Oyum
İnadına Aşk İnadına Devrim ve Sosyalizm Şiarını Önüne Koyanlara.
“Gelecek uzun sürer; geçmiş
de... Çünkü geçmiş o uzun geleceğin içinden hiç eksilmez. Geçmiş ve gelecek;
aşk ve devrim gibidir... Her aşk her devrimin diyalektiği her yeni gün de
geçmişin diyalektiğidir. Yanlışları ve yanılgıları biriktirmektir aşk
yanlışlardan ve yanılgılardan, doğruları doğurtmaktır devrim... O yüzden Tekel
biraz da Tariş'tir tıpkı Fatsa biraz da Kızıldere olduğu gibi. Hazır ve basit
yanıtlarımız yok çünkü hayatın derinden kavramaktır devrimcilik.... Hayata ve
geleceğe duyulan derin bir aşktır... Ve işte Kızıldere dünden bugüne her yeni
gün yeniden doğan bir itiraz ve başkaldırıdır. Kesintisiz ve sürekli devrim
yürüyüşünde her gün kusursuz bir gündür itiraza ve yeniden başlamaya...”
Yeniden Devrim Sitesinden Giriş Bölümünden Alıntı.
http://www.yenidendevrim.org/
On'lar Şimdi Alnımızda Duruyor.
Alnımızın Akı Gibi
Oğuzhan Müftüoğlu
12 Haziranda seçime giderken ne adına kimin için seçime gittiğimizi bilen var
mıdır? Her akşam üç partinin dövüşünü seyreder olduk. Her akşam küfürler
hakaretler havalarda uçuşuyor. Düzen partilerinin tellal figüranlarının
Cumhuriyet tarihi boyunca getirdikleri ülke ortada, ülke insanımız sizlerden iş
aş ve yaşanabilir bir ülke beklemekte, oysa kendi çıkar ilişkilerinizi daha ön
plana çıkararak güzelim ülkemizi cehenneme çevirmektesiniz.
Ülkemizde ve dünyamızda gelişen
sınıf mücadelesinin ayağını oluşturmaya çalışan sosyalist ve devrimcilere seçim
engeli yaratıldı. Milliyetçi-muhafazakâr, piyasacı, liberal gerici güçler ve
diğer ulusalcı sol liberal taraflar arası sürdürülen mücadele, ezilen farklı
sınıf cephesine izin verilmedi. Dev-Genç'ten bu yana coğrafyamızda bir arada
eşit özgürce yaşamamız için sosyalist ve devrimci mücadele verenlerin önü her
zaman kesildi. Kimi zaman KIZILDERE'DE katledilmiş, kimi zaman Fatsa da nokta
operasyonuyla engellenmiştir. Kimi zaman da 12 Eylül darbesiyle engellenmiş
ömürleri ceza evinde çürütülmüş işkencelerden geçirtilerek asılmıştır. İnsanlık
onuru Bir-Gün sizlere mutlaka bu yapılanların hesabını soracaktır. Kızıldere
Devrimci Genç, Dev-Yol dergisiyle ve Demokrat gazetesiyle devam eden mücadele
12 Eylülde engellenmiştir. Yaşanan cezaevi süreci 1990'larda bitmiş sonrasında
da devletin baskısı psikolojik işkencesi hiç bitmemiştir. Dünyada gelişen tek
kutuplu süreç sosyalizmin bittiği söylemi içersinde ülkemizde devrimci parti
girişimi başladı. Büyük umutlarla kurulan ÖDP gelişen dünya konjektörüne de
uymuyordu. Ama ülkenin inatçı inancını yitirmemiş devrimcileri EMEK SERMEYE
çelişkisi bitmediği için kapitalizmin alternatifinin inadına aşkla bağlı
oldukları devrimci mücadeleyle sosyalizmin inşasının şart olacağını
söylemiştir. 2000'lere gelindiğinde ise kapitalizmin sorgulandığı döneme girildi.
Ülkemizde 2000'lerin sonunda 2001 başında yaşanan krizler tekelci burjuvazinin
lehine alınan kararlarla sınıf mücadelesinin bir ihtiyaç değil zorunluluk
olduğu anlaşıldı. ÖDP'NİN 15 yıllık süreci çok da kolay geçmedi, parti dışı
gelişmeler aşılamadığından içe dönük tartışmalarla kısır döngü bir türlü
aşılamıyordu. İnadına Dev-Gençlilerin ruhunun bitmediğini tekrar yeşertilmesi
gerektiğini söyleyenlerin inancı bitmemişti. İnadına aşk inadına devrim ve
sosyalsizim diyenler ısrarcıydılar. Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri
hisseden öngörü sahipleri mutlaka ezilen sınıf mücadelesinin başlayacağını
söylüyorlardı. Sınıf mücadelesinin işaretlerini alan kanaat önderler 2007
yılında dünya çapında gelişen krizi iyi okuyarak ibrenin döndüğünü hissettiler.
2009 yılında dış çevrelerinin partimize yönelik liberal saldırısı dirençle
karşılanmış geri püskürtülerek son kopuş yaşanmıştır. 6. Konferans Kongre
kararları alan ÖDP önüne koyduğu Eşitlik Özgürlük ve Devrim şiarını örmeye ve
örgütlemeye başlamıştır. Beraberin de ise Gençlik Muhalefetti de iktidara ve
egemenlere yaşattığınız krizlere karşılık, sizinde kriziniz biz olacağız
demiştir. İsyan, Devrim Özgürlük şiarını önlerine koyarak gençlik ayağını
oluşturmuştur. Ve hemen arkasından yaşanan tekel eylemleri Türkiye'de de sınıf
mücadelesinin işaretlerini vermiştir. Ayrıcalıklı sınıf ve AKP ise demokrasi
havası yaratarak anayasa değişikliğine gitmek istediğinde kuyruğuna
takılanların kimler olduğu açık bir şekilde görülmüştür. Yetmez Ama
Evetciler.
12 HAZİRAN SEÇİMLERİNE GİDERKEN
DEMOKRASİ ADINA NELER YAŞANDI.
Yüzde on seçim barajının demokrasisi yüzde onluk kesim için dizayn edilmek
istendi. Yüzde doksanlık kesim ise yüzde onluk barajla yönetilir duruma
gelmiştir. Barajlar demokrasisi tarih boyunca bir tek 1965 seçimlerinde halka
faydası olmuştur. O dönem düzen partilerinin çekişmesi sonucu çıkan sonuçtur.
İşçiler ve emekçiler adına gelişen halk muhalefeti 12 Eylül darbesiyle
durdurulmuştur. Kayıkçı dövüşüne dönen seçim süreci düzenin kirlenmişliğini bir
kez daha gözler önüne sermiştir. Belden aşağıya yapılan siyaset ne kadar
düzeysiz insanlar tarafından yapıldığını gösterdi. Geçtiğimiz yıl 21 Ekim–12
Kasım 2010 günleri ilçemizde de yaşanan dedikodu konusunda yazımın ne kadar
anlamlı olduğu, şimdi ülke siyasetine direkt dahil olan kişi acaba ilçemizdeki
dedikoduyla bir ilgisi var mıdır? Yazı başlıkları Akhisar'da Dedikodu
Kumkumaları Görev Başında http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=304Dedikodu
Konusunda Eksik İki Açıklama Üzerine
http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=313
Sistem ve düzen karşıtları da seçimlerden haksız gerekçeyle, yapılan
operasyonla, dışlanmış olmasının nedenleri de gelişin sınıf mücadelesinin önüne
engel olmaktır. Bu KONUDA BAĞIMSIZ ADAYLAR için ve ÖDP ADAYLARINA DA veto
kararı birine geç diğerine eksik evraklarının tamamlamasına rağmen DUR
denmiştir. Dur denen yapı aslında dünya gelişmelerini iyi okuyan ona karşı
devrimci sosyalist odak oluşturma çabalarına engel olmak için yapılan bir
operasyondur. Ama şunu da egemenler bilmelidir. FERMAN YSK'NINSA SOKAKLAR
BİZİMDİR, diyerek sokakları boş bırakmama kararı alarak yasaksız barajsız 12
Haziran seçimi örme ve örgütleme görev almıştır.
Barajsız-Yasaksız Seçim İçin
Taleplerimiz.
Yüzde 10 barajı kaldırılsın,
Siyasete getirilen tüm
kısıtlamalar, seçme ve seçilme hakkının önündeki engeller kaldırılsın,
Kadınlara pozitif ayrımcılık
ilkesi uygulansın, kota zorunluluğu getirilsin,
Seçilme yaşı 18'e indirilsin,
Siyasi Parti Yasası'nda ilder
sultasına yol açan hükümler değiştirilsin, Parti içi demokrasi gereği ön seçim
uygulansın,
Propaganda konusunda eşit haklar
sağlansın
Hazine yardımı esasları
yararlanma ilkesi ile yeniden düzenlensin.
12 Haziranda OYUM devrimci,
sosyalist adaylara. Piyasacı, özelleştirmeci, milliyetçi, gerici sistem ve
düzen partilerine oyum yoktur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder