15 Ağustos 2011 Pazartesi

Yazarlıkta Beşinci Yıla Girerken Hedefim Siyasetti Toplumsallaştırmak


Yazarlıkta Beşinci Yıla Girerken Hedefim Siyasetti Toplumsallaştırmak


Kırk yaşına kadar iyi okuduysanız hayatı, insanı iyi yorumladıysanız, yaşama çizginizi hiç sapmadan YOLundan yürüdüyseniz korkmadan okunursunuz. Dik durmak küçük beklenti ve çıkarlara tamah etmediyseniz idol olarak seçtiğin kişi iyi kılavuz olmuşsa yaşantısıyla sana ilkeli duruş sergilersen tarihe damga vurur yazarsınız bildiklerinizi. İdolüm olan Fatsalı Terzi ustam Fikri SÖNMEZ'İ saygıyla anıyorum. Yapılması gereken tek şey yılmadan usanmadan devrimci mücadeleye devam etmektir.
Evet, amatörce başladığım köşe yazarlığımın beşinci yılına giriyorum. Her yıl bir diğerini koşturuyor. Her yıl bir sonraki yıldan daha güçlü olmalıdır. İşte dünyaya geldik gidiyoruz yaşamımız boyunca mutfakla tuvalet arası boru olmak mı? Yoksa yaşananlara seyirci kalmadan doğru bildiğin müdahalelerde bulunmak mıdır yapılması gereken?
Siyasete merakım çocukluğumdan başlar henüz on bir yaşındaydım bir sabah kalktık birde baktık her yer askerlerle dolu çocuktum anlayamadım. Sonraları mesleğim icabı yıllar ilerledikçe öğrendik faşist cuntanın gelişen halk muhalefetini yok ettiğini. Yerine getirilen sistem ise tüm yaşamım boyunca halka çile ve ızdırap çektirdi. Kimse başına gelenlerin ne olduğunu anlayamıyor. Cezaevi yaşantısı olan ağabeylerimiz işkence tezgâhlarından geçenler anlatırdı yaşadıklarını bir film gibi izlerdik dinlerdik.
88 kuşağı bu ülkenin en boş kuşağıdır. Çünkü gençliğimiz apolitik asosyal bir ortamda geçti. Kimi arkadaşlarım içkiye daldı, kimileri hovardalık kimileri kumar kimileri ise boş boş yaşadı geçen zamanı. Kimi zaman sıkıldılar kimi zaman tıkandılar çözemediler dayatılan yaşam biçimini oysa birileri kaderlerini masa başında pazarlamıştı. Sistem ve düzenin çarkına kapılmış giden binler milyonlar. Toplamsal muhalefet yok edilmişti yoktu artık, kara borsacılara karşı çıkan yoktu artık, tefecilere karşı çıkan yoktu artık, tütüncünün hakkını savunan. Bir gecede sattılar memlekettin halkın tüm kazanımlarını hâlla sattıkları gibi.
Gel zaman git zaman yıllar ilerliyordu sorgulamayla başlayan yaşamım hala sorgulamaktayım dayatılan yaşam biçimini. Çok sorular sorduk sorulması gerekenlere cevap koca bir yalan. Topluma dayatılan piyasacı liberalizimin bireyciliği tüm toplumu bencilleştirmişti. Dayanışmanın yardımlaşmanın yok edildiği bananeci bir toplum yaratıldı. Dayatılan toplum yapısını reddederek farklı kişilik yapımla mücadeleye koyuldum.
Her çağın kendine göre kazanımları vardır. Bizimde bilgi toplumunun kazanımlarından faydalanarak kişisel çıkar değil, toplumsal çıkarı ön planda tutmaya çalıştım. Yerel basının yaygınlaştığı 2002 sonrası bilgisayarların her iş yerine girdiği bir dönemde hiç yeniliği kaçırmadan yaşantımıza soktuk. akhisar haber.com la tanışır tanışmam üye olduk ve toplumda yaşanan sorunları tartışma imkânı bulduk. Yani yaşadığımız tüm sıkıntıların başında siyaset vardı. O zaman yapılması gereken siyasetti toplumsallaştırmak toplumu siyasallaştırmak. Yalan dolanla yürütülen ülkemiz artık bana açıktan tartışma imkânı vermiştir. Yaşantımın tümünde soru sorduğum sorguladığım sistem ve düzenin yöneticileriyle açıktan tartışma zamanı gelmiştir. Bana cesaret veren yaşadığım 31 yıllık bu şehirdeki çizgimdir. Sapmamayı, düz yürümeyi ilke edindik yaşantımızda. Alışkanlığımız dürüst olmaktı onun için yaşamın bizlere dayattığı zor günlerde bile aza kanat ederek sıkıntılarımızı, yoldaşlarımızla paylaşarak azaltmaya çalıştık. Bizlerin yaşadığı sıkıntıların nerelerden kaynaklandığını biliyor ve onun için toplumsal mücadele olmasa olmazlarımızdandı. Hiç kişisel hesap peşinde olmadım. Her mücadelemin hedef çubuğun da ben değil biz vardır.
2007 yılında başladığım yerel köşe yazarlığı bana çok şeyler kattı. 88 kuşağı olarak sorumluluğumun çok ağır olduğunu bilerek seçtik zor mücadele YOLunu. Yılmadan usanmadan sürekli kesintisiz bir adım daha atarak YEDİ günde bir yazı yazmayı hedefledim.    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder