Seçimlere Giderken İki Önemli Saygın Dönemi Hatırlamak 1.
Ülkemiz Cumhuriyet Tarihi Boyunca İki Seçim Sonrasını
Unutamaz Çünkü 1965–1979 Sonrası Dönemi Ezilen Halkların Savunulduğu En Saygın
Dönemleridir.
12
Haziran seçimlerine giderken cumhuriyet tarihi boyunca bizlere iki seçim
sonrası yaşattığı saygınlığı yaşatamamıştır.
1)
Türkiye İşçi Partisinin(TİP) Dönemi 1965 deki 14 milletvekiliyle meclise
getirdiği saygınlık dönemidir.
2)
1979 yılında yapılan yerel seçimden sonra halkın mahalle komiteleriyle birlikte
yönetime doğrudan katıldığı yönetim anlayışının önderi Terzi Fikri SÖNMEZ
dönemidir.
Cumhuriyetin
kuruluşundan bu yana tek parti döneminden sonra çok partili dönem diye
yutturulan demokrasiye geçiş. Coğrafyamızda yaşayan halklara iktidar ve para
kavgası yalanları hâla devam etmektedir. Ulusalcı-milliyetçi
sağ-muhafazakâr-dinci-liberal çevrelerin yarattığı olumsuzluklar tüm
çıplaklığıyla yaşatılıyor ve görülüyor. Halklarımız tarih boyunca ne ülke
burjuvazisi (ekonomiye hakkim sınıf) ne de uluslararası burjuvazisinin amansız
pençesinden kurtulabilmiştir. Çıkarılan paylaşım savaşlarıyla açlık, yoksulluk,
işsizlik, kan ve gözyaşı ezilen sınıfı hep mağdur etmiştir. Dönem dönem halklar
adına mücadele eden sosyalistler ve devrimciler egemenler tarafından
katledilmiştir. Ama ne yazık ki halklar adına mücadele edenler adlarını altın
harflerle tarihe yazarken, katledenler ise kara bir leke olarak kalmıştır.
Ülkemizde henüz cumhuriyetin kuruluş aşamasında 1920 de yaşananların neden
yaşandığına ilişkin sorulara hâla cevap verilemiyor. (Mustafa SUPHİ ve 15
arkadaşının katledilişi.) Diğer önemli sorunlarımızdan biri de 1938 yılında
yaşanan tarihte “Dersim Olayları” diye anılan 10 bin ile 30 bin arası
katledilen ülke insanımızın hâla bitmeyen kavgası ve gözyaşı
sürmektedir.
1965
sonrası meclise gelen saygınlık ve halkın sorunlarının konuşulduğu çözüm
önerilerinin üretildiği dönemdir. O dönem Meclis kürsüsünün bilim fışkırdığı
döneme girmiştir. Bir taraftan militarizmin güdümüne girmiş ulusalcı çevreler.
Diğer tarafta ABD ve NATO'NUN güdümüne giren
sağ-muhafazakâr-milliyetçi-dinci-liberal çevreler. İktidarı elinde bulunduran
sağ kesimler IMF, DB, DTÖ baskısı altında kalarak ülkemizi karanlık günlere
sürüklemiştir. TİP'Lİ milletvekili dönemi meclisin bilimin kürsüsüne çevrilen
saygınlığı, halka hak talebinde bulunma cesareti vererek toplumsal muhalefet
her alanda gelişmesine sebep olmuştur. Egemenlerin korkulu rüyasına dönen ülke
halkları çiftçisiyle, işçisiyle, köylüsüyle, gençliğiyle, kadınıyla, küçük
esnaf ve sanatkârıyla en önemlisi de üniversite öğrenci hareketinin “6. filo
defol” eyleminden sonra neden durdurulma ihtiyacı duyulmuştur? Karşı taraf da
karanlık ilişkiler ve katliamlar dönemine girmiştir. 12 Mart 1971 muhtırasıyla
başlayan çatışma dönemi On'ların kızıldere katliamı sonrasında 6 Mayıs
Denizlerin asılması. 1973 yılında ceza evinde işkenceden öldürülen İbrahim
KAYPAKKAYA'LARIN başlattığı 68 kuşağının gençlik hareket ABD'NİN NATO, IMF, DB,
DTÖ kararlarıyla ülke kararlarımıza direkt müdahalesine hayır diyen ülkemizin
namuslu sosyalistleri ve devrimcileriydi. Sonrasında gelişen halk muhalefeti
74–75–76–77–78- Dev-Genç örgütlenmesi halkın doğrudan katıldığı karar süreçleri
doğrudan demokrasi yöntemleri uygulanarak eşitlik ve özgürlük talepleriyle
vücut bulmuştur. Gelişmeler egemenleri tedirgin ettiğinden karanlık odaklar
işbaşındaydı. 1977 1 Mayıs olaylarıyla başlayan süreç 1978 Maraş katliamı ve 7
Tip'li gencin öldürülmesiyle sürdü. Diğer siyasi yapıların sürekli dış destekli
katliamları milliyetçilik ve İslamcılık adı altında yapılıyordu. Ülke
halklarının desteğini ve görüşlerini almayan hiçbir siyasi yapı halkına
mutluluk yaşatamaz. TARİH BOYUNCA YAŞATAMADIKLARI GİBİ!
Tarih
boyunca tarımını, ekonominin, eğitimini, sağlığını, hukuk sistemini, güvenlik
sistemini dış ülkelere göre düzenleyen ülke yönetimini yaşadık. Sosyalistler ve
devrimciler bu seçimde kendi halkının özünden çıkarmadığı hiçbir çözümün çözüm
olmadığına inanan öz değerleri olan halkın kendi çözüm YOLlarını arayıp
bulacaktır. İnsanlar kültürel zenginliğiyle aile içersinde var olurlar 0–6 yaş
arası alışkanlıklarını aile içersinde edinirler. Sonraki yaşamı devletin
sunduğu eğitim sisteminde gelişir Anadolu Coğrafyamızın çok kültürlülüğünü köy
enstitüleriyle buluşturmuşlardır. Bu eğitim sisteminin mimarı olan Hasan Ali
YÜCEL'İ ve Tonguç Hocayı saygıyla anıyorum. Ama maalesef neden kapatıldığı hala
anlaşılmayan köy enstitüleri gerekçesinin KOMÜNİST yuvası olduğudur. Evet, şu
yaşanan tarihte açıklanan birçok belgeler ışığından yola çıkarak kimlere hizmet
edildiği anlaşılıyor.
Bir
sonraki yazımız 1979 yılında halkın kendi kendini yönettiği örnek
seçim sonrası dönemi ve yaşananlara değineceğim. Ve sonrasında
şimdiki iktidarın geldiği noktayı özetlemeye çalışacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder