24 Ocak 2011 Pazartesi

Yapılacak Festival 5 000 x 4 = 20 000 Kişi İçin


Yapılacak Festival 5 000 x 4 = 20 000 Kişi İçin


27–28–29 Ocak 2012 tarihlerinde yapılacak olan festivalin, tüketime-israfa yönelik olduğu için karşı bir yazıdır. Yerel, genel ve uluslar arası sermayenin piyasacı oyunudur. Bu yazıda geçmiş tarihi özetlemeye çalıştım. İyi okumalar.
1950’lerden bu yana hedefler tutuyor. 20 000 x 4 = 80 000 uyan! Bu anlayış her mahallede bir milyoner yaratma sevdasıyla başladı. Bu festival DÜZENDEN ve SİSTEMDEN beslenenlerin festivalidir. Bu kurulan sistemde yoksulluk-açlık sınırı 3000 TL 1000 TL yani bu paraların altında kazancınız varsa siz aç ve yoksulsunuz. Asgari ücret alanlar, SSK-Bağkur emeklileri de aç. Kamu çalışanı, sendikalı işçi yoksul, küçük esnaf ve sanatkârlar-küçük üretici çiftçi açlık-yoksulluk arası. Bazı meslek grubu olan doktor, hâkim-savcı, üst düzey bürokratlar iyi. Çift maaşlı kamu çalışanları ise yoksulluk sınırında. Kimdir bu amudunla götürenler? MÜSİAD yavru AKTİF iş adamları ve TÜSİAD yavru GENÇ iş adamlarının üyeleridir. Peki, hala kimlerdir bunlar yanı başınızda dost arkadaş gibi görünen kapitalistlerdir. Bunların derdi mevcut düzenin ve sistemin yürümesidir; çünkü eşitsizliğin yaşandığı dünyamızda işçi sınıfı ve emeğiyle geçinenler mutsuzken mutlu olurlar, birileri açlık-yoksulluk sınırın altında ücret alırlarken zengin olurlar. Bunlar demokrasiye inananlar değildirler. Çünkü hiç demokrat olmadılar etraflarında çokbilmiş bir kaç kişi vardır onları dinlerler alırlar kararları, sonrada sorduk araştırdık yapıyoruz derler. Basın medya gücünü kullanarak pembe dünya yaratırlar.
Belediye kurumunun parasını kendi istekleri doğrultuda harcarlar. Siyasi dilde bunların adı OLİGARŞİDİR! Bunlar özel insanlardır, diğer insanlardan farkları iyi yalan söylerler iyi politika yaparlar. Siyaset yapamazlar, derin felsefeleri yoktur. Biat ederler biat ettikleri için, kendilerine de biat edilmesini beklerler. Sıkıştıklarında muhaliflerine allahsız-dinsiz-komünist-solcu-sosyalist-devrimci derler. Baktılar baş edemiyorlar, muhaliflerini kendileri için çıkardıkları yasalara uydurarak hapsede atarlar, gerekirse yasa dışı işlerle hayatlarını yok da ederler. Ve bu yaptıklarına yetmiyormuş gibi terörist cani de ilan ederler. Oysa dünyada yaşanan olumsuzluklar ancak ve ancak sosyalist-komünist bir sistemle düzelir; bu sistemle eşitlik özgürlük sağlanır. Çünkü Neo-liberal piyasa ekonomisi kendi sonunu getirdi. Kendi ipini çekti.1843 yılında komünist manifesto KARL MARX’IN öngörüsü bu yönlüdür ve haklı da çıkmıştır. Alman düşünür Rosa Luxemburk da şöyle söylüyor “ya barbarlık ya sosyalizm” tercih sizindir. Tepeden inen bu sistemi tersine çevirmenin yolu aşağıdan yukarıya doğru devrimci bir mücadele yapmaktır. Yoksa işsizlikten intihar eden öğretmenler, aile şiddeti kadın cinayetleri vb. olayları çok yaşarız. Onun için mutlaka kamunun kazanımlarını halk yararına pay ederek harcamalıyız. Özelleştirme politikalarıyla yandaş şirketlere ihale ederek değil. Kurumun imkânlarını kullanarak 20 bin kişinin mutlu olacağı festivaller yaparak da değil. 
Halkın diline doladıkları bir söyleme açıklık getirmek istiyorum. Nerede para yok baksanız da herkes model arabalara biniyor. Çarşı kalabalık alış veriş yapan dolu. Doğru, model arabalar ve alış veriş yapanlar da var. İyide bunların sayısı belli başlıkta da belirtim 5 000 x 4 = 20 000 nasıl ama kalabalık bulundu değil mi? Tabi ki kuru kalabalık da var vitrinlere bakarak gezerler. Şehrimizde ki 5 000 aileye en az dört er araba-ev gerekir. Birisi burada, birisi şehir dışında yazlık, bir diğeri de İzmir de hafta sonları gittiğinde kalmak için. Tabi bunların yanına model model arabalarda gerekiyor şarttır. Ve varda. Diğer gömüleri duyamadığımız, göremediğimiz için bir şey söyleyemiyoruz. Allahın sevdiği kulları olduğu için bunlara gökten yağıyor.               
Çok değerli 20 000 x 4 = 80 000 Akhisar halkı çetele ve seçere bu. Şehrimiz de yaşayan Türk-Kürt Halkları Yunan-Yugoslav-Bulgar-Roman Göçmen Halkları. Yerli-Yörük- Halklar Tasavvufcu-Sünni-Alevi-Tarikat-Cemaat ilişkileri için de kendilerini ifade eden Akhisar’ımızda yaşayan 80 bin halklarımız. Kendimden dediğin aslında seni sömürenlerdir. Ezen sınıfla ezilen sınıfın arasındaki tek bağ aynı kimlikten aynı inançtan olmasıdır. Ezen sınıfın sayısı 20 000. Ezilen sınıfın sayısı ise 80 000  emek veren artı değer üreten düzen ve sistem partilerine (AKP-MHP-CHP) oy-yetki veren de sizlersiniz. Bundan böyle iyi düşünmeli doğru karar vermelisiniz. Kendinden bildiğin kimlik ve inanç yakınınız sendenmiş gibi görünen aslında senden değil. Onun dini, imanı ve Allah’ı para. Ama kendimden değil dediğin farklı inanç ve kimlikten olanlar ise senin sınıfının insanları. Yalnız kabul etmemiz gereken bir şey var, farklı kimlikten, farklı inançtan ve farklı kültürden olmalarıdır. Aslında farklılıklarımız ve çoğulculuğumuz kültürel zenginliğimizdir. Fakirlik olan tek’çilik tekelciliktir. ÜRETEN BİZLERİZ YÖNETENDE BİZLER OLMALIYIZ       
Sonuç olarak bu düzenin sürmesi için kriz hep yaratılır, her kriz halkı yoksul yapar; kapitalleri de zengin. Sürekli arayışlar içerisin de olan ama, hiç paylaşmadan yana olmayanlar bilinçli hep yanlış denemeler peşindedirler.
Genel-yerel iktidarın şaşırdıkça hata yapıyor. Şaşıran ördek ne yapar; suya göt üstü dalarmış. Birazcık hafızamızı tazeleyelim… 2007 den buyana krize karşı alınan önlemleri hatırlayalım.
Yüz bin KOBİ’YE yüz bin TL kredi fos çıktı ve kredileri batırdılar.
Alın verin ekonomiye can verin kampanyası.
Evde oturma pazara çık alış veriş yapın dediler, afişlerinde pazar değil market fotoğrafı gösterdiler.
KDV adı altında tükettiğimizden %18 vergi aldılar, bu yetmiyormuş gibi ödeyemediğimiz SSK-Bağkur-Vergi borçlandırmasıyla faizcilik yaptılar.
Faizleri siliyoruz dediler, taksitlendirelim dediler. Ödemek isteyen iyi niyetli küçük esnaf ve sanatkârların karşısına 60 saatlik sertifika eğitimleri vererek-iki üç ay iş kur adı altında kurslar açarak haksız rekabet ortamı yarattılar. HİBE KREDİLER VERDİLER. Onlarında işleri çok zor batmaya başladı.
Bağkur borcunu ödemeyen esnafları, borcundan dolayı sağlıktan yararlandırmadılar. Hizmet vermeden sağlığa ayrılan her ay 110 TL parayı tahsil ettiler.  
Ticaret odasının 102. Maddesini değiştirmediler, her parası olan, ustalık belgesi olmayan kişileri her mesleği yapmalarına izin verdiler.  
Büyük alış veriş merkezleri için plan değişikliği yaptılar, kapalı ekonomi uygulayamayız dediler. Açık ekonominin belediye hizmetinde işi nedir, sayın belediye başkanı ekonomik bilginiz çoksa merkez bankasına yardım ediniz.    
Endüstriyel tarımın önünü açmak için, halkın kazanımlarını harcayarak Ulusal Zeytin Kongresi yaptılar, bilgiyi kendi sınıflarında-yandaşlarında tekelleştirdiler.
Yerel iktidara gelmeden Akhisar sporu belediyenin bünyesinden çıkaracağız dediler. Yapmadılar. Endüstriyel futbolun önünü açtılar. Belediyenin 20–30 arası hizmet alanlarını Akhisar spora, dolaylı yollarla yandaş şirketlere verdiler. 22 kişilik futbolla her hafta konu bulup dikkat dağıtmaya çalışıyorlar. Başarı elde ediyoruz diyorlar Akhisar’ın reklâmı oluyor diyorlar. İşsizliği azaltamıyorlar.     
Hem genel hem de yerel iktidarların yöneticileri zincir marketleri mantar gibi her yerden türediler. Küçük esnaflarımızın üç kuruş gelirlerine göz diktiler. Bu konuda küçük esnafları ve sanatkârları korumaya yönelik konfederasyonlarımız yıllardır yasa çıkarılmasını bekliyor. Sayın başbakanın net olarak söylediği söz ise ben böyle bir yasa çıkaramam. Nedeni ise sahipleri olmalarıdır.        
Daha yetmedi imar planı değişikliği yaparak, koça taşı yerinden oynattılar, hemen devamında On’lar diye bir şirket kurdular oluşacak rantı kendi hanelerine aktarmak için. Bu gibi konularda öngörü sahibiler.  
Daha çok uzatılabilir. Bu kadarı yetti mi? bizler ve onlar (emek sermaye) birbirimizi iyi biliyorduk, bilmeyen YETMEZ AMA EVETÇİLER BUNLARIN HEPSİ SİZLERE KAPAK OLSUN.  
Akhisar da yapılacak olan festival’in ilk basın açıklaması linkini tekrar gündeme taşımak istiyorum. Bazen gördüğünüz bir şey için yüreğinizden anlık çıkan bir şeyler olur. Onu hemen not etmek istersiniz çünkü anlık duygulardır yakalanması gereken yazıya dökerseniz kalır dökmeseniz uçar gider. Evet, bu haberin altında yorumlarımı okumanızı rica ediyorum. Haberin Başlığı:” Çılgın Alış Verişe Hazır Mısınız?” http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=10951Akhisar  Diğer haberin başlığı." Akhisar Alışveriş'in festivaline hazırlanıyor."  http://www.akhisarhaber.com/news_detail.php?id=10986
Her kesin kendini bulacağı derin felsefi sözler. 
Dünyada düzeltebileceğiniz, daha iyi yapmayı başarabileceğiniz ilk ve son önemli kimse kendinizsiniz. THOMAS HUXLEY
Beklediğim yarınlar dünde kaldı. TLSOTY
Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir. VIRGINIA WOOLF 
Bu dünya, belki de bir başka gezegenin cehennemidir. ALDOUS HUXLEY
Bir ulusun değeri, o ulusu meydana getiren bireylerin değeriyle ölçülür. JOHN STUART MILL
Her aptal, mutlaka, kendisine hayran olacak başka aptallar bulur. SOREN KIERKEGAARD
Kaybettim sandıkların, kurtulduklarındır belki. Unutma, kimi gittiği yeri mutlu eder, kimi terk ettiği yeri. OSCAR WILDE
Cehennem boş, çünkü tüm şeytanlar burada.  ALDOUS HUXLEY
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinden hayal kuruyorsun. MICHEL DE MONTAIGNE
Gerçek bilgelik kaygı ile düşünmektir, her talihsizliği hesap etmek; ama bir kere eyleme geçtikten sonra da cesur olabilmektir HEREDOT
İnsan kararlılığına inanın. Tarih boylu boyunca göstermiştir ki; İnsan iradesi bilinen tüm silahlardan daha güçlüdür. DALAI LAMA  
Doğru yaşam; ne zaman başlar ki bu? Kaçılır mı yoksa geçip gidilir mi? ROSA LUXEMBURG
Not:  Akhisar’ımızın devrimci önderlerinden Kerim YAMAN’IN ve Ülkemizin aydın yazarlarından Uğur MUMCUN’NUN ölümlerinin 37. ve 19. yıl dönümlerini saygıyla anıyorum. Mücadeleleri mücadelemize ışık olsun. Kerim YAMAN’I her yıl olduğu gibi bu yılda mezarı başında andık. Unutmadık Unutturmayacağız. Kerim YAMAN kimdir. Linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. http://www.birgun.net/sunday_index.php?news_code=1200788828&year=2008&month=01&day=20
Ne diyordu şair Enver Gökçe dizelerinde: “Ve / Şahin Aydın /Kerim Yaman /Böyle /Düşüyorsa / Bir /Bir / İnsan / Daha / Özgür / Olsun / Diyedir.  
Dayan Ha Yıkılma Acı Bir Rüzgârdır Eser Dağlardan Ovalardan Kapkara Kanını Kurutur Yoksulların Sonra Kıtlık Pahalılık Ve Faşizm Dayan Ha Yıkılma Ülkemiz Yoksul Ülkemiz Fakir Ve İşçiler Öğrenciler Düşer Yan Yana Düşer Vatanın Bir Yanın Da Ölür. Ve Şahin Aydın Kerim Yaman Böyle Düşüyorsa Bir Bir İnsan Daha Fazla Özgür Olsun Diyedir. Enver Gökçe Panzerler Üstümüze Kalkar,1977.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder