYIR çıkmıştır. Son genel seçimde de 3 beldede birinci parti olmuştur.6 belde de kazanamamıştır. Sonuç olarak 87 köyden gelen başarı AKP'Yİ genel de birinci parti yapmıştır. Bu alınan sonuçlara göre burada köylülerimizi imama bırakan devrimci demokrat  öğretmenlerimize sorumluluk düşmez mi? 
        
            Aslında o kadar siyasi zemini boş muhalefet var ki ilçemizde, bu açık bir şekilde görülüyor. KESK'E bağlı kamu sendikaları ve diğer işçi sendikaları çalışmıyor. Muhalif partilerin yerel yönetimde yer alan üyeleri, çıkar ilişkileri peşinde koştuğu için muhalefet yapamıyor. 9 yılık genel 7 yıllık yerel iktidarın şehrimizde istihdama yönelik gözle görülür bir çalışması yok. Ülke genelinde de aynı durumu görebiliriz. 9 yıllık iktidar özelleştirme politikalarıyla geldiği nokta özel sektörün yatırımlarıyla geçiştiriliyor. Yerellerimiz de de aynı yolda ilerlerken göstermelik çizilen pembe dünya aslıda bir yalandır. Dönem dönem bazı kesimlerin bu ülkenin iyi olduğu söylense de yaşam geçiştirilerek idare ediliyor. Ama son iktidar ne orta direk bıraktı ne de alt tabaka bıraktı. Tamamen tüm yaşam alanlarımız sermayenin insafına terk edildi. Orta direği ev araba borçlandırmasıyla 5–10 yılık geleceğini ipotek altına alarak yürümeyen sistemi, süründürerek yürütmeye çalışılıyor. Yoksul kesimi ise sosyal yardımlarla sadaka vererek gelecek güvencesizliğinin kader diye yaşatılıyor. Yaratılan Apolitik-Asosyal toplum yapımızı yönetmeye çalışan iktidarın oyunu mutlaka bozulmalı. Bu konuda sosyalistlere ve devrimcilere çok önemli görev düşüyor. Çok önem verdiğim işçi, çiftçi ve küçük esnaf ve sanatkârlar kesimi doğrudan toplumsal yaşama müdahale ederek bu gidişatı tersine çevirmelidir. Endüstriyel tarım ve alışveriş merkezlerinin tekelleşmesiyle yaklaşık 10 milyon ülke nüfusu tehdit altındadır. Şehrimizin yerel yöneticileri gerek tarımda gerekse zincir mağazaların tekelcilerine geçtiğimiz bir yıl içinde ellerinden geleni yapmış, önünü açacak yasal değişiklikleri de yerine getirmiştir. Bunu da somut olarak iki yapılan çalışma da görebiliriz. Geçtiğimiz yıl yapılan Ulusal Zeytin Kongresiyle ve Ticaret Merkezine dönüşecek olan bir bölgenin plan değişikliğiyle.
Bu iki konuda önceki yazımın linkleri vardır.http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=377
Başbakanın bizzat değindiği küçük üreticiler ve esnaflar şirketlerin bayisi olsun ve bağımsızlıklarını bağımlı olsun isteğini yerine getirme girişimleri olarak ta değerlendirebiliriz.

            Not: Yeni çiçeği burnunda milletvekilimiz 2009 Eylül ayında belediye meclis salonunda muhtarlar derneğinin başkanını yalancı çıkararak küçük düşürmüştür. Aslında bir gün sonra kendilerinin yalan söylediğ ortaya çıkmıştır. Şimdi görev yaptığı mecliste muhtarların sosyal güvenceleriyle ilgili sorunu halletmesini bekliyoruz.Bu konuda 10.09.2009 tarihinde yazım vardır.okumak isteyenler için yazı başlığı  AKP 'li Yöneticiler Tüm Muhtarlardan Özür Dilemeli.!  Linge tıklamanız yeterlidir. http://www.akhisarhaber.com/author_article_print.php?id=176

Yazının Sözü: Cehalet Ayrıcalıklı Sınıfın Ustaca Kullandığı Bir Silahtır. KARL MARX

24 Haziran 2011 Cuma

Balkon Demokrasisine Karşı İki Defa Demokrat Olmak


Balkon Demokrasisine Karşı İki Defa Demokrat Olmak



   12 Haziran seçimlerin de genel Fotoğraf local İktidarın başarısı başarısızlığı ettik ettik.
           
            Seçimlere adil Olmayan 12 Eylül yasanının Sonuçları damga vurdu. Bir tek Bağımsız adayların dişleriyle tırnaklarıyla Elde ettikleri Başarı Ayakta alkışlanır. Bircok engellemelere ragmen Seçimleri Kendi gücüyle emeğiyle kazandılar ettik. 12 Hazirana Gelmeden once Göster Neler Yaşandı BİRAZ hafızamızda canlandıralım.
           
            2009 local seçimlerinde Bağımsız ADAY olmanin Ekonomik 500 TL Ueken 12 Haziran Seçimleri de yasa çıkarılarak 7 bin TL ye yükseltildi bedeli. Yasa 12 Eylül'ün TÜM engellerini ortadan Kaldırmak Yerine DAHA karşıtı Demokratik yasaların çıkarılması, darbe ürünü Olduğunuzu kanıtlamaz mı çıkarıcılar? Evet, darbe Sonrası hazırlanan projenin Bir Parçası oldugunu Ekonomik baskının Gün geçtikçe artacağını Adına ILERI Demokrasi diye yutturmalarına bizlerde inanacağız bunun ettik DAHA Radikal ettik. Karl Marx'ın "pışşşşk inandım." Sözünü söyleyerek Devam edelim.

            Yaşımın henüz 11 oldugu Zaman'ın ülkenin Politik ortamından Ba İstemez etkilendik. Asker el koydu Yönetime. Civil Yaşamı gasp Ettiği dönemden met Yana, kaydettik ettik izledik Gerek babamın siyaseti Eklendi çok sevdiğinden dolayı gerekse mesleğimin Siyasetin odak Noktası olmasından dolayı darbe Sonrası yaşananları Bir Film Gibi. Geldiğimiz 2011 seçimlerinde SIM Express baskıyı HALA YAŞIYORUZ Zulmü ve 12 haziran Yili. Sıkıyönetim Ile jandarma-polis baskısıyla idare Edilen iller İlçeleri yine yaşadık ettik. Ey Demokrasi oyunu Oynayan sahte bukalemun yüzlüler! Bu nasıL Demokrasi? Nerede barajının hak gaspları mı kalktı on Yüzde? Hazineden Alınan bilgiye paralarla ülkem insanına Kendi paranızmış Gibi dağıttığınız her defasında Yine Bir Sorunlar yumağı Ile biriktirdiğiniz halkların dısında kararlar aldığınız yetmiyor mu ettik, onu defasında bin Bir yalan dolan atarak ettik? YETER! YSK DAHA evrak isteme gününden AKP'nin seçime Bir Hafta Kala estirdiği polis terörü Iki Civil VATANDAŞ Demokratik hak talebinden dolayı Hayatını kaybetmiştir. Diyarbakır'ın Bismil ilçesi'nde lise öğrencisi H.İbrahim ORUÇ A.Ş. Hopa da emekli öğretmen Metin Lokumcu 12 Haziran seçimlerinde Yaşanan baskıcı, anti Demokratik uygulamaların Demokrasi Mücadelesi şehididir. Onun sıkıştıklarında başvurdukları BASKI iktidarların Bu Baskı zorba yöntemidir ettik. Bu yaşananlardan SONRA SECIM Sonrası balkon konuşmasını yapanlara sormak lazım helallik ne helalliği Bir ​​ay met ülkenin Siyasi iklimini paraya REKLAMA baskıya üslup Sikan Dallara çevir SONUNDA da helallik de met isteğinize karsilik insanlarla dalgamı geçiyorsun derler adama. Türkiye geneli SECIM sonucu Yüzde 49,9 Yani 50 ye sıfır nokta Bir kala acaba Yüzde 6.58 income Bağımsız adayların uğradığı bunca baskıya ragmen başarınız ölçülürse Nerede Haber ve ALIR? Evet, 49,9 'un Yüzde yirmisinin met ülkenin zenginleri oldugu Diğer Yüzde yirmisinin de Yoksul Kesim oldugunu düşünürsek Diğer Yüzde onunun da tarikat-cemaat beklenti çeperinde Haber ve alan Kesim Olarak sonuca ulaşmak KOLAY olacaktır Yüzde. Çıkan tabloya GÖRE Bağımsız adayların meclise taşıdığı sosyalist adayların Gelişen Toplumsal muhalefeti arkasına, sokağa Hakim Olma yallarını bularak soruların çözümüne çare bulabiliriz ettik. Helallikten Bir Gün SONRA yaşananlar gözaltılar ne demokrasisi Bir ​​partinin Demokratik Kitle örgütünün MYK Üyeleri evi aranılarak TÜM kitapçılar da Satilan Kitaplar Suç unsuru diye toplatılmıştır ettik. Israrla ÖDP-HALK-EVLERİ'NİN eyleme davetine katıldıklarını söylemelerine ragmen Yaklasik 15 kişi Özel Yetkili savcı Mahkeme Tarafından Gerçekleştirilme tutuklanarak ceza Evine konuldu ettik. Hicbir hukuksuz durum: söz Konusu olmadığı Halde tutuklamalar Yapılmıştır. Eee ILERI Demokrasi derler bunun Adına ilerlemeden gerileyen.                                

                Demokrasi tanımını Iyi belirlemek lazım hangi Demokrasi kime GÖRE Demokrasi.   DİKTA dayatılan demokrasimi, TEMSİLİ demokrasimi bir de bizlerin ısrarla savunduğu Halkin doğrudan Katıldığı KATILIMCI DOĞRUDAN DEMOKRASİ .

               Dikta demokrasisi balkonlardan tepeden İner onda büyüklük vardir böbürlenir Hasa yaradan sanır Kendini Bir ​​yerlerden vahi indi Gibi Görür Kendisini. Eşitlik özgürlük YOKTUR biat Etme vardir. Düşünün Bir çocuğun karşısına dikilen binin İşaret parmağıyla Boyle Boyle yapacaksın tamam mı dediğini nasıL algılanır. Içerdiğini söyleyen kisi çokbilmiş, dinleyen imkb pısırıklaşmış korku İmparatoru Görmüş Gibi Baskı Altında Kalir. Işte budur uygulanan Demokrasi.

               Temsili Demokrasinin imkb seçimler YAPILIR seçilirler Yönetmek for AMA parti içi önseçim YOKTUR. Genel başkan VEYA oligarşi Yapı Alir eline kalemi kâğıdı başlarlar listeleri Yapmaya. Diye çıkarırlar Halkin karşısına Secin beğenin bunları, Iyi peoples OLABILIR AMA seçilmek for Hiç çalışmadığı for Kendini geliştirecek hic bir sey Yapmaz vs Bakan-vekil-il genel-Belediye Meclisi. Gerek parti gerekse Halkin Isteklerini bilemez zaten gerekte YOKTUR Çunku elinde sihirli değneği income kisi seçilecek sıralamaya koymuştur. Bin Bir al evere dal evereler çevirerek Iş olsun diye çalışmalara katılır SONUNDA seçtirirler mazbatayı verirler eline gitti Halka degil seçilecek Yere koyanı dinle onun Isteklerini Yerine getir ettik. Temsili oy nu demokrasisidir bununda ADI Ve.       

               Doğrudan Demokrasi eşitlik ilkesine bağlıdır . ederek ABGS Aklın yaratılmasına Yardımcı Olur ettik Dahil Neyi Kimin Adına yaptığını bilir yapacağı onun işi paylaşarak tartışarak Karar süreçlerine direkt. Doğrudan Demokrasi sorumluluğu seçtiği kişiyi konumundadır Eder Bir Sonraki Seçimi Beklemez. Kamunun yararına Olacak Çalışmalar YOKSA gerekirse Seçimleri GERİ çağırma beklemenize yöntemini hayata geçirir. Doğrudan demokrasiyi benimsediyseniz karşında degil Bir Çocuk kim OLURSA olsun Eşit seviyede konuşur Dahil edersiniz kararlara ettik. Hey Dünyayi parselleyen obur Dünyayi Öneren AMA kendileri for met DÜNYANIN nimetleri for bin Bir ark evere dal evere çeviren Maskeli sahte Demokrasi oy nu oynayanlar. Bu abluka halkların mutlu yaşaması for Mutlaka dağıtılacak.     

               Evet, met sahte Demokrasi oyuncularını Melih PEKDEMİR ustanın dediği Gibi Iki Defa demokrat Olmak lazım. Bir demokrat Olmak sahte demokratlara karsı! İki Devrimci dönüşüme Çevirmek icin.

               Not: Bir Sonraki Yazının Konusu yerelimizdeki SECIM sonuçlarına değineceğim

                     

              

17 Haziran 2011 Cuma

CHP'nin Halk Devrimciliği Geldiği Yere Kadar.


CHP'nin Halk Devrimciliği Geldiği Yere Kadar.

Bir daha ki seçimde buluşuncaya dek heyecan olsun diyenlere güle güle. Bir sonraki seçimde görüşürüz. Ama bizim siyaseten devrimci mücadelemiz kesintisiz sürekli devam ediyor. 

Seçim sonrası ilkyazımı ana muhalefetin CHP'sine. Kılıçdaroğlu'nun bir yıl önce başlattığı HALKIN DEVRİMCİSİYİM çıkışından sonra 31 Mayıs 2010 pazartesi günü yazdığım yazının seçim sonuçlarından sonra ne kadar tuttuğu üzerine.  
Okumayanlar için tekrar tavsiye ederim yazı başlığı “CHP'nin Halk Devrimciliği Nereye Kadar?” http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/05/chpnin-halk-devrimciligi-nereye-kadar.html  Şu başlığa göre geldiği yere kadar. Ama yiğidi öldür hakkını yeme, genel başkanın çabasını ve mücadelesini yadsımamak lazım. Yaşına göre verdiği mücadele takdire değerdi. CHP Genel başkanı verdiği mücadeleyi taban ne kadar duymuştur? Ne kadar yerine getirmiştir tartışılır. Sanırım yerelimizdeki çalışmada ilçe örgütü ve belediye meclis üyeleri bazında değil. Seçim öncesi kurulan seçim çalışma gurubu tarafından, bir nebze de olsa başarı kazanmıştır. İlçe örgütünün ve meclis üyelerinin yanlışlarına rağmen Akhisar da yerel iktidarı başarısız çıkarmıştır. Eski Yolcuların, Dev Gençlilerin çabası buraya kadar. Ricam eski devrimci arkadaşlara damarlar kasar sizleri huzursuz eder çalışamaz duruma gelirsiniz sıkılırsınız arada bir genel başkan düzeyinde devrimcilik sözünü duyar hırslanırsınız ne kadar çaba sarfederseniz sarf edin birileri düğmeye basar rotayı farklı yere çeker. Doğası gereği sol olmayan CHP zorla sol yapılmaya çalışılıyor. Militarizmin-statükonun güdümünden kurtulamaz çünkü var olan ilkelerine bağlıdır. O ilkeler sol asla değil sosyal demokrat bir yapıya bile kavuşamaz. Kökten gelen damarlar asla buna izin vermeyecektir. Enternasyonale bağlı ama dünyada enternasyonali bile halklar adına değil emperyalist devletler adına kararlar almaktadır.  Örnek Afganistan-Irak ve diğer savaşların ve yönetim yapılarının kararını alanlara bakarsanız kimler olduğunu görürsünüz. CHP'nin tavanı nerelerden besleniyor, sol sosyalist gazetelerden ve felsefe kitaplarından. Tabanı ise nereden besleniyor? Her akşam seçim mitinglerinde Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarına baktığımda sanki aynı yerden beslendiğimizi duyar gibiydim. Tavanın söylemi sol tabanın eylemi sağ oluyor. Olurmu böyle tezat. Tavan içerik olarak okuduğu gazetenin ve kitapların bilgisi içinden çıkarılmış bazı kısımları söylem olarak kullanıyor. Tabanda anlayan yok. Onun için bazı damarlarda aşağıdan engel var. Sizleri pof poflayan değil, birazcık hırpalayan eleştiren gerekiyor. Bu konuda da yine arşivimden bir yazı tavsiye ediyorum. 26 Ocak 2011 Çarşamba günü. Yazı başlığı “SOL Yelpazeye Eleştiri, Özeleştiri Yapmamız Gerekmiyor mu?” http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011_01_01_archive.html
Önceki yazımın alt kısmını yine yayınlıyorum. Halkların bağımsızlığı adına canlarını verenler Mustafa SUPHİ, (15 arkadaşı) Nazım HİKMET, Taylan, Mahir ve ON'lar, Deniz, İbrahim, Ulaş, Yusuf, Hüseyin, H.Cevahir ve binlerce devrimciler. Vahşi kapitalizmin yaşattığı ülkemize ve Dünya'daki sorunlardan kurtulmanın yolu sol, sosyalist sistem ve devrimci mücadeledir. Sorunlar o kadar çok birikti ki ne liberal yaklaşımla ne muhafazakâr sağ politikalarla ne de ulusalcı ve milliyetçi politikalarla çözülür. Kılıçdaroğlu'nun kullandığı gibi devrimci kavramının kullanılması ihtiyaç değil, bir zorunluluktur. 2008 krizi sonrası sınıf mücadelesinin gerekli olduğunu, bunun da eşitlik, özgürlük ve devrim yolunda çözüleceğidir.  

Devrimcilik, halklar ve ezilenler adına verilen mücadeledir. Akhisar yerelinde devrimcilerin başlattığı mücadelenin nüveleri vardır. Onun için yüreği soldan atan tüm sol yelpazenin tümüne ilkeli ihtiyaç vardır. Başka ülkeden solcu transfer edemeyeceğimize göre sınıf bilinci olmayan ayrıcalıklı sınıfın sahte yüzlerini açığa çıkararak, kimliksel ve inanç duygularından dolayı oy verenlere mutlaka ulaşmalıyız. Yaşanabilir bir dünya, bir ülke, bir ilçe mümkündür diyerek dayanışmayı örmeliyiz.    

Yerel siyasetteki ön planda olanların yapması gerekenler; hümanist yaklaşımla siyaset yapılamaz. Siyaset ciddiyet, kararlılıkla ve mücadele gerektirir. Karşınızdaki rakibiniz şeytani duygularla sizi sahte demokratik yollarla alt etmeye çalışıyor. Yaşam alanlarımızı muhafazakârlaştırmaya baskı altına almaya çalışıyor. İyi niyetli ve paylaşma kültürüne sahip insanlarla hümanist yaklaşımında olunur. Bağlı bulunduğun siyasi yere sorumluluk sahibi olmak, gerektiğinde hesap vermekle sorumlusunuz.

Yaklaşık dört yıldır yereldeki siyaseti adım adım takip etmekteyim. Genel ve yerel iktidarın yumuşak karnı vardır. Ancak ve ancak bunlar oralardan bire bir çalışarak alt edilir. Yanında saf tutarak onun aldığı kararları onaylayarak değil. Düzenin ve sistemin getirdiği kötü gidişatı tersine çevirmek istiyorsak,  anti-emperyalist anti-kapitalist mücadele şarttır.

İki yılı aşan bir süredir belediye çalışmalarını ve meclis toplantılarını sürekli takip ediyorum.

         Taşeronluğu tarihe gömmek yok. İhalelerle karşı oy kullanmak yok. Her gelen görüşmeleri oy çokluğunla karara bağlamak var. Yani muhalefet yok. Karocular ve mermercilerle ilgili muhalefet edildi. Ama sonrasında yaşananlar bir faciaydı. Partinize ait meclis üyesi esnaflar için alınan hazine arazinin en çok metre karesine sahip olmuştur. Bu parti içersinde ne kadar tartışıldı. Ne kadar eleştiri ve özeleştiri mekanizması işletildi? Bu konuda da bir yazım var okumanızı tavsiye ediyorum. Yazı başlığı. "Yerel İktidar Taşları Oynattı Rantı Kapan Kapana http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/12/yerel-iktidar-taslar-oynatt-rant-kapan.html
            Geçtiğimiz yıl yine köşemden AKP'li belediye meclis üyelerinin partiliniz olan meclis üyesinin kişisel isteğini yerine getirerek 2010 gelir-gider komisyonuna seçmiştir.14.Ocak 2011 Cuma günü bu konuda da yazımı okumanızı tavsiye ediyorum. Yazı başlığı. “Şehrimizin 2010 Gelir-Gider Hesapları Komisyona Havale Edildi. Nasıl? http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011/01/sehrimizin-2010-gelir-gider-hesaplar.htmlBu konuda da partiniz ne kadar içe dönük tartışma yaptı. Meclis üyesi arkadaşın çok istediği komisyon üyeliğinin çalışmasının raporunu partinize sundumu? Sunduysa neden basına bu konuda açıklama yapmadınız. Çünkü bir partiyi zan altında bırakılarak komisyon seçimi yapılmıştı. 

            Partinizin üyesi esnaf odasının başkanı kasap halindeki esnaflara yönelik yerel iktidarın güvencesiz iş yerlerinden çıkarılmasına onay vermiştir. Birde güvence alınması için benim muhalefet ettiğim süreçte esnafların tüm sorumluluğunu alarak sözlü güvence vererek imzalarını attırmıştır. Bu konuda da bir yazım var okumanızı tavsiye ediyorum.Yazı başlığı "Söz Uçar Yazı Kalır Ola Ki Söz Uçarsa Yazımız Kalsın." http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/11/soz-ucar-yaz-kalr-ola-ki-soz-ucarsa.html
            Bu konuda ne yapıldı ne kadar bilgiye sahipsiniz.

Son yaşanan plan değişikliği için yerel iktidarla aynı safta durarak verilen oy her şeyin üzerine tuz biber ekti.

            Bu konuda ki yazımın başlığı “İktidar Muhalefet Esnafı Bitirecek 50 Trilyonluk Yatırıma İmza Attı. http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011/06/iktidar-muhalefet-esnaf-bitirecek-50.html

             Bu yapılandan sonra seçim döneminde esnaf için dağıtılan broşürün hiç inandırıcılığı yoktur. 

Gel de bu ülkede ben halkın devrimcisiyim diyenleri eleştirme. Tüm kavramların içi boşaltıldı. Kim ne adına kavramları kullandığı bilinmeli. Evet, bu ülkenin namuslu ilkeli DEVRİMCİLERİ vardır. On'ların ilkeli mücadelesinin çıtasını dik tutmadan doğrular ortaya çıkmaz. Eşitlik Özgürlük ve Devrim Mücadele Şiarı HEDEFİMİZDİR.               

8 Haziran 2011 Çarşamba

İktidar Muhalefet Esnafı Bitirecek 50 Trilyonluk Yatırıma İmza Attı.


İktidar Muhalefet Esnafı bitirecek 50 Trilyonluk YATIRIMA İmza Attı. 


 Egenin A.Ş. Ülkemizin tekelci kapitalleri şehrimize gelmesi Click Geçtiğimiz Mayıs-Haziran aylarinda Akhisar Belediye Meclisinden Bir Karar Alındı. Mayıs ayinda imar komisyonuna havale edilen şehrimizin önemli Diğer yerlerinden Birinin planı Değişikliği görüşülerek AKP, MHP, CHP komisyon Üyeleri Tarafindan onaylanarak Haziran meclis toplantısına gönderildi.Kaymakamlık.
Ülke- bölge oligarşisi oturmuş, ilçemizle Ilgili Araştırma yapmış. Sistemden takip ettiklerine Göre ilgilidir Akhisar'ın Yüzde beşlik kesimi İzmir'de Kredi kartıyla alışveriş yapıyormuş. Akhisarlının disariya kaçmaması Click Akhisar tüketime esnaflarımızı bitirmeye Yönelik elli trilyon Yatırım yapacakmış ettik. Evet, sistemde artık Yüzde üzerinde beş-yirmilik tekelci Sermayenin oldugunu bizzat belediye başkanının ağzından teyit Edildi Onaylandı ettik. Bir yerlerde ön hazırlıklı Yapılan planı su yüzüne çıktı. Ve Düzen-sistem oligarşisinin Etrafında kararlaştırarak meclis komisyonuna getirildi. Oradaki Düzen sistem partilerinin Üyeleri Tarafindan oy birliğiyle Alınan karar, Meclisten geçmesi Click ziyaretinde 3 Haziran'ait 2011 de Cuma günü meclise getirildi. Muhalefet partilerinden Değil iktidar meclis üyesi Tarafindan itiraz geldi esnaf Olan meclis üyesi yanlı da olsa itirazı Takdir Edilmesi Gerekir Sürekli dile getirdiğim Bir Hatırlatmada bulunacağım insanlar nasıl yaşıyorsa öyle düşünür. Esnaflıktan gelen Birinin meclis toplantısında itirazı belediye başkanını sıkıntıya sokarak Alınan Kararın yanlışlarını su yüzüne çıkarmıştır. Sürekli bu konuyu Kabil ettirmek Click caba harcayan oligarşi belediye Yönetimi dinlemeye değerdi. Çok ilginç Olan imkb Muhalefetten (MHP-CHP) çıt çıkmaması ziyaretinde blok Olarak Kararın Meclisten geçmesi Click oy vermesidir. Üzerinde Yüzde beş yirmi Olan kesim Click açılacak ticaret merkezi Tüm bölge Gördes-Gölmarmara-Soma-Kırkağaç-Demirci beşgenindeki Yüzde üzerinde beş yirmilik kesime de sulanılmaktalar. Peki, Belediye'ye uzmanı hesap Başkanı İzmir'e gitmeye ekonomisi yetmeyen Diğer orta direk Yüzde yirmilik kesimde açılacak ticaret MERKEZİNE yönelirse Eklendi bunun Sonuçları ne olur. Hem Kendi boğazımızı hem de Diğer Yüzde atmışlık kesimin boğazını sıkmış Olmayacak mıyız?

Belediye başkanının kasap hali Ile Ilgili toplantıdaki konuşmasından alıntı yapmak istiyorum. Bir araştırmaya Göre Bir İnsanın istihdam etmek Edilmesi 180 bin liraya mal oluyormuş. Soru, Plan Değişikliği yaptığınız ticaret merkezi açıldığında 300 kişiye iş vereceğini söylüyorsunuz karsiliginda tr 900 esnafın Dolaylı Olarak etkileneceğini bilin. Şimdi araştırmaya 600 esnaf next to çalısan en az Iki kisi işsiz kaldığında Toplam 1200 kisi issiz kalacak Eklendi bunun bedelini kim ödeyecek fibia. Yer Farklı durduğunuz Sizler siyaseten ödeyeceğiniz kesin göster çünkü körsünüz baktığınız yer'de. Yazık çok yazık Alınan bu kararla bu ilçeyi ateşe atıyorsunuz. Ama mutlaka Eklendi bunun hesabı sizlere sistem-düzen içersindeki Diğer partilere, Akhisar esnafıyla, çiftçisiyle, işçisiyle soracaktır ettik. Sınırsız tekelci anlayışınız Nereye Kadar? Rotası bozulmuş gidişiniz insanları isyanın eşiğine zor hale getiriyor. Tüketime Yönelik açılacak alışveriş merkezinin Kararını Alırken odalara sorduğunuzu söylediniz bu ODALAR hangileridir. Sanatkarlar odası mı ettik esnaf? Yoksa Diğer Tüsiad A.Ş. Müsiad bir Bağlı ODALAR mı? Böyle Bir KARARI Alırken Nerelerden ısıtılarak getirildiğini bilmiyorum. Ama bu Kararın Arkasında Dönen Dolapları çok merak ediyorum.

Sayın belediye başkanı, Kapalı ekonomi uygulayamayız dediniz, Sizin Göreviniz Kapalı ekonomiyi açığa çıkarmak degil. Bu Kentte yaşayanların Sosyal, Toplumsal huzur içersinde ziyaretinde Bir Arada ortak paydada yaşatabilmektir Kültürel. Sizin Göreviniz, Kentte yaşayanlarının suyunu ulaşımını Çevre düzenlemesini alt yapı işlerini yapmaktır vs. Kent adına alınacak kararlarda kafanıza Göre Karar almak degil. Tüm kent halkıyla Birlikte demokratik ortamlar yaratarak almaktır. Her ayın sonu kentin kapital Sivil Toplum örgütleriyle yaptığınız toplantılarıyla geleceğimize yön veremezsiniz. Hani insanlar yasadiklari Gibi düşünürmüş dediydim ya Yaşayan Sizin partiliniz dahi olsa Bir Gün sizlere bu sorularla sıkıştırdığında yaptığınız yanlışları gorursunuz. Tecrübe paylaşımı diye ona ayın göster sonunda Bir şeylerin, keyfini yaşar Gibi görürüsünüz. Yaşadığınız Gibi düşünmeye başlayarak, kentimizi dizayn edemezsiniz. Bu yaptığınız düpedüz burjuvazi oligarşisidir. Bu kentin efendileri Varsa, bu kentin Yaşayan emekçi Halkları da Vardır.

İZLEMLERİM Sonucu BELEDİYE MECLİS GÖRÜŞMELERİ.
Alınan bilgiye kararla. İktidar'ı muhalefet'i düzen ziyaretinde sistem Partileri Olduğu Bir kez Daha Onaylandı. Yok, bir, birinizden farkınız hepiniz aynısınız kapışmalarınız kim daha çok rantı kapacak üzerinedir. KAYIKÇI dövüşü BUNLAR
AKP-MHP'NİN kutsal kardeşliğini biliyoruz bugün birbirlerine bağırırlar çağırılar ama Ertesi günü çıkarlar çakışırsa Bir araya Gelirler geçmişte böyle olmustur şimdide böyledir gelecekte de böyle OLACAKTIR. Ha kasap hasan-ha hasan kasap İslam-Türk tüzel kişiliğe haiz-İslam

Sosyal demokratım diye Piyasada gezen CHP'li üyeler oğlu meclis KARARI Click gurup KARARI Vari mıdır? Varsa gurup Başkanı dolaysıyla CHP ilçe başkanıdır. CHP ilçe Başkanı Bağlı bulundugu Sivil Toplum örgütünün direktifiyle mi Karar almıştır? (Genç iş adamları derneği) Eğri öyleyse onun için sizler Halkin next to olamazsınız. Ancak ancak burjuvazinin ürettigi Gelişen sınıf mücadelesinin Önüne engel olursunuz ettik. Ama bu ülkenin sosyalistleri ziyaretinde devrimcileri Vardır sizlerinde MASKELERİNİ düşürecektir.     

Sayın ESNAF ODASININ BAŞKAN meclis üyesi Sizin Öneriniz de maşallah çok güzel öneri BİM 101 ziyaretinde zincir marketlerinin Şehirde açılmasının iyi olmadığını, açılacak yere Karşı değilim tespitiniz çok yanlış. Büyük balığın en küçüğünü hemen yiyeceğini Şehir içersindekiler imkb BİTİRİLEN küçüklerin birazda olsun iş imkânı bulmasına neden Olabilir. All changes bu t? Esnafa Zarar verenlere Karşı durmassak Büyük balık imkb hepimizi yutacaktır. Açılacak yerin en çok Sizin üyelerinizi ziyaretinde bakkallar odasının üyelerini yok Etmeye Yönelik oldugunu görmelisiniz.

Sayın şehrimizin meclis üyesi AVUKAT hiç de Büyük şehirlerde gördüğünüz alış veriş Merkezlerinin içersindeki kadın-erkek berberlerinin huzurlu oldugunu düşünmeyin karşıdan görüldüğü Gibi Değildir. Sizin meslek alanınızdan Doğru Bakarsanız bu Gibi alış veriş Merkezlerinin küçük esnafa Ne Kadar Zarar verdiğini gorursunuz. İcralar yediemin de artışından haberdarsınızdır ettik.

Hangi partili olursa olsun sınıf çıkarları çatışıldığında Kendi sınıf çıkarları ön plana çıkar. Bu Yüzden esnaf Olan AKP'li B..meclis Üyesi sınıfının göreceği zararı fark ederek İngilizce Karşı çıkmıştır. Bir tane meclis üyemizin başlattığı tartışma İktidarın başkanını sıkıştırmış sıkıntıya devreye sokmuştur ettik.
Sosyalistlerin A.Ş. devrimcilerin Eksikliği Tüm yaşam alanlarımızda fark ediliyor. Biraz ezilenden You and me dünya görüşüne sahipler olanlarin mutlaka Yönetim yapılarında Yer Almasi şarttır.

2008-2009 Yılında belediyenin Iki biriminden harcanan paraları (3.600 Milyar) görünce ne oluyor bu ilçede dedim. Dürüst bildiğimiz KİŞİLERİN elinde Olan imkanları Genel nasıl çarçur edildiği Halkın gelirlerinin gerek siyasiler gerekse bürokratlar Tarafindan bertaraf edildiği bana bu Konuda SORUMLULUK almak gerektiğini Misyonu yüklemiştir. Bedeli ne olursa olsun Ezilenlerin ziyaretinde Halkın çıkarlarını Korumak Click yılmadan usanmadan Mücadele çıtasını dik tutarak sosyalist devrimci mücadelemi Sürekli kesintisiz bır sekılde sürdüreceğim.

 
Değil: BU yazı bir nevi meclis toplantısında göndermelere EŞKİYADAN cevaptır.       

                                                                           


4 Haziran 2011 Cumartesi

Oyum İnadına Aşk İnadına Devrim ve Sosyalizm Şiarını Önüne Koyanlara.


Oyum İnadına Aşk İnadına Devrim ve Sosyalizm Şiarını Önüne Koyanlara.


“Gelecek uzun sürer; geçmiş de... Çünkü geçmiş o uzun geleceğin içinden hiç eksilmez. Geçmiş ve gelecek; aşk ve devrim gibidir... Her aşk her devrimin diyalektiği her yeni gün de geçmişin diyalektiğidir. Yanlışları ve yanılgıları biriktirmektir aşk yanlışlardan ve yanılgılardan, doğruları doğurtmaktır devrim... O yüzden Tekel biraz da Tariş'tir tıpkı Fatsa biraz da Kızıldere olduğu gibi. Hazır ve basit yanıtlarımız yok çünkü hayatın derinden kavramaktır devrimcilik.... Hayata ve geleceğe duyulan derin bir aşktır... Ve işte Kızıldere dünden bugüne her yeni gün yeniden doğan bir itiraz ve başkaldırıdır. Kesintisiz ve sürekli devrim yürüyüşünde her gün kusursuz bir gündür itiraza ve yeniden başlamaya...” Yeniden Devrim Sitesinden Giriş Bölümünden Alıntı. http://www.yenidendevrim.org/


On'lar Şimdi Alnımızda Duruyor. Alnımızın Akı Gibi


Oğuzhan Müftüoğlu


        12 Haziranda seçime giderken ne adına kimin için seçime gittiğimizi bilen var mıdır? Her akşam üç partinin dövüşünü seyreder olduk. Her akşam küfürler hakaretler havalarda uçuşuyor. Düzen partilerinin tellal figüranlarının Cumhuriyet tarihi boyunca getirdikleri ülke ortada, ülke insanımız sizlerden iş aş ve yaşanabilir bir ülke beklemekte, oysa kendi çıkar ilişkilerinizi daha ön plana çıkararak güzelim ülkemizi cehenneme çevirmektesiniz.
Ülkemizde ve dünyamızda gelişen sınıf mücadelesinin ayağını oluşturmaya çalışan sosyalist ve devrimcilere seçim engeli yaratıldı. Milliyetçi-muhafazakâr, piyasacı, liberal gerici güçler ve diğer ulusalcı sol liberal taraflar arası sürdürülen mücadele, ezilen farklı sınıf cephesine izin verilmedi. Dev-Genç'ten bu yana coğrafyamızda bir arada eşit özgürce yaşamamız için sosyalist ve devrimci mücadele verenlerin önü her zaman kesildi. Kimi zaman KIZILDERE'DE katledilmiş, kimi zaman Fatsa da nokta operasyonuyla engellenmiştir. Kimi zaman da 12 Eylül darbesiyle engellenmiş ömürleri ceza evinde çürütülmüş işkencelerden geçirtilerek asılmıştır. İnsanlık onuru Bir-Gün sizlere mutlaka bu yapılanların hesabını soracaktır. Kızıldere Devrimci Genç, Dev-Yol dergisiyle ve Demokrat gazetesiyle devam eden mücadele 12 Eylülde engellenmiştir. Yaşanan cezaevi süreci 1990'larda bitmiş sonrasında da devletin baskısı psikolojik işkencesi hiç bitmemiştir. Dünyada gelişen tek kutuplu süreç sosyalizmin bittiği söylemi içersinde ülkemizde devrimci parti girişimi başladı. Büyük umutlarla kurulan ÖDP gelişen dünya konjektörüne de uymuyordu. Ama ülkenin inatçı inancını yitirmemiş devrimcileri EMEK SERMEYE çelişkisi bitmediği için kapitalizmin alternatifinin inadına aşkla bağlı oldukları devrimci mücadeleyle sosyalizmin inşasının şart olacağını söylemiştir. 2000'lere gelindiğinde ise kapitalizmin sorgulandığı döneme girildi. Ülkemizde 2000'lerin sonunda 2001 başında yaşanan krizler tekelci burjuvazinin lehine alınan kararlarla sınıf mücadelesinin bir ihtiyaç değil zorunluluk olduğu anlaşıldı. ÖDP'NİN 15 yıllık süreci çok da kolay geçmedi, parti dışı gelişmeler aşılamadığından içe dönük tartışmalarla kısır döngü bir türlü aşılamıyordu. İnadına Dev-Gençlilerin ruhunun bitmediğini tekrar yeşertilmesi gerektiğini söyleyenlerin inancı bitmemişti. İnadına aşk inadına devrim ve sosyalsizim diyenler ısrarcıydılar. Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri hisseden öngörü sahipleri mutlaka ezilen sınıf mücadelesinin başlayacağını söylüyorlardı. Sınıf mücadelesinin işaretlerini alan kanaat önderler 2007 yılında dünya çapında gelişen krizi iyi okuyarak ibrenin döndüğünü hissettiler. 2009 yılında dış çevrelerinin partimize yönelik liberal saldırısı dirençle karşılanmış geri püskürtülerek son kopuş yaşanmıştır. 6. Konferans Kongre kararları alan ÖDP önüne koyduğu Eşitlik Özgürlük ve Devrim şiarını örmeye ve örgütlemeye başlamıştır. Beraberin de ise Gençlik Muhalefetti de iktidara ve egemenlere yaşattığınız krizlere karşılık, sizinde kriziniz biz olacağız demiştir. İsyan, Devrim Özgürlük şiarını önlerine koyarak gençlik ayağını oluşturmuştur. Ve hemen arkasından yaşanan tekel eylemleri Türkiye'de de sınıf mücadelesinin işaretlerini vermiştir. Ayrıcalıklı sınıf ve AKP ise demokrasi havası yaratarak anayasa değişikliğine gitmek istediğinde kuyruğuna takılanların kimler olduğu açık bir şekilde görülmüştür. Yetmez Ama Evetciler.   

12 HAZİRAN SEÇİMLERİNE GİDERKEN DEMOKRASİ ADINA NELER YAŞANDI.
        Yüzde on seçim barajının demokrasisi yüzde onluk kesim için dizayn edilmek istendi. Yüzde doksanlık kesim ise yüzde onluk barajla yönetilir duruma gelmiştir. Barajlar demokrasisi tarih boyunca bir tek 1965 seçimlerinde halka faydası olmuştur. O dönem düzen partilerinin çekişmesi sonucu çıkan sonuçtur. İşçiler ve emekçiler adına gelişen halk muhalefeti 12 Eylül darbesiyle durdurulmuştur. Kayıkçı dövüşüne dönen seçim süreci düzenin kirlenmişliğini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Belden aşağıya yapılan siyaset ne kadar düzeysiz insanlar tarafından yapıldığını gösterdi. Geçtiğimiz yıl 21 Ekim–12 Kasım 2010 günleri ilçemizde de yaşanan dedikodu konusunda yazımın ne kadar anlamlı olduğu, şimdi ülke siyasetine direkt dahil olan kişi acaba ilçemizdeki dedikoduyla bir ilgisi var mıdır? Yazı başlıkları Akhisar'da Dedikodu Kumkumaları Görev Başında http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=304Dedikodu Konusunda Eksik İki Açıklama Üzerine http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=313

       Sistem ve düzen karşıtları da seçimlerden haksız gerekçeyle, yapılan operasyonla, dışlanmış olmasının nedenleri de gelişin sınıf mücadelesinin önüne engel olmaktır. Bu KONUDA BAĞIMSIZ ADAYLAR için ve ÖDP ADAYLARINA DA veto kararı birine geç diğerine eksik evraklarının tamamlamasına rağmen DUR denmiştir. Dur denen yapı aslında dünya gelişmelerini iyi okuyan ona karşı devrimci sosyalist odak oluşturma çabalarına engel olmak için yapılan bir operasyondur. Ama şunu da egemenler bilmelidir. FERMAN YSK'NINSA SOKAKLAR BİZİMDİR, diyerek sokakları boş bırakmama kararı alarak yasaksız barajsız 12 Haziran seçimi örme ve örgütleme görev almıştır.
Barajsız-Yasaksız Seçim İçin Taleplerimiz.
Yüzde 10 barajı kaldırılsın,
Siyasete getirilen tüm kısıtlamalar, seçme ve seçilme hakkının önündeki engeller kaldırılsın,
Kadınlara pozitif ayrımcılık ilkesi uygulansın, kota zorunluluğu getirilsin,
Seçilme yaşı 18'e indirilsin,
Siyasi Parti Yasası'nda ilder sultasına yol açan hükümler değiştirilsin, Parti içi demokrasi gereği ön seçim uygulansın,
Propaganda konusunda eşit haklar sağlansın
Hazine yardımı esasları yararlanma ilkesi ile yeniden düzenlensin.  

12 Haziranda OYUM devrimci, sosyalist adaylara. Piyasacı, özelleştirmeci, milliyetçi, gerici sistem ve düzen partilerine oyum yoktur.

IFrame