Fatsalı Fikrinin Belediye
Başkanlık Dönemi-2
Fatsa belediyesinin asıl yöntem organı olan Mahalle Komitelerinin oluşumu
tamamen demokratikti. Her mahallenin büyüklüne göre 5 kişi daha büyük
mahallelerde 7 kişi halkın toplanabileceği meydan okul gibi yerler de mahalle
halkının doğrudan katılımıyla mahalle komiteleri seçiliyordu.
Komitelerin halk devrimcilerin seçtiği gibi düzen partisi tarafları güvenilir,
saygınlık kazanmış kişileri de seçebiliyordu. Örneğin bir mahallede Süleyman
Demirselin Genel başkanlık olduğu Adalet Partisi taraftarı Kemal ŞENDUR komite
yönetimine seçilmişti. Hatta şu an ismini hatırlayamayacağım bir kişi MSP(
Milli Selamet Partisi) tarafları komiteye seçilmişti.
Peki, belediye mahalle komitelerinin kararlarına uymak zorunluluğunda mıydı?
Terzi Fikri söz vermişti. Birlikte yöneteceğiz diye (tek verdiği sözde buydu.)
İşte buna düzen partisi üyesi meclis üyelerinden bazıları itiraz etmiş. “Madem
biz belediye meclisine seçildik, biz ne karar alırsak onu uygularız. Mahalle
komitelerinin kararlarına uymak zorunda değiliz” demişler. Ve Fikri SÖNMEZ;
“Bende Belediye Meclisinin toplantılarını-tartışmalarını Belediye hoparlöründen
yayınlarım halk kimin neyi savunduğunu görür” demiş ve gerçektende Belediye Meclisi
toplantılarını Belediye hoparlöründen yayınlamıştır. Mahalle komitelerinin
aldığı kararlar Belediye Meclisine getirilmiş ve böylece Belediye Meclisinden
geçen kararlar uygulanarak doğrudan demokrasi örneği verilmiştir.
Fatsa yönetimi böyle bir yönetim anlayışıyla hem gerçek bir demokrasi hem de
adaleti sağlamıştır. Alın size bir adalet örneği. Bilindiği gibi 1978-80 li
yıllarda margarin yağı kıtlığı, sigara kıtlığı mazot yokluğu gibi bir dizi
yokluk kıtlık çekiliyordu.
İşte bunu fırsat bilen stokçular ellerindeki malları saklayarak fahiş fiyattan
satıyorlardı. Ama Fatsa'da devrimci anlayış buna da göz yumamazdı. Stokları
tespit edip el koyarak piyasa fiyatlarından satışlarını gerçekleştirip(tabi
önceden halka hangi malın nerede satılacağı duyuruluyor.)parası mal sahibine
teslim ediliyor stokça zarar ettirmiyor. Kara borsa yoluyla haksız kazancı
engellenerek adalet sağlanıyordu. Tabi buna polisler müdahale etmek istese de
fırsat bulamıyordu. Üstelik akşam eve geldiğinde 2 liralık yağı 5 liraya
satmaya hakkı var mı? Buna engel olmaları niye yanlış olsun diye sitemde
bulunuyor eşlerine.
Bakın halk komitesindeki insanların değişik bir konudaki duyarlılığını
anlatayım. Bir polisin çocuğuna acil kan ihtiyacı doğar o mahalle komitesi
üyesi bir devrimcinin aranan kana uyumludur. Kanı o devrimci kanını hemen verir
ve çocuk yaşamına kavuşur. Bu çocuğun polis olan babası devrimciler den
çekindiğinden evine gelmemektedir. 2000'li yıllarda İstanbul da PTT bankta
çalışır. Kurtulan çocuk bir gün elektrik faturasını ödemeye gelen kişiye “Sen
Fatsalı mısın?” der. O da “evet” yanıtını verir. “Sen bana kan vermişsin. Ben
yaşamımı verdiğin kan sayesinde sürdürüyorum.” diyerek kendisine saygısını
sevgisini ifade eder. İşte Fatsa böyle güzellikleri yaratmıştır.
Başka bir adalet örneği… Fatsa da Belediye, çocuk korosu oluşturmaya karar
verir.
Tabi çocuk korosu oluşturma kararı ilan edilir yetenekli çocukların kora için
belediye başvuruları istenir. Çocukların yetenekleri değerlendirecek kurul
oluşturulur.
Mahalle komitesinde etkin bir devrimcinin çocuğu da koroda yer almak için
başvurur. Babası karşı çıkar “Benim çocuğum koroda yer almasın” der. Çocuğunun
kora da yer almasının kendisinin mahalle komitesinde olması dolayısıyla torpil
yapıldığı şeklinde bir anlayış doğuracağını söyler. Çocukların yeteneklerini
tespitle görevli kişiler senin çocuğun müzik yeteneği üstün sesi güzel bu
çocuğu koradan mahrum etmek hem çocuğa haksızlık hem de böyle bir yetenekten
koroyu mahrum bırakmak hepimize haksızlık olur denilerek babanın acilen kararı
katılması sağlanmıştır.
Bir başka uygulama bilindiği gibi bu yıllarda düğünlerde, maç zaferi yaşandığı
günlerde halk sevincinin havaya ateş ederek ifade ederdi. Her düğünde köylerde
de mahallelerde seri şekilde silahlar ateşlenirdi.
İşte Fatsa mahalle komiteleri ve belediye bunu yasaklamış ve Fatsa da kör
kurşunla ölen olmamıştı. Aldıkları kararlarla ve uygulamalarla mahalle
komiteleri meşruluk kazanmış, sorunu olan herkes semtindeki halk komitesi
sorunu götürmüş sorun orda çözülmüştür. Bu bir sınır anlaşmazlığı olduğu gibi,
bir bakkalın alacak meselesi de olabilir. Yani halk inandığı güvendiği komite
dururken karakola mahkemeye gitmeyi bırakmış o kurumlar işsiz kalmıştır.
Fatsa'daki bu yapı ilçe sınırlarının dışına da etkilemiştir. Örneğin köylerden
de “Siz her sorunu çözebiliyorsunuz. Bizim de sorunumuz çözün şeklinde
müracaatları olmuştur. Sınır anlaşmazlığı ve başka sorunlar. Mesela, Kömürlük
köylülerinin önderleri Fatsa ya gelip “Siz her sorunu çözmeyi başarıyorsunuz.
Bizim köye cami yapılacak, ama gücümüz yetmiyor hadi buna da başarın.” demişler
ve halkın Din ve Vicdan özgürlüğüne saygı duyan devrimciler bu camiinin
yapılmasını öncülük ederek sağlamışlardır.
Fatsa deneyimi ve Terzi FİKRİ'Yİ anlatan yazımız gelecek sayıda bitecek burada
yanan ışık dünyamızı ve ülkemizi aydınlatmaya devam edecek...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder