28 Şubat 2012 Salı

Festival Akhisar’a ne getirdi ne götürdü


Festival Akhisar’a ne getirdi ne götürdü

Kurulan Kumpas ve Ablukaya Karşı Gerçek Anlamda Donkişotluk Yapmak
Demokrasimizin gelişmesine festivallerin katkısı var mıdır? Mutlaka vardır. Ama festivalin kimin adına olduğu çok önemlidir. Demokrasi kavramını Yunanlıların bulduğu ve yerinin de meydanlar ve sokaklar olduğu bir kavramdır. Meydanlar ve sokaklarımız kültürel alışverişi, sosyalleşmeyi beraberinde getirir ve çoğulculuk kültürümüz artar. Yerelimizde yapılan festival kültürel gelişmeyi ön plana çıkararak sağlanmalıydı. Festivallerin bir diğer amacı da farklı ülke, il ve ilçelerden kültürel alışverişin sağlanmasıdır. İlçemizde yapılan festivalin çalma festival olması kötü. Ve bunun da tüketime israfa özendiriciliği doğru değil. Profesyonel açgözlüler için ilçe ekonomimizi yönlendirmek de olmamalıydı. 27–28–29 Ocak tarihlerinde yapılan budur. Eh arkadaş yanlışları olabilir bir dahaki yıla doğrusunu yaparız. İyide arkadaşım atı alan Üsküdar’ı geçti. Bu yapılan festivalden dört zincir mağazaların götürdüğü üç günde 400–500 bin (400–500 milyar-yarım trilyon) civarıdır. Tek tek gezerek sordum öğrendim. Tabi ki yerli tekellerinin de kazancı vardır. Bizlerin karşı çıktığı sermayenin yerlisi yabancısı fark etmez tekelden yapılan sosyal, toplumsal, ekonomik ve siyasi baskı zorbalıktır. 
Paranın dini, imanı ve kimliği yoktur. BU YAPILAN KAPTALİZMİN VAHŞİ SALDIRISIDIR! Bunun da yolları halk hizmet vermesi gereken belediye kurumunun üzerinden yapılmasıdır. Ne her yıl yapılan Çağlak festivali halk içindir. Ne de geçtiğimiz günlerde yapılan ve adına da ÇILGIN ALIŞVERİŞ FESTİVALİ konulan İzmir’in Alsancak (Ege Bölgemizin büyük burjuva sınıfının çaldıkları paraların harcadığı yer) semtinden çalınan bir model yani ÇAKMA alınan yer belli hırsız semt haram yiyen semt ve ilçemize yansıması da aynı olmuştur. Belediyemiz yönetimi aynı seçim dönemindeki gibi çılgınca harcamaları yine yapıyor. Esnaftan gelen muhalefet sıkıntıya sokacak olmalı ki bu tür arayışlar içerisindeler. Bu arayışları da yanlış yapmalarına sebep oluyor. Doğru yapma şansları da yoktur. Halk dilinde bir deyim var, Allah belanızı verdi. Vallahi hiç kusura bakmayın bu deyim doğru, ben bu çıkışınızla, kendime çok kanallar buldum, artık bundan sonra ömrünüz vefa etmez… Çünkü yaşadığımız sorunların temeli ideolojiktir.
TÜM DÜNYAYA GİYDİRİLEN EKONOMİK MODELİN ÜLKEMİZ’DE BAŞLANGIÇ TARİHİ. 
Serbest piyasa ekonomisinin başlangıç tarihin de 24 Ocak 1980 kararları ve darbe sonrasıdır. O günden bugüne gelen süreç mevcut iktidarın işbaşına gelmeden önce de devam eden 2001 krizi ve kararlarıyla da pekişen Neo-liberal (uluslar arası sermayenin serbest dolaşımı) politikaların kararlarının alındığı ve uluslar arası saldır dönemin başlangıcıdır. Kurulan AKP yereliyle-geneliyle top yekûn bu doğrultuda hareket ettirilmiştir. 2007 yılında başlayan dünya krizi dünya ve ülke sermayesinin kamusal kurumların destekleriyle kurtulmaya çalışıldı. ABD de başlayan sermayenin desteklenmesi ülkemizde de aynı doğrultuda devam etti. 2009 krizinde AKP iktidarının yerli-yabancı sermaye için aldığı üç önemli kararla bir yıl içinde 100 milyar dolar kapitalistlerin kasasına aktarıldı. Eldeki stoklar eritilmesi için 0 KDV, sözüm ona işçi çıkarılmasın diye SSK primlerinin devlet tarafından karşılanması, IMF ve diğer nakiti olanlara faiz. Emek cephesi (işçi sınıfı, küçük üretici ve küçük esnaf) ne kazandı? Daha çok sıkıntı, daha çok işsizlik, çok güvencesizlik ve daha çok geleceksizlik. Konuyu fazla dağıtmadan gelelim festivale.
Böyle top yekûn vahşi kapitalist saldırı nasıl hazırlandı? Yerelimiz ulusal ve diğer yerel basın hariç yalnız yazı yazdığım sitemizde on dokuz haber yapıldı. İki köşe yazarımızdan destek yazısı geldi.  Akhisar’ımızda yerel site ve yazılı basın sayısı 8 bunları 19 ile çarparsak 152 haber yapar. Ben de bunlara karşı roman kahramanı olan Donkişotluk yaptım. Ama Donkişot hayaldi ben ise gerçek mücadelemi verdim. “Sen ne yaptın?” diye sorarsanız bu kurulan kumpası ve ablukayı dağıtmak için 18 Ocak’ta başlanan bu hazırlığa yapılan tüm haberlerin altına yorum yazdım, karşı çıktım ve tartışma başlattım. 24 Ocak tarihinde bir köşe yazısı hazırladım. Ve hemen ertesi gün ve sonraki günlerde çok miktarda gazeteyi esnafa-halka dağıttım. Bedenen yoruldum ama zihnim dinlendi ve rahatladı. Çünkü profesyonel bir orduya karşı ancak ve ancak her işini amatör ruhla yapan; ama devrimciliği profesyonelce yapan kişiler baş edebilirdi. Bu bağlamda bir önemli sözü söylemek istiyorum. Kelebek kadar bir günlük ömrüm olsa, onu da ezilenlerin örgütlülüğü için harcarım. EMEĞİM İŞÇİ EMEKÇİ HALKLARA HELAL HOŞ OLSUN! DİĞERLERİNE DE DERT OLSUN!     
ÜÇ KİŞİYE GÖNDERME             
 Sonuç olarak üç kişiye buradan gönderme yapmak istiyorum. Bir küçük esnaf odası başkanı ve festival de görev alan komite üyesi Ruhşen Üren çok çaba gösterdiniz küçük esnafların-Akhisar halkının birkaç ayda harcayacağı parayı üç günde zincir mağazalara HORTUMLATMAK için. Sonrada bu kadar saldırı yetmiyormuş gibi yapılanları olgunlaştırmak için adam topladınız KRALA saygı ve teşekkür için belediyeye taşıdınız.
Merkez çarşıdan birkaç esnaf ve 14 sokak Tahirün caddesinden de birkaç esnaf ve 16–12–17–19- sokaklar mıdır? Akhisar temsil edenler 5 000 x 4 = 20 000 kişi taşıyabilirsiniz oraya kadar benim açımdan sorun yok. Bakın bilmiyorsunuzdur öğrenin gitmediğiniz bilmediğiniz bu şehirde 882 adet sokak var. Eh artık bundan sonra işlerin kötü gidişinin hesabını halka, kıyı ve pazarcı esnafınıza verirsiniz. Ben daha öncede söylemiştim dönekler gittikleri yeri benimsemese de oranın başarılı olması için gece gündüz çalışırlar. Çünkü tökezlediklerinde, geriye döndüğünde yüzüne bakacak kişi bırakmamıştır. Ama şunu da bilin artık oralardan pes edip bizlere doğru dönenler var. İki toplum mühendisliğine soyunan Hipokrat yeminli Gökhan Gürel insanlar yaşadığı gibi bakar dünyaya, onun için durduğunuz yerden de bakılabilinir ama köşe yazarlığı yaptığınızı unutmayın. Objektif bakış açısı nedir biliyor musunuz 5000 x 4 = 20 000 ile 20 000 x 4 = 80 000’dir. Peki, hala eşitsizlik var, sizce nasıl bakılması gerekir. Che Guavera ilaçlar mı mermiler mi tercihini yaptıktan sonra efsaneleşti. O dönem koşullar onu gerektiriyordu; öyle olun demiyorum. Ama işinizin yanında memleket meseleleriyle de ilgiliyim diyorsanız kaleminizi daha geniş yelpazeyi mutlu etmek için kullanabilirsiniz; kalem sivrildikçe sıkıntılar çözümü anlam kazanır. Üç diğer toplum mühendisliğine soyunan Bahadır Yenişehirlioğlu insanlar yaşadığı gibi bakar dünyaya onun için durduğunuz yerden bakılabilinir ama köşe yazarlığı yaptığınızı unutmayın. Objektif bakış açısı nedir biliyor musunuz 5000 x 4 = 20 000 ile 20 000 x 4 = 80 000’dir. Peki, hala o zaman dengesizlik var, sizce nasıl bakılması gerekir. Adalet mülkün temeli değil midir? Teraziye koyarsak hangi sınıfın dengesizdir ikisi de? Başımıza bir şeyler geldiğinde kader, kısmet ve nasip deriz. Bu oynanan oyunla birileri kaderimizi çizmiş, nasibimizi kesmiş olmuyor mu?
EMEK ÇEPESİ MÜTLAKA ÖRGÜTLENMELİ
Evet, bu arada herkesin ağzında, kaleminde, esnaf var; ne oluyor arkadaşlar? Esnaflarımız kıymete mi bindi? Bu hayra alamet değil, ya elimizden kazançlarımızı alacaklar ya da oylarımızı. He bizler de ikisine hazırlıklı (ÖRGÜTLÜ) olmalıyız bir, kazancımızı tekelcilere vermeyelim, kendi aramızda pay edelim. İki oylarımızı da kendi iktidarımız kurmak için KORUYALIM! Yaşadığımız şehir de bugüne kadar kazancımız olan sosyal kültürel bağlarımızı iyi koruyalım, koparamayacakları bağlarımız onlardır. Geçtiğim günlerde biliyorsunuz üç gün kentimizde kumar oynandı; kartlar dağıtıldı. Bir nevi tombala oyunu gibi; birinci çinko, ikinci çinko ve tombala.27–28–29 günleri. Tombala günü yalnızca iki zincir mağazanın kazancı 240 bin TL’dir. Bunu ilçemizdeki küçük esnafa bölersek erkek berber-bakkal’ın kazancının günlük ciro tahmini 100–500 TL olduğunu düşünerek, ortalaması 250 TL den hesapladığımız da 2 bin esnafın kazancı üç günde dört firmaya aktarılmış oluyor. Paralarımız üleşildi bizlere ne kaldı bilemiyorum. Ama bekleyin görün aç gözlüler doymadıklarından birlerini yerler bizler onlara alet olmayalım izleyelim. Ama kendimize ve SINIFIMIZA sahip çıkalım. Özellikle iki felsefi değerimize de. Biri ben siftah yaptım komşum (MESLEKTAŞIM) yapmadı anlayışını yeşertelim. İki paramız olmasa da imece yaparız al gülüm ver gülüm yapar ödeşiriz.                                      
Not: Bu yazı festival hazırlık dönemi ve sonrası gelişmeler için yazılmıştır. Harcamalar birlikte tüm Akhisar da yaşayan 80 000 kişinin eşitlik ve özgürlük talepleri bundan sonraki yazılarıma da yansıyacak; bildiklerimin dışında kendilerine de sorarak ağır ağır, sindire sindire yazacağım. Geldiğimiz konuma kadar bizleri 60 yılda getirdiler. Bizlerde hedefe önümüzdeki iki yılda kesintisiz yasal meşru diğer ayaklarıyla birlikte, devrimci mücadele vererek, her hafta yazı yazarak ulaşacağız.
 Festivalin giderleri Toplam 114.950.00 TL’dir.
Festivalle ilgili giderler toplam 114.950.00 TL’dir. Ayrıntılar: Organizasyon bedeli 48.450 TL (sahne ve ışık sistem defile organizasyonu, manken ve sunum hizmeti, havai fişek, lazer gösterimi ve sokak sanatçıları gösterisi) Işıklandırma ve aydınlatma Hizmet Bedeli: 6,752.00 TL Malzeme Giderleri: 59.748.00 TL Buyurunuz buradan yakalım; zengin yöneticilerimizin fakir halkı.        
Festival haberlerinin tümünün linklerini yansıttım. Yalnızca bir haberi ayırdım çünkü o haber zaten kendini diğer haberlerden ayırmıştı. Evet, festivaller kültür ve sanat alış verişidir. Halkın iktidarının olduğu gün de ŞENLİKTİR.  Tüketim-israf yaratmak için değil.  
Akhisar Alışveriş Festivaline Hazırlanıyor
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=10951
Akhisar Alışveriş Festivali Komitesi, Kaymakam’dan Destek İstedi
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=10970
Akhisar Alışveriş’in Festivaline Hazır
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=10986
Bu üç hazırlık haberinin ardından küçücük köşemden, karşı tez geliştirerek bir yazı yazdım. Onun da link’ini sizlerle paylaşmak istiyorum.Yazı başlığı  “Yapılacak Festival 5 000 x 4 = 20 000 Kişi İçin” http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=465
Alışveriş Festivali Gece Programına Büyük İlgi
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11021
100 TL ve Üzeri Alışveriş Yapan Fanatik Akhisarlı Şemsiyesi Bedava
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11029
Alışveriş Festivali Sokak Defilesi Büyük İlgi Gördü
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11028
Akhisar Lokantacılar Odasından Bin 500 Kişilik Helva
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11025
Alışveriş festivalinde soğuk heykel gösterisi
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11024
Alışveriş festivalinde soğuk heykel gösterisi
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11024
Unutulmuş tatlılar, Şehir Pastanesinden
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11022
Alışveriş Festivali Defilesine Katılımcıların Makyaj ve Güzellik
Danışmanlığı Hürrem’s Güzellik Salonundan
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11027
Alışveriş festivalinde Nida Çeyiz’de indirimler başladı
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11016
Akhisar, Alışveriş Festivalini Sevdi
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11032
RodiMood’dan Festivale Özel Defile
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11034
Akhisar Alışveriş Festivali Muhteşem Şovlar İle Son Buldu
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11035
Akhisar Esnafı Alışveriş Festivali İçin Teşekkür Etti
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11038
Akhisarlı Esnaf Alışveriş Festivalinin Devamını İstiyor
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11060
Tahir Ün Caddesinden Başkan Hızlı’ya Teşekkür
http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11085
Bahadır Yenişehirlioğlu.. Alışveriş Festivali
http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=470
Gökhan Gürel Festival, Akhisar Lezzet Durağı Olsun, Eski Kasap Hali
http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=469
Bu link de diğerlerinden kendini ayıran linktir. Bu arada bir hatırlatma da bulunmak istiyorum. Akhisarlı Kültür ve Sanat Klüpleriyle bir bağlantım yok, şahsen tanıdığım arkadaşlarım var, ama özel bir çalışmamız yok, sadece görüp de fark ettiğim ayrıcalıktır. Hani at gözlüğüyle bakıyorsun diyenlere bu cevap olsun. Akhisarlı Kültür ve Sanat Kulüpleri de Festivale Destek Oldu http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=11056
Hayat ön provası yapılmamış bir tiyatro gösterisidir. Bu alkışı olmayan tiyatronun perdesi kapanmadan; gülün, şarkı söyleyin, dans, edin, âşık olun… CHAPLIN  
Bu yazıyı ezilen halklar için çok özel yazdım. Bu yazıya ve tümden çalışmalara ilkeli duruş göstererek sosyalist devrimci bir ideolojinin takınacağı tavrı yansıttım; tabi ki mutlaka eksikleri vardır. Ama her eylem kendi içersinde farklı çalışmayı gerektirir. İlkelerimiz bunu emrediyor. SOL yelpazede adları ön plana çıkan ilkesiz kişiler olabilir. Ben bir dünya görüşünde olması gereken, felsefi değerlerin yitirmemiş, ilkeli duruşunu göstereni tanırım. Diğerler ilkesiz yalnızca bulaşıklardır. Tarih ilkeleri yazmaz; ilkeli duruş gösterirsen sen tarih yazarsın. Ve ben bencillik duygularından arınmış biriyim. Duruş noktam da Eşitlik ve Özgürlük noktasıdır.    
Herkesin kendini bulacağı derin felsefi sözler. 
Öyle kolay sanat değildir uyumak, onun uğruna bütün gün uyanık durmak gerek. F.NIETZSCHE  
Kimseye kirli ayaklarıyla, beyninde gezmesine izin vermem BERTRAND RUDDELL  
Günümüzde en büyük sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, zekilerin ise sürekli şüphe içinde olmalarıdır. BERTARAND RUSSELL      
Günümüzde, bizi tehdit eden tehlikenin doğadan gelmediğini, insan ve kitle ruhundan kaynaklandığın apaçık görüyoruz. Tehlike insanın ruhundan kopmuş olmasında. CARL GUSTAV JUNG
İnsan uçurumun kenarına varmadan kanatlanamaz. NIKOS KAZANCAKIS
Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir. VIRGINIA WOOLF 
Unutma, sana ışık tutanlara sırtını dönersen; göreceğin tek şey kendi karanlığındır. DESCARTES
Düşüncelerle karşılaşınca, zayıflar korkar, aptallar karşı gelir, akıllılar karar verir. J.ROLAND
İnsan kararlılığına inanın. Tarih boylu boyunca göstermiştir ki; İnsan iradesi bilinen tüm silahlardan daha güçlüdür. DALAI LAMA 

22 Şubat 2012 Çarşamba

KOSGEB’İN Birinci Müdahalesine ve İkinci Yalan Saldırısına Cevap


Basın ve kamuoyuna 


KOSGEB’İN Birinci Müdahalesine ve İkinci Yalan Saldırısına Cevap
Vedat Özel Şikâyet Etti. Kredi Veremiyoruz.   
Yaklaşık sekiz yıldır akhisarhaber.com sitesinde haberlerin altına yorumlar yapıyorum.Yaklaşık dört buçuk yıldır da küçük esnaf ve sanatkârlarının sorunlarına ilişkin yazılar yazıyorum. Bu güne kadar birçok saldırıya-hakarete (dedikodu ve isimsiz yorum)  maruz kaldım. Hakkımda yalan yanlış dedikodular yapıldı. Buna da açık yüreklilikle dik durarak cevap vermekten ve mücadele etmekten hiçbir zaman kaçmadım. Gerek köşeme gelen saldırılar, gerekse yorum yaptığım haberlerin altından adımı soyadımı yazarak RIO rumuzlu kişilere her zamanda cevaplarımı verdim. Bu açıklamamda arkamdan söylenenlere ithaf ediyorum.
Geçtiğimiz günlerde KOSGEB yetkililerinin hakkımda söylediği bir suçlamadan dolayı bu basın açıklamasını yapma gereğini duyuyorum.  
Cevabım, Manisa’da kredi veren KOSGEB heyetinin sorumlusu veya başkanı olan kişiyedir. Ben küçük esnaf köşe yazarı olarak kalemimi alanıma ve sınıfıma gelecek tehlikeye karşı kullanıyorum. Bundan da asla vazgeçmeyeceğim. Ama ben bugüne kadar kişileri asla hedef almadım. Kişi, bu konuda ve diğer konularda eğer kurum yetkilisiyse, oda başkanıysa, belediye başkanıysa, milletvekiliyse, vali ve kaymakamsa yapılan yanlış işlere eleştiri hakkımı kullanırım. Ve bugüne kadar kullandım da. Nedeni ise güvenilir yönetici; akil kişiler yanlış yapmaz anlayışı hâkim olduğu için yanlışlarını göstererek örnekler vererek eleştirdim.
KOSGEB kredisi ne zaman başladı bilemiyorum. Duyduğum günden bugüne kadar muhalif oldum. Çünkü yapılan yanlış bir uygulamadır. İstihdam edeceğim diye birçok kişinin işsiz kalmasına ve haksız rekabet ortamı yaratılmasına sebep oluyor. Düşünün, binlerce esnaf var; her meslek grubundan birer ikişer kişiye doksan yedi bin lira kredi veriliyor. Ve yirmi yedisi hibe, geri kalanı da iki yıl sonra dört yıl ödemeli. Faiz yok, yirmi yedi bin lira ikram var mesleki bilgi ve ustalık belgesi de yok. Ticaret odasından 102. maddesinden yararlandırılıyor; işyeri açma izni veriliyor. Ve sonrasın da şehrimizde örneklerini yaşadığımız iflaslar yaşandı. Siz kimin parasını harcıyorsunuz hesapsız, kitapsız? Tabiî ki de halkın. O zaman bende buna karşı çıkarım kayıtsız kalmam. Burası olayın bir başka boyutu, bir diğer boyutu da birçok kişiye verdikleri 60 saatlik kurs sonrası verilen sertifika ve beraberinde şartları yerine getirene, verilmeyen kredi, beceriksizliklerini ört bas etmek için işyeri açmak isteyen birine Akhisar’da Vedat Özel denen kişi sizi şikâyet etti diyerek iftira da atılıyor. Yani yapamadıkları yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları çalışmanın günah keçisi ben oldum. Benim bugüne kadar herhangi bir şikâyetim olmadı. Aksini iddia eden kurum yetkililerine sesleniyorum; derhal yaptığınız yanlışı-iftirayı düzeltin kamuoyuna açıklama yapınız. 
Geçtiğimiz yıl 28 Mart 2011 tarihinde bu konuda yazdığım yazının linkini tekrar yayınlamak istiyorum. Yazı başlığı “Küçük Esnaftan Çığlık Sesleri! KOSGEB'DEN Hibe Kredisi” http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=358 Ve bu yazı sonrası yetkilinin bir ziyaretime geldi: “Bizler küçük esnafı bitiriyor muyuz?” dedi. Ben de öyle olduğunu düşünüyorum dedim. Gerekçelerini kendilerine ilettim ve bana yazdığım yazıyı kaldırmamı söyledi ben de kaldırmam dedim. Çok rahatsız ettiyse mahkemeye başvurma haklarının olduğunu söyledim. Ve araştırdıklarını açık bulamadıklarını söyledi. Ben de yazı yazdığım alanın haklarını korumak ve karşı çıkma hakkımı kullandığımı söyledim ayrıldık. Şimdi de böyle bir yalan yanlış saldırıya maruz kaldım. Kredi alamayan tüm sertifika sahiplerine benim asla böyle kişiyi hedef alan bir şikâyetim yoktur. Kamuoyuna duyurulur.

17 Şubat 2012 Cuma

Kova Burçlu Olmak Özellik midir? İşkence midir?


Kova Burçlu Olmak Özellik midir? İşkence midir?


Kova burcunun özelliklerini yüzde doksan taşıdığım için bu yazıyı yazmak istedim. Bu gün benim doğum günüm olduğu için farklı bir yazı olsun istedim. Kova burçluların genel ilkesi  “BİLİYORUM” dur. Gerçektende duyduğum gözlemlediğim birçok şeyi biliyorum. Çabuk algılayan ve çözümlerini üreten bir yapım var. Bu yüzden yakınımda olan kişilerle geç algıladıklarından dolayı da kimi zamanlar sorun yaşamaktayım. Özellik midir işkencemidir; bilemiyorum. Hani bir söz vardır aydınlar yürekleriyle görür hisseder müdahale edemez ve en çok da acıyı çeken de onlardır. Yüreğin kabarır kahrolursun bir şey yapmak gerekir dersiniz; yapamassınız. Ama ben bir şeyler yaparak-üretken yapımla kendimi dağıttığımı ve rahatlattığıma inanıyorum. Belki de bilimsel olan özel günlerde doğanlara verilmiş bir görevdir. Yüzde on’unu ayırdım sanırım onun da yükselenim farklı. Biri düzensiz, disiplinsiz ve ikna olmayan ilk iki ilke yanlış çünkü ben hayatım boyunca ilke edindiğim asla vazgeçemediğim dört olgum var. Bunlar: sistem, disiplin, düzen ve muhasebedir. Üçüncü ilke ise bildiğim konuda asla ikna olmam; doğru.        

Aşağıdaki 21 Ocak 18 Şubat arası doğan KOVA burçluların kişilik özelikleridir.
Özellikleri: reformcu, kendini geliştiren, ilerleyen, özgür düşünceli, insancıl, demokrat, evrensel, yardımsever, toleranslı, açık görüşlü, sosyal, dışadönük, bağımsız, orijinal, bohem, sıradışı, yenilikçi, devrimci, içgörülü, akılcı, buluşçu, hızlı, parlak, bilimsel, düzensiz, isyankar, disiplinsiz, fanatik, ikna olmayan, uçuk, düşüncesiz, tuhaf, tutarsız, ilgisiz, kayıtsız. 
Astrolojiyi bilim dalımıdır: Astroloji, gezegen ve yıldızların insanların üzerindeki etkisini yorumlayan bir bilim dalıdır. İnsanoğlunun yazılı tarihinin başından beri var olan astroloji bilimlerin en eskisidir. Kaynak link  http://www.astrolojist.com/astroloji.asp
Kova burçu’nun özellikleri merak edenler için link http://www.astrolojist.com/kova.asp
Sonuç olarak her kova aynı kişiliğe ait midir? Evet, ama bu bulunduğu sosyal, toplumsal, siyasi ve ekonomik konumunla da ilgilidir. Yaşadığı topluma göre isterse pozisyon alır ve o alanda ilkelerinde de olan devrimci çözümler üretir. İsterseniz azınlıklar adına da, çoğunluklar adına da verimli olabilirsiniz. Tercih kova burcu olanlarındır. Evet, ben 17 Şubat doğumlu olan biri olarak tercihimi bulunduğum yerin insana yaraşır bir yaşama kavuşması için kullanıyorum. Bu yüzden de kişilik özelliğime ışık olan örnek aldığım Terzi Fikri SÖNMEZ’İN Akhisar da tiyatrosunun sahnelenmesi bana en BÜYÜK DOĞUM GÜNÜ HEDİYESİ OLMUŞTUR. Başta Anneme ve Babama beni bu önemli günde dünyaya getirdikleri için teşekkür ediyorum. Ve hayat arkadaşım olan eşim Neşe ‘ye ve iki oğlum Yoldaş-Ulaşa’a ailece verdiğimiz toplumsal mücadelede desteklerinden dolayı teşekkür ederim. 
Not: 17 Rakamı şans mıdır bilemiyorum. İlkyazım 17 Ağustos 2007 günü yazdım o tarih de benim kimlikteki doğum tarihim 17’ler bana üstlendiğim misyon açısından bir görev ve sorumluluk yüklüyor; diye düşünüyorum.  

Yazının sözü: Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir. VIRGINIA WOOLF 

10 Şubat 2012 Cuma

17 Şubat da Fatsalı Terzi Fikri Akhisar da.


17 Şubat da Fatsalı Terzi Fikri Akhisar da.

TİYATRO ETKİNLİĞİ Terzi Fikri kimdir.

Fikri Sönmez (d. Ordu, 1938 - ö. 4 Mayıs 1985), Ordu'nun Fatsa ilçesinin belediye başkanlarından. Fatsa'da sosyalist bir yönetim kurduğu gerekçesiyle askeri operasyon ile görevinden alınmıştır.
Nam-ı diğer Terzi Fikri, 1938 yılında Ordu'nun Kabakbağ köyünde doğar. Ailesinin ihtiyacı üzerine ilkokuldan sonra bir terzinin yanında çırak olarak çalışmaya başlar.
Fikri Sönmez 60'lı yılların ortalarında TİP'e üye olur ve aktif olarak görev alır. Dev-Genç saflarında 6.Filo'ya karşı düzenlenen gösterilere katılır. 1970 ortalarında sol içinde ortaya çıkan yeni saflaşmalarda Mahir Çayan'ın görüşlerine katılarak THKP-C saflarında yer alır. 1971-1972 yıllarında Mahir Çayan ve arkadaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi'nden kaçışlarından sonra,Karadeniz Bölgesi'ne geçmelerinde ve bu bölgedeki ilişkilerinde ve eylemlerinde yardımcı olduğu gerekçesiyle THKP-C Davası'nın diğer sanıkları ile beraber 2 yıl kadar tutuklu olarak yargılanır ancak 1974 affıyla tahliye olur. Giresun, Ordu, Samsun bölgelerinde aktif faaliyet yürütür ve devrimci yolcudur. Terzi Fikri’nin 47 yılık yaşam öyküsü budur.
Belediye başkanlığını öncesi ve sonrası dönemini özetlersek, geçtiğimiz günler beraat beklerken davası düşürülen devrimci yol saflarında yer alan, devrimcilerin düşüncelerini hayata geçirdiği örnek bir yerel yönetimdir. O günden bu güne kadar ne Fatsa anlayışı çözülebilmiştir; nede dönemin devrimci yolcuları. Evet, bir sevdadır devrimci yolculuk. Mücadele, dönemin şartlarına göre uyarlanır tekrar ihtiyaç duyulur çıkar ortaya. Çünkü eşine ülkemizde rastlanmamıştır; bir tek ispanyanın Marinaleda kasabasında rastlanmıştır. Aynı dönemde yerel yönetim kazanmış ve Avrupa’nın ortasında 33 yıldır kapitalizme hala meydan okumaktadır. Bu haberi merak edenler için link haber başlığı “ispanya’nın Terzi Fikri’si Türkiye’de”
14 Ekim 1979 yılında Fikri Sönmez solun ortak adayı olarak seçime girmiş oyların yüzde 60'nı alarak seçimi kazanmıştır. Fatsa, yalnızca 8 ay görev yapılan 11 mahalle komitesiyle ve Terzi Fikri SÖNMEZ başkanlığında yönetilmiş bir şehirdir. Akılda kalan önemli işlerden bir kaçını hatırlatmak isterim.
Belediye meclis toplantılarını hoparlörlerden duyurmuştur.
Her mahallede halk meclisleriyle kararlar alarak, belediyede de uygulamaya koymuştur.
İlk yaptığı iş şehri çamurdan kurtarmak… Belediye çalışanlarına sorar Fatsa’nın asfaltlama işleri ne zaman biter verilen yanıt 5 yıldır.   Maddi imkânsızlıkları aşarak, halkla birlikte çamura son kampanyası başlatır ve bir haftada tüm Fatsa’yı çamurdan kurtarır.

1980 Fatsa'da darbe provası yaptılar
Dönemin başbakanı Demirel Çorum da Alevi Sünni çatışmasından dolayı insanlar katledilirken. Bir gazetecinin Çorum’daki olaylarla ilgili sorusuna verdiği yanıt “Çorumu bırakın Fatsa’ya” bakın diye işaret etmiş, hedef göstermiştir. Oysa Fatsa da halk tüm sorunlarını konuşarak çözüyor ve adliyedeki dosya sayısı 38’e düşmüştür.
Demirel’in açıklamasına karşılık kendi partisinin AP (Adalet Partisi) ilçe başkanı ve CHP (Cumhuriyet Halk Partisi) MSP (Milli Selamet Partisi) başkanları ortak bir açıklamada bulunur. Açıklama basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını Fatsa’nın huzur içinde olduğunu bir basın açıklamasıyla duyururlar.
Bu pratik çalışma Karadeniz bölgesinin birçok yerinde komite anlayışı yayılarak halkı mutlu, egemenleri de tehdit eder duruma gelmiştir. Yaşanmış önemli bir çalışmadan örnek, Karadeniz bölgesin de yine halk meclisinin-komitesinin aldığı karar doğrultusunda CAMİ yapılmıştır. Yani halkın aldığı kararın dışında karar alınamaz anlayışı hâkimdir. Aslında yıllardır söylediğimiz, ARZULADIĞIMIZ, DOĞRUDAN KATILIMCI DEMOKRASİ ANLAYIŞI SOMUT OLARAK FATSA DA YAŞANMIŞTIR. Ve sonrasında gelişmeler ülkeyi 12 Eylül faşist darbesine götürmüş bir milyon altı yüz bin insanın fişlenmesine, iki yüz elli bin kişinin ceza almasına, onlarca insanında asılmasına sebep olmuştur. Şimdi iş olsun diye yargılanan Kanan Evren o dönem söylediği bir sözü hatırlatmak isterim. Bizler gelmeseydik Fatsa’dakiler gelecekti demiştir. O zaman Fatsa anlayışı gelmedi ne geldi neler yaşandı bu ülkede. Söylediğimiz anlattığımız anlayış işte bu halkın iktidarıdır. Muhalif olduğumuz anlayış da yaşatılanlardır.  
17 Şubat Akşamı Bülent Çiğeroğlu Kültür Salonu saat 19 30 da yaşanmış bir pratiği sahnede görmek için bekliyoruz. Tüm devrimci demokrat olan 1968–1978 kuşağına çok önemli bir görev düşüyor.1988–1998–2008 kuşaklar olan eşimiz çocuğumuz yeğenimizi komşumuzu tiyatro izlemeye getirin işte masal diye duyduğunuz dünyamız buydu demek için.  
Aşağıdaki fotoğraflar Fatsa da yaşanmış görüntüler. Diğer görüntüler de Samandağ belediyesinde Fatsa anlayışını günümüze uyarlanarak yeşertmeye çalışılan görüntülerdir. Ve ispanyanın Marinaleda’nın Belediye Başkanı Juan Manuel Sanchez Gordillo’un Türkiye ziyaretinden bir görüntü.