Sporun Toplumsallaşması İçin Futbol da Tekelleşmesine
Karşı Çıkmak Gerekir.
Futbolun seyircisi
mi olmak, yoksa sporu yapan mı olmak gerekir? Anadolu toplumuna ait olmayan
neo-liberal küresel sömürü dayatmasındaki bunalımı nasıl atlatırız?
Toplumumuz
stresini giderici değişik yöntemler vardır. Yerel yönetim halka açık spor
tesisleri yapmalıdır. Şehrimiz 14 mahalleden oluşmaktadır. Doğusunda,
Batısında, Güneyinde ve Kuzeyinde spor
sahaları yerine halı sahaları var. Bunlarda ekonomi karşılığında hizmete
sunulmaktadır. Farklı yerlerde olan halı sahlardan toplanan paralar
tekelleşerek futbola aktarılmakta. Futbol‘a harcanan paranın 4–5 milyon olduğu
söyleniyor. Spor sadece futboldan ibaret mi? Şehrimizin ekonomisinin futbola
aktarılması ne kadar adilcedir? Tekelciliği tüm yaşam alanlarında olduğu gibi
futbolda da görmekteyiz. 21 belediye hizmet alanının kaynakları Akhisar spora
aktarılmaktadır. Yalnızca bir hizmet sektörünü ekonomisini belirtmek istiyorum.
Tahirün caddesi, 1. ve 2. nakliye caddelerindeki araç kiralama yerleri bir
yılık kira bedeli 155 TL’DİR. Belediyenin kasasına giren göstermelik rakamlar.
Akhisar spor aracılığıyla üçüncü şahıslara ise kaç paraya verildiği
açıklanmamaktadır. Sorulduğunda da onun “bilmem ne odası olduğu bilmem ne odasındaki
sırrını açıklamak zorunda değiliz.” demektedirler. Şehrimizin çok önemli
sorunları var, bu sorunlar çözülmediği gibi küçük bir kesiminin hafta sonu ego
tatminini gideren harcamalardan kaçmamız gerekmez mi? Kamu kurumunun asli
görevi olan kamuya hizmet sektörlerinin aktarılmasıdır. Yürüdüğümüz sokakta
araçlarımızı koyduğumuz yerler para tuzağına döndü. Alt yapısı olmayan
şehrimizi üst yapısı makyajlanarak pazarlamaya çalışıyorlar. Temelsiz bir bina
gibi eğitime, istihdama, alt yapıya verilmeyen önem şehrimizde, her hafta
futbolla konuşulacak konu bulunuyor. Nereye kadar? Açlığın, işsizliğin,
yoksulluğun üstü örtülerek başka başka meşguliyetler bulunuyor. Gençlerimiz
futbolun seyircisi olarak asli görevleri olan işlerinden, derslerinden
alıkoyulmaktadır. Geleceğe ilişkin hiçbir planları yok. Ne toplumsal ne sosyal
ne de siyasi alanlar da yoklar. Anne ve babaların kişisel olarak çabaları da
yetersiz kalıyor. Aileler çalışıp çabalayarak okul eğitimi, dershane eğitimi ve
bire bir eğitimler almaları için tüm yaşamlarının çocuklarına adamaktadır. Bir
yerel yönetim düşünün ki kentin sosyal toplumsal ve ekonomi yapısını 50 kişilik
bir futbol takımına yönlendirsin ve bunu da yaparken yerel yönetimin yıllık
bütçenin yüzde onluk ekonomik kaynağını kimseye sormadan harcasın. Akhisar’daki
2004 yerel seçimlerinde “Akhisar sporu belediyenin bünyesinden çıkaracağız.”
diyerek Akhisar halkından oy istemiştir. Maalesef kendinden önceki belediye
yönetiminden kat be kat fazla harcama yapıyor. Sanki şehrin başka sorunu yokmuş
gibi yönetim sürekli yerel basında Akhisar spor haberleri var. Yenilgi
yaşandığında da seyircinin eleştirisine tahammül edemeyerek hakaret
edilmektedir. Buradan soruyorum; yöneticilere hiç cebinizden harcama
yapmadığınız futbola başarısızlıktan dolayı gelen eleştirileri hakaretle
karşılama hakkınız var mı? Şehrimizdeki kamuya ait hizmet sektörüne ayrılan
paraları futbola harcama hakkınız var mı? Örtülü ödeneğe benzer harcamaları
neden açıklama gereği hissetmiyorsunuz? Uç noktalarda harcanan paranın 4–5
milyon olduğunu duymaktayız. Harcanan paranın şeffaflığı olmadığı müddetçe,
kamuya ait olan para ve hizmet alanları örtülü ödenek gibi saklı kalacaktır.
Doğruluğunu bilemediğimiz harcanan paranın yalnızca 4 de 1’rini tüm kentin spor
yapması için harcansa çok güzel spor tesislerine sahip olabiliriz. Gerek gayri
federe, gerekse amatör kulüplerimiz kaynak bularak başarı sağlayabilir. Ve tüm
halkımız küçük bir azınlığın haftada bir ego tatminini değil, sağlıklı yaşam
için spor yapma imkânı bulacaktır. Akhisar halkı Futbolun seyircisi değil,
sporu yapan olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder