Baş Döndüren Dünya ve Ülke Gündemleri
Yaklaşık
bir buçuk aydan bu yana ülke, dünya ve ilçe gündemi baş döndürecek düzeyde
karışık. Bilgi ve iletişim çağının verdiği kazanım mıdır, yoksa kayıp mıdır?
Neo-liberalizmin (uluslar arası sermayenin serbest dolaşımı) dünyayı
hızlandıran sömürü sisteminin dünyayı kasıp kavuruyor. Tabi ki bu gelişme
karşısında dünya halkları da serbestçe dolaşan uluslar arası sermayeye hak
talebinde bulunuyor. Sosyal sitelerden Facebook-Gmail-Hotmail-Twitter paylaşılan
örgütlenme dünyayı yönetenleri ürkütüyor.
17 Eylül New York’ta Wall
Street’i İşkâl Et!
17
Eylül'de dünya finans kapitallerinin merkez üssü olarak kabul edilen, “New York'ta Wall Street'i İşkâl Et”
adıyla sosyal adaletsizliği ve bankaların tahakkümünü protesto amacıyla
başlatılan eylemler kısa sürede dünya geneline yayıldı. Başta dünyanın
emperyalist ülkelerinde olmak üzere, diğer ülkelerde de devam eden eylemler 17
Eylül sonrası mücadeleyi yeni bir yere taşıdı.
15 Ekim “Küresel Değişim”
için işgal eylemleri dünyaya yayıldı!
15 Ekim
günü: “Küresel Değişim” için işgal
eylemleri dünyaya yayıldı; 100 yakın ülkede yapılan eylemler 1500 noktada
gerçekleştirildi. 15 Ekim günü eyleme ülkemizde ses verdi. Edirne'de
Yunanistan'ın Sinaspispor Partisi ile birlikte eylem yapan ÖDP; kamu
çalışanları, özel sektör çalışanları, esnaf ve zanaatkârlar ve emekliler
insanlık dışı uygulamalarla karşılaşmasını kınarken, Neo-liberal politikalar
sonucunda yoksullaştırılan Yunanistan halkıyla dayanışma içinde oldu. 17 Eylül
başlayan 15 Ekimde devam eden eylemlerin darısı 3–4 Kasım da Fransa da
yapılacak olan G–20 zirvesinin başına.
Wall
Street'i İşkâl Et eylemlerinde “Biz % 99, Onlar % 1” Sembolikte olsa anlamlı bir slogan. Bana 2009
yerel seçimleri öncesi yazımı hatırlattı. “Yüzde
Sekseniz İstersek Kazanırız” başlıklı yazımı bilginize sunuyorum. Linke tıklayarak
ulaşabilirsiniz. http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=100 Ve seçim sonrası şu
başlıklı yazıyı da bilginize sunuyorum. “SOL Yüzde 1
Gen Farkıyla İnsani Duyguları Hatırlatır Sizlere.” Linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. http://www.akhisarhaber.com/author_article_print.php?id=128 Dünyada ki gelir dağılımındaki adaletsizlik yıllardır birike gelen
sorunu, vahşi kapitalsizim sürecini tamamlıyor. Er veya geç kapitalizmin
alternatifi sosyalsizim inşası başlayacak. Tümden ezenlere karşı ezilenlerin
sınıf mücadelesi dünyada baş gösterdi. Her yıl ülkemizde ve dünyada
milyarderler sayısının artış yarışı devam ederken, bir o kadar açlık, yoksulluk
ve işsizlik artıyor. Ekim devrimini andıran eylemler ekim ayında başladı
dilerim Lenin dediği gibi olur.
Bu kısmın sözü: Lenin Bilindiği Gibi Devrimi “Ezilenlerin Festivali”
Olarak Adlandırır!
Dilerim küçük devrimler büyük
festivalin-devrimin habercisi olur.
Ülkemizdeki Anlamsız Savaş Gündemi ve
Hemen Sonrası Gelen Depremdeki Anlamlı Dayanışma.
18 Ekim günü ülkemizde anlamsız bir savaşın acısını tüm ülke olarak yaşadık.
Sonrasından gelişen olaylar. Tüm medya ve sosyal sitelerden faşizan
propagandası ve Cumhurbaşkanının (intikam) Başbakanın (Barış'ı ağzınıza almayın
size yakışmıyor sözü) talihsiz açıklamaları ülkeyi kaosa götürürken, bu defa
dikkatleri toplayan yer aklın ve mantığın durduğu yer olan DEPREM'E çekildi.
Anlamsız kardeş savaşında yaşadığımı olumsuzluktan bir gün sonra tüm gazeteler
içersinde yalnız Bir Gün gazetesinin manşeti çok anlamlıydı TEK YOL BARIŞ!
Mutlaka yürümeyen sistem ve düzene karşı tek yol devrim yerini acil ihtiyaç
olan barışa bıraktı. Ama barışı sağlamak için de devrimci çözümlere ihtiyaç
vardır. BirGün Gazetesi yazarı Gözde Bedeloğlu'nun 21.Ekim 2011 tarihindeki
yazısında şu cümleyi yazıma eklemek istiyorum. “Ölümü ölüme eşitleyen arkadaş, sorarım sana; BARIŞ senin de
ağzına yakışmaz mı sanıyorsun?”
Bu kısmın sözü: Sayın Cumhurbaşkanı-Başbakan kin gütmek-ekmek devlet adamına
yakışmaz! BARIŞ sizlerin de ağzına yakışır!
23 Eylül günü gelen deprem haberi:
Yüzlerce kişinin öldüğü binlerce kişinin yaralandığı ve evsiz kaldığı Van-Erciş
depremi ülke gündemine girdi. Yaşanan bu acı üzerine ülke coğrafyamızda
halkların dayanışma ruhunu bir anda su yüzüne çıkardı. Yardım kampanyaları ardı
ardına başladı. Tabi böyle bir günde, faşizan duygulara sahip olanlarda çirkin
yüzünü gösterdi. Hükümetin hesabını veremediği deprem vergileri yerine imdadına
yetişen sanatçıların başlattığı TEK YÜREK kampanyası iktidar için
kurtaran can simidi olmuştur.
Bu
konunda da yazdığım yazı vardır. 16 Ağustos 2010 günü yazdığım yazının linkini
sizlerle paylaşıyorum. 17 Ağustos Bizlere Devrimci Bir Yerel Yönetimin Önemini
Hatırlatmıştır. http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=282
Bu kısmın sözü: Yardımlarda Kardeş Kokusu Var!
Gelişin Ülke ve Dünya Gündemine İlişkin
İlçemizde Neler Oldu.
Gelişin ülke ve dünya gündemine ilişkin ilçemiz neler yaptı. Anlamsız savaş
sonrası alışa gelmiş basın açıklamaları çözüm konusunda aynılar aynı yerde
ayrılar ayrı yerde. Aynı dili kullanan sağ sivil toplum örgütlerinin yanına
aynı saf da duran sözüm ona sosyal devletten yana olan, sosyal demokratım diyen
CHP de yer aldı. Kürt sorunu konusunda 68–78 kuşağının ve 1991 SHP'nin raporuna
sürekli karşı çıkan sağ siyasi yapılarla nasıl aynı yerde aynı saf da durarak
miting yapılır. Evet, CHP'nin geldiği nokta parti içersinde ulusalcı damarların
çok ağır bastığı yönlendirdiği yer olmuştur. Yani ne
sol ilkelerle ilgisi kalmış, nede sosyal devleti savunan sosyal
demokrat bir yapısı kalmıştır. Bu gidişle gelecekte CHP nasyonal faşizme doğru
yol almaktadır. İçinde iyi niyetli sola yakın kişilerin olması sol'a yakın
göstermez, partinin omurgasını bu yönlüdür. Ben senden daha çok
milliyetçiyim-ulusalcıyım yarışı içersinde sağ siyaset dilini kullanarak
içinden çıkılmaz bir yol almaktadır. Oysa bu söylemlerdir bizleri bu noktaya
getiren.
Türkiye günlerdir 'şehit-deprem haberleriyle meşgulken
hükümet fırsattan istifade neler yaptı biliyor musunuz?
Ölümlerden rant bu olsa gerek!
1- Deniz Fenerindeki tüm tutuklular sessizce serbest bırakıldı.
2- Tüm Hizbullah tutukluları serbest artık. Hepsini bıraktılar.
3- Kredi faizlerini son 5 yılın en üst seviyesine çektiler.
4- Memuru yapılan mesai zammı 10 kuruşa çekildi.
5- Öğrenci harçlarına yapılan zam son 10 yılın en yüksek seviyesiyle yasalaştı.
6- Tam 7 kalem eşyaya yüzde 14 – 17 arasında zam yapıldı.
7- Kaddafi'nin yakalanıp linç edilmesinden dolayı Libyalı muhaliflere daha önce gönderdikleri 300 milyon doların yanında 80 milyon dolar daha yardım gönderildi.
8- Deniz Fenerinin eski savcılarına (tutuklamaları yapan) soruşturma açılması netleştirildi.
Ve bunlar bilinenler peki ya bilinmeyenler?
İyi Uykular Türkiye...