Şehrimiz Oligarşi Yönetimine Dönüşüyor
1999
yılında sol, sosyalist ve demokrat çevrelerinin hazırladığı yerel yönetim
programı iki başlık altında SOSYAL ve MEKÂN boyutunda ele alındı. Bilginin
toplamsallaşması için Akhisar'ın tüm siyasi ve demokratik yapılarına
dağıtılarak paylaşıldı.1999 seçimlerine az bir zaman kala dağıtılan program ve
gelişen ulusalcı milliyetçi gelişmeler sayesinde seçim kazanıldı. 2004
seçimlerinde de bazı kişiler tarafından sahip çıkılması biraz da olsa beğeni
kazanmıştı. Gerek ön seçime benzer eğilim yoklamasıyla belirlenen adayları,
gerekse farklı çevrelerden etkilenerek insan ilişkilerinden kurulan diyalog
beğenilmişti. 2004 seçiminde ise kimileri tarafından hazırlanan programdan
beslenerek seçim kazanılmıştır. Ülkenin siyasi konjöktöründen dolayı gelişin
rüzgârı da arkasına alan mevcut yerel yöneticiler iş başına geldi. 2001 krizi
sonrası birike gelen sorunlarla karşı karşıya kalan yerel yöneticilerin ilk
icraatları, şaşırtan çıkışlarla doğrudan demokratik yöntemleri benimsediler.
Şehrimizin tüm mahallelerinde halkla yapılan toplantılar serisi ilk yıl
doğruydu ikinci yıl unutulan, sonra da kent konseyine dönüştürülmeye çalışılan
çalışma sonradan bürokratlar tarafından engellendi ve bitirildi. Sonrasında
yönetme anlayışına uymayan doğrudan demokratik anlayış temsili demokratik
yönteme ve daha sonrasında da muhafazakârlaşarak gerici bir anlayışa
döndü.
Akhisar'ımızın
demokrat yapısı; ne kadar temsili demokratik yapıya ve muhafazakârlığa izin
verirse versin, yöneticilerin etkilediği kültürel yapıya ayak uydurmayı
zorlaştırır. Yani Akhisar'daki sağ muhafazakâr yapı Akhisar'ın çok kültürlü
yapısından etkilenir ve baskı altında kalır. Değiştirmeye çalışırsa kendisi yok
olur. Bunun tersini Erzurum şehri için de düşüne biliriz. Onun için AKP'nin
yerel yöneticileri takiye yaparak geldiği noktadan geriye dönmek istemektedir.
Ümmetçi yapısı çalma akılla önce doğrudan demokrasi yutturmasıyla sonradan da
temsili demokrasi şimdi oligarşiye (Oligarşi, sadece belirli bir zümrenin bir ülkeyi veya
yereli yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimidir.) dönüşmüştür.
Oligarşi yönetimi görülenlerle mi yönetiliyor? Yoksa arkada farklı yönetenler
mi var? Görülen oligarşinin masum yüzü çalma akılla çıkmaz sokağa girersiniz.
Beslenmek İhtiyacı hissederseniz üreten akıllara döndüğünde asla
affedilmezsiniz ve defedilirsiniz. Üretilenler ezilen halklar için üretildi.
Kişisel çıkar için ve küçük bir zümrenin çıkarı için değil. Üretenlerin doğrudan
demokrasi anlayışı oluştukça halkımız kendi kendini yönetir duruma gelir ve
kimseye ihtiyaç duymaz. Halkımızın demokrasi anlayışı olmadığından temsili
demokrasinize izin verir ama oligarşiye asla izin vermez. Solcular,
sosyalistler ve devrimciler karşılıksız üretkendirler. Yürekleri gönülleri çok
zengindir.
Sizlerin maddi zenginlikleri
yetmez onlara. Yaşasın ezilenlerin ve emeğin örgütlü mücadelesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder