5 Haziran 2009 Cuma

Belediyeye Talip Olanların Seçimdeki Çevre Duyarlılığı 5 Haziran Dünya Çevre Günü


Belediyeye Talip Olanların Seçimdeki Çevre Duyarlılığı
5 Haziran Dünya Çevre Günü


 

 Çocukluğumuzdan bu yana evde anne-baba, ağabey-abla “Sus sen konuşma” dedi. Sokakta polis, jandarma, zabıta “Sus sen konuşma” dedi. Okulda öğretmen, müdür yardımcısı, müdür, üst sınıfta olan ağabey ve ablalar “Sus sen konuşma” dedi. İş yerlerinde usta, kalfa “Sus sen konuşma” dedi. Çünkü neden “Sen küçüksün, bilemezsin” dediler. Ülkemizin 88-98 ve şimdi 2008 kuşağı devlet politikası olan 12 Eylül sonrası yaratılan kuşaklarımızdır.

 Yukarıda belirttiğimiz ifade edememe baskısına karşı devlet baskısıyla karşımıza çıkan olumsuzluklar sonucundayız. Olumlu ne sosyal, ne toplumsal ne de ekonomik yaşantımız var. Değerlerimizin yok olduğu kültürümüzün dejenere olduğu toplumsal cinnet geçirme durumundayız.
 
12 Eylül ile birlikte emperyalist ülkelerin sömürü düzeninin ekonomik ayakları olan İMF, serbest piyasa, neo-liberal politikaların yarattığı toplum modelidir. 24 Ocak kararları ile hayatımıza giren piyasaca ekonomik politikalar 5 Nisan kararları ile ABD, AB tekelleşmiş dev şirketlerin gümrük anlaşması ile saldırısına uğradık. Anadolu kültürüne uymayan kapitalizmin aç gözlü şirketlerinin alışık olmadığımız kültürel bombardımanı tutulduk. Ve bu yüzden değerlerimiz yok oldu. Bu yetmemiş gibi 2001 krizi ile birlikte yarım kalan vahşileşmiş saldırılar dozunu arttırarak, 24 Ocak -5 Nisan sonrası yeşil sermaye yeşil kuşak teorik örgütlenmesiyle şimdiki siyasi iktidarını oluşturdu. Ve şimdide BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) hayata geçirilmeye çalışılıyor. Ama tüm dünyada mortgage krizi ile başlayan küresel kriz kapitalizmin sonunu getirdi.

Yarattıkları sanal ekonomik büyüklüğün şimdi altında ezilmekteler.”Böyle bir süreçte ne oluyor bizlere?” diye düşünmeye başladım. Süreci takip ederek örgütlü toplum olmadığımız müddetçe yalana, talana dur demediğimiz sürece köleci topluma razı olacağız. Bu yüzden 0-6 yaş grubunun çok önemli olduğunu düşünerek 5 Haziran 2001 yılında Dünya Çevre Gününü örgütledik.6 yaş grubundan başlamak üzere çevremizdeki sosyal, toplumsal ve kültürel yaşamamızdaki kirliliğe dur diyerek susmamayı susturmamayı kendime ilke edindim. Çocuklarımızla birlikte topluma ilişkin güzel bir dünya yaratma özgüvenimizin olduğunu ispat etmek için çevre eylemi örgütledik. Kendini ifade eden yanlışlara dur diyen susmayan bir toplum yaratabiliriz.

İşe 5 Haziran Dünya Çevre Gününü kutlama geleneğini Akhisar'ımızda 2001 ile 2005 arası yaygınlaştırarak başlattık. Akhisar belediyesinin çalışanları tarafından çevrenin kirliliği kendilerinin sorumluluğu olduğu halde bu eylemi etkisizleştirmişlerdir. Üstüne üstlük Akhisar'ımızın çevre konusundaki en çok suçlusu olan bir şirkete çevre ödülü vermişlerdir. Kayalıoğlu civarında Organize Sanayi Bölgesi ve tekelci sermaye şirketi 20-30 yıllık süre içerisinde doğal yaşamımızı katledip, tarım arazilerini beton yığını çevirmişlerdir. Akhisar Belediyesi ve Ticaret Odası başkanlığının sorumlulukları olduğu %33'er hisselerini sahip çıkmalarını istiyoruz. Organize Sanayi Bölgesine arıtma tesisi yapmaları gereklidir. Hem ekonomik hem de ekolojik hayatımıza çok katkısı olacaktır. Sorumluları sorunları çözmeye davet ediyorum. Geçtiğimiz yerel seçimlerde Akhisar'ı yönetmeye aday olan belediye başkan adayları ve belediye meclis üyesi olan adayları çevre konusundaki duyarsız olduklarını seçime bir gün kala Tahir Ün caddesindeki görüntüleri açık bir şekilde anlatıyor.   
 
Seçim de harcanan o kadar paralar çevreyi kirletmek için miydi?
Sokaklarımızı kirletmek için ne kadar para harcadınız?
Bu kadar parayı harcayarak karşılığında neleri kazanmayı düşündünüz?
Hangi emekle kazandığınız bu kadar parayı sokaklarımıza savurarak kirlettiniz?
Çevresine saygısı olmayanların, bizleri iyi yönetmesine nasıl inanırız?
Bu kadar parayı kendi ceplerinizden mi harcadınız?

Son söz: Yaklaşık 6 yıldır yönetimde olan yerel iktidar. Akhisar belediyesi sorumluluğun da olan çevre temizliği yoktur. Sokaklarımızın durumu günlük hayatımızda göz estetiğimizi bozuyor ve bizleri strese sokuyor. Hangi şirket yer altı kaynaklarımızı hızlı üretim yapmak için tüm Akhisar halkının geleceğini hiçe sayarak içme sularını gasp ediyor. Geçtiğimiz yıl yoğun yağmur sularından dolayı bu yıl sorun yaşamıyoruz.Fakat bir daha ki yıl sorun olmayacağı anlamına gelmiyor. Dikkatinize sevgili SORUMLULAR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder