Tüm Esnaflar Rolünü
Üstlen HAYIR'I Örgütle.
Cumhuriyetin
kuruluşundan bu yana ülke coğrafyamızda çok kimliklilik, çok inançlılık
dengelenmediğinden devlet farklı kültürleri bir arada yaşayabileceği eşit özgür
bir anayasa olmadığı için ülkemizde her 10 yılda bir anayasa değişikliği
konusunda çatışma çıkmaktadır.
1989'a kadar yaşanan soğuk savaş dönemi
Amerika'nın hep güdümünde olduk hep onların adına sosyal, siyasal ve ekonomik
kararlar alındı. 24 Ocak 1980 ekonomik kararları sivil sermaye egemenliğinde
şimdi onaylanmak isteniyor. Çıkarılmak istenen anayasa tüm toplum kesimine ne
faydası vardır. Halklar adına hiçbir faydası olmayan bu anayasa paketi tüm
halklar tarafından ret edilmelidir. Dünyada, ülkemizde, ilimizde ve şehrimizde
ki kaynaklarımızın %90'ı elinde bulunduran %10'luk bir kesim vardır. %90 kesim
ise %10 kaynakla geçinmektedir. Bunu ilçemizdeki sayısal orana vurduğumuzda
yerelimizde 10 bin kişi köy ve beldelerimizle birlikte genelimize yansıtırsak
16 bin kişi yapar. Yani Akhisar'ımızın %90 kaynağını elinde bulunduran tüsiat
çılar ve müsait çılardır. Bunlar çıkacak olan anayasa paketine tabiî ki EVET
diyeceklerdir. Bunlar referanduma giderken bu güne kadar sömürdüğü halkalara
ekonomik rüşvet akıtacaklar. Şah şahlı referandum çalışması da yaptılar ve yap
maktadırlar. Şunu bilin ki. Harcanacak ekonominin içinde %90 kesiminin hakkı ve
emeği vardır. %90 kesim ise sayısal oranı Akhisar'da 90 bin köy ve beldelerinde
nüfusuna göre 144 bindir. Çiftçisi 24 Ocak kararlarından sonra 28 bin olan
koçanlık tütüncü şimdi 5 bindir. Giden 23 binin iş istihdamı aile nüfusuna
çarpılırsa 100 bin kişiyi işsiz bırakmıştır. Özal'la başlayan neo liberal
serbest piyasa ekonomisinin tekelci kapitallere Akhisar tütüncüsü peşkeş
çekilmiştir. Karşılığında Özal başbakan ve cumhurbaşkanı olmuştur. Ve Oğlu da
IMF'de memur olarak çalışmaya başlamıştır. Diğer bakanları ise IMF'nin
borazancılığını yapmışlardır. Şimdi hallerini sormak gerekiyor? Ne haldeler?
Tarıma dayalı olan ilçemiz 25 yıllık süreçte ne halle geldiği ortadadır. Bu
ekonomik politika Akhisar'ımızda köylü nüfusunun kentte göç etmesine neden
olmuştur. Akhisar da diğer %10 kesimine ucuz iş gücü yaratmasına neden
olmuştur. Sendikasız çalışma koşulları
ilçemizde bazı şirketleri vahşi sömürü yollarını açmıştır. Yok, ettiği diğer
%90 kesim ise tarım işçisi, tekel işçisi işsiz kalmıştır. Zincirleme olarak
küçük esnaf ve sanatkâr'da gerek tarımın çökertilmesinden gerek zincir
mağazalarının çoğalmasından dolayı vergisini sosyal güvencesini ödeyemez
durumdadır. Şu an binlerce esnaf sosyal güvencesizliğinden dolayı özellikle
sağlık konusunda tehdit altındadır. Özal'la başlayan tarımın yok edilmesi tüm
kesimleri tehdit altında bırakmıştır. Anneden babadan kalan evini dükkânını ve
tarlasını bankalara ipotek etmiştir. Zincirleme olarak çiftçi, işçi esnaf ve
sanatkâr diğer kamu çalışanları emekliler ve öğrenciler yani tüm toplum
kesimimiz bu sömürü düzene teslim olmuştur.
Kökleri
küçük esnaf ve sanatkârlığa dayanan milli görüş siyaseti AKP ile birlikte
neo-liberal ekonomik politikaları ile dünya ve ülke kapitalleri, küçük esnaf ve
sanatkârları yok ederek, kendilerine bağımlı bayilikler oluşturmak
istemektedirler. Doğası gereği esnaf ve sanatkârlarımız çok kimlikli çok
kültürlü kimliğe sahiptir. Sen esnafsın siyaset yapma anlayışıyla
muhafazakârlaştırdığı küçük esnaf ve sanatkârlar şimdi rolünü üstlenmelidirler.
12 Eylül darbesiyle başlayan serbest piyasa ekonomisini şimdi tescillenmek
istenen AKP anayasasına HAYIR diyerek pabucu dama atılmalıdır.
Çiftçisine
ananı alda git. İşçisine ayaklar baş olmaz de. Harç zamlarını protesto eden
öğrenciye kredi veriyoruz daha ne yapalım de. Ataması yapılmayan 300 bin
öğretmene her okuyana iş bulacağız diye bir kural mı var diyen Kürtleri
kandıran, Alevileri kandıran, Romenlari kandıran bukalemun yüzlü başbakana al
anayasanı başına çal deme zamanıdır. Tarihten bu yana solcuları, sosyalistleri,
devrimcileri her ortamda ötekileştiren, tanımayan buna karşı özel örgütler
kuran işkence tezgâhlarından geçiren sözüm ona inançlı, milliyetçi gözüken ama
maalesef demokrat partiyle başlayan her mahallede 1 milyoner düşüncesini alt
etmemiz gerekiyor. ANAP'LA devam eden büyük Türkiye hayaliyle ABD ve AB adına
ülkede devrimcileri asan özelleştirme politikalarını hayata geçirenler, AB
sevdasına koşan Tansu ÇİLLER'İN Abdullah GÜL'ÜN, Tayyip ERDOĞAN'NIN sosyal,
siyasal ve ekonomik siyasetin tersine çevirmenin tam da zamanıdır. Esnaf ve
sanatkârlar gerek yerelde gerekse genelde bizleri korumayan ve bizler adına
hiçbir önlem olmayan anayasaya paketine ''HAYIR''demeliyiz. Çiftçiyi, işçiyi,
emekliyi ve öğrenciyi yok eden bu iktidarlar seninde ekmeğine aşına gözünü
dikmiştir. Senin felsefenden senin gündelik siyasetinden beslenen bu iktidarlar
tekelleşmiştir. Seni de yok etmek istemektedir. Eğer rolünü üstlenip ''HAYIR''ı
örgütlemezsen tüm toplum kesimleri ile olan bağını tamamen koparacaklar ve seni
de yok edeceklerdir.
HAYIR,
çıkarsa eşitlikçi özgürlükçü bir anayasanın oluşması için bir adım atmış
olacağız. EVET, çıkarsa tarikat cemaat ilişkilerinin aşağıdan. Yukarıdan ise
yerel ve genel iktidarın tüm gücü kullanılarak eşit olmayan anti demokratik
yöntemlerle dayatmacı bir anayasa olacaktır. 5 yıllık yerel 8 Yıllık genel
iktidarları bizlere bunu doğruluğunu göstermektedir. Haydi, ülkemin insanları
senin kaynaklarını sana rüşvet olarak veren bu iktidarı sandığa göm! O büyük
boylarının ölçüsünü alsınlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder