Küçük Esnaf Odaları Başkanları
ve Yöneticileri'ne Açık Mektup
Bildiğiniz
gibi tekelci katalizimden en çok etkilenen küçük esnaf ve sanatkârlarımızdır.
Bu yüzden İslam kültürünün en önemli ayı olan ramazan ayında tasarrufun ve
paylaşımın olduğunu yaşamak için, iftar yemeklerini küçük esnaf ve sanatkârlar
olan lokantacılar odasıyla ortak çalışma yaparak iftar yemeklerini vermelidir.
Tekelci yemek fabrikalarından uzak durulmalıdır. Bölgeler arası
meslektaşlarımızı bir araya getirerek hem bölgesel sorunlarını ve geleceğe dair
sıkıntılarımızı nasıl aşarız diye konuşulmalı. Bir taşta iki kuş vurmanın
yollarını bulmalıyız. Her yıl verilen iftar yemeklerinin parası tekelcilerin
kasasına gitmesi beni rahatsız etmekte. Böyle bir çalışma yaparak hem ekonominin
tekelleşmesine karşı çıkmış olacağız. Hem de ramazan ayında lokantaların
ramazan sebebiyle işlerin durmasını aşmak için, birazda olsun normale dönmesine
katkı sunmuş olacağız.
Meslek
odaları ve örgütleri, üyelerinin çıkarına olan çalışmaları yapmakla hükümlüdür.
Bir, devlete karşı iki, kurumlara karşı üç, meslektaşlar arası çıkan haksız
rekabete karşı sorumluluk alarak çözülmelidir. Akhisar'ın ve Türkiye'nin esnaf
ve sanatkârları gelecekten kaygılıdır. Mevcut sistem sorgulamaz isek gelecekte bağımsızlığımız
ellerimizden alınacak ve tekelci şirketler ilçemize yerleşecekler. Birazcık
öngörü sahibiyseniz tekelci kapitallerin bizlere gelecekte zor günler
yaşatacaklarını görmelisiniz. Bu konuda ne yapmayı düşünüyorsunuz? Felsefi
değerleri ön plana çıkarmak gerekmiyor mu?
“Pabucumuz dama atılması” sizleri rahatsız etmiyor mu? Hani “ben siftah
yaptım komşum yapmadı” anlayışı gibi felsefi değerler hatırlamak gerekmez
mi?
Kim
devlete karşı üye haklarımız savunacak? Sosyal, toplamsal ve ekonomik
sorunlarımızı bir yumak halinde, kim devlete “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.”
diyecek? Küreselleşmenin getirdiği tekelci anlayışa kim dur diyecek?
Biliyorsunuz belediye kurumu biz küçük esnafı korumaya yönelik hiçbir çalışma
yapmamaktadır. Gerek hafta tatil ruhsatı, gerekse ruhsat işlemlerinde, gerekse
reklâm, çöp, sağlık karnesi işlemlerinde abartarak ücret almaya çalışırken
karşılığında bizleri kamu (toplum halk yararı) alanında yaşayan esnafların
ileride yaşayacağı sorunlara ilişkin önlem almıyor. Bu konuda esnaf odalarının
yöneticilerinin olarak nasıl önlem almaktasınız. Çalışmanızı bilmek
isterim.
Vergi
dairesi Bağ-Kur SSK ve diğer kurumlar olarak yaşanan sorunlara hükümetin
önerilerinin dışında üyelerin kurumaya yönelik neler önermektesiniz? Var olan
borç taksitlendirmesinin ödenebilmesi için esnafa haksız rekabet ortamının
oluşmaması için neler yapılmalı. Bu konuda kurumların yanlış politikalarını
uyarmanız gerekmiyor mu?
KOSGEB
kurumunun yaklaşık bir yıllık çalışmasını izlemekte misiniz? Tekelcilikten en çok etkilenen odanın olan
bakkallar odasına hiçbir yararı değil tamamen zararı olacağını bile bile nasıl
meşhurlaştırır bu çalışmayı. Tüm oda üyelerini etkileyecek bu girişim için üyeler
arası dayanışmayı nasıl sağlamayı düşünüyorsunuz? Küçük esnaflarımızın doğal
olan sosyal, toplumsal ve kültürel bağlarını çözemiyorlar. Yaşama hakkımız olan
örgütlülüğümüzü ve dayanışmamızı güçlendirmesek çok kötü günler bizleri
bekliyor.
Yazının
sözü: Örgütlü Güç Yenilmez.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder