8 Aralık 2010 Çarşamba

Şehrimiz Oligarşi Yönetimine Dönüşüyor


Şehrimiz Oligarşi Yönetimine Dönüşüyor


1999 yılında sol, sosyalist ve demokrat çevrelerinin hazırladığı yerel yönetim programı iki başlık altında SOSYAL ve MEKÂN boyutunda ele alındı. Bilginin toplamsallaşması için Akhisar'ın tüm siyasi ve demokratik yapılarına dağıtılarak paylaşıldı.1999 seçimlerine az bir zaman kala dağıtılan program ve gelişen ulusalcı milliyetçi gelişmeler sayesinde seçim kazanıldı. 2004 seçimlerinde de bazı kişiler tarafından sahip çıkılması biraz da olsa beğeni kazanmıştı. Gerek ön seçime benzer eğilim yoklamasıyla belirlenen adayları, gerekse farklı çevrelerden etkilenerek insan ilişkilerinden kurulan diyalog beğenilmişti. 2004 seçiminde ise kimileri tarafından hazırlanan programdan beslenerek seçim kazanılmıştır. Ülkenin siyasi konjöktöründen dolayı gelişin rüzgârı da arkasına alan mevcut yerel yöneticiler iş başına geldi. 2001 krizi sonrası birike gelen sorunlarla karşı karşıya kalan yerel yöneticilerin ilk icraatları, şaşırtan çıkışlarla doğrudan demokratik yöntemleri benimsediler. Şehrimizin tüm mahallelerinde halkla yapılan toplantılar serisi ilk yıl doğruydu ikinci yıl unutulan, sonra da kent konseyine dönüştürülmeye çalışılan çalışma sonradan bürokratlar tarafından engellendi ve bitirildi. Sonrasında yönetme anlayışına uymayan doğrudan demokratik anlayış temsili demokratik yönteme ve daha sonrasında da muhafazakârlaşarak gerici bir anlayışa döndü.             

            Akhisar'ımızın demokrat yapısı; ne kadar temsili demokratik yapıya ve muhafazakârlığa izin verirse versin, yöneticilerin etkilediği kültürel yapıya ayak uydurmayı zorlaştırır. Yani Akhisar'daki sağ muhafazakâr yapı Akhisar'ın çok kültürlü yapısından etkilenir ve baskı altında kalır. Değiştirmeye çalışırsa kendisi yok olur. Bunun tersini Erzurum şehri için de düşüne biliriz. Onun için AKP'nin yerel yöneticileri takiye yaparak geldiği noktadan geriye dönmek istemektedir. Ümmetçi yapısı çalma akılla önce doğrudan demokrasi yutturmasıyla sonradan da temsili demokrasi şimdi oligarşiye (Oligarşi, sadece belirli bir zümrenin bir ülkeyi veya yereli yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimidir.) dönüşmüştür. Oligarşi yönetimi görülenlerle mi yönetiliyor? Yoksa arkada farklı yönetenler mi var? Görülen oligarşinin masum yüzü çalma akılla çıkmaz sokağa girersiniz. Beslenmek İhtiyacı hissederseniz üreten akıllara döndüğünde asla affedilmezsiniz ve defedilirsiniz. Üretilenler ezilen halklar için üretildi. Kişisel çıkar için ve küçük bir zümrenin çıkarı için değil. Üretenlerin doğrudan demokrasi anlayışı oluştukça halkımız kendi kendini yönetir duruma gelir ve kimseye ihtiyaç duymaz. Halkımızın demokrasi anlayışı olmadığından temsili demokrasinize izin verir ama oligarşiye asla izin vermez. Solcular, sosyalistler ve devrimciler karşılıksız üretkendirler. Yürekleri gönülleri çok zengindir.
Sizlerin maddi zenginlikleri yetmez onlara. Yaşasın ezilenlerin ve emeğin örgütlü mücadelesi.  
                                                                

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder