18 Eylül 2010 Cumartesi

Darbe Öncesi 1979 Yılının Bilânçosunu 40'Lı 30'Lı 20'Li Yaşlar Mutlaka Okumalı. Yazı Dizisi 2


Darbe Öncesi 1979 Yılının Bilânçosunu 40'Lı 30'Lı 20'Li Yaşlar Mutlaka Okumalı. Yazı Dizisi 2
  
Kurtuluş savaşı dönemi Mustafa Suphi ve arkadaşlarının katledilişi sonrası İttihat ve Terakki geleneğinden gelen siyasal yapının Tek millet, tek bayrak, tek vatan oluşumu, bu coğrafyada kurulan Cumhuriyetin eksikliği hala sorun olarak yaşanmaktadır. 28'den itibaren yaşanan Şeyh Said isyanında kimilerine göre 10 bin kimilerine göre 20 bin kimilerine göre 30 bin kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğu söyleniyor.

İttihat ve Terakkicilerin yanlış politikalarını törpülemek, düzeltmek için TKP geleneği sürekli mücadele içindedir. Yugoslavya'dan göçmen olarak gelen Tonguç hoca M.E.BAKANI Hasan Ali Yücel'in desteğiyle Dünyada eşi benzeri bulunmayan köy enstitüsü eğitim felsefesini yaratmıştır. Ülkemizi 7 bölgesine yayılan köy enstitüsü eğitim okulları kısa sürede 21 eğitim veren okullar olmuştur. Ülkemizin iklim koşullarına göre tarımdan tut bölgeye ait kültür sanat sosyo ekonomik değerleri üreten bir rol üstlenmiştir. Kapatılma sebepleri “komünist yuvası” denmesidir. Oysa köy enstitülerinden yetişen örgenciler okul yapımından marangozluğa, demirciliği, balık ağı yapımına motor tamirciliğinden tüm zanaatkârlık mesleklerine kadar bilgi ve beceri sahibi olmuşlardır. Sanatsal alanda tiyatro, müzik vb becerilere de sahiplerdir. Acaba komünist olmak bilgili, becerili, çok yönlü, sosyal birey olmak mıdır? Acaba komünist olmak haktan, adaletten, paylaşmadan yana olmak mıdır? Acaba komünist olmak din, dil, ırk ayrımı yapmamak mıdır? Acaba komünist olmak din içi mezhep ayrımı yapmamak mıdır? Caniler, bu ülkede bilgisiz cahil insanlara yansıttıkları ön yargı oluşturmakla kalmayıp komünistleri cani gibi gösterip tüm tarih boyunca katliamları yapanlardır. Bu yaşananlar devletin arşivlerinde ve kayıtlarında bulunan belgeli katliamlardır. Köy enstitülerinin mimarı olan İsmail Hakkı Tonguç hoca 1935 yılında ilköğretim genel müdürlüğüne getirilmesiyle köy ensütülerinin kurulmasında ve 1946 yılına kadar gelişmesinin en büyük mimarıdır. 2. Dünya savaşı sonrası gelişmelerden dolayı kapatılma kararı alınmıştır.1940–1955 arası yaşayan köy enstitüsü felsefesi üç ana grupta toplanmaktadır.

                                                     Genel Bilgi Dersleri

Türkçe, tarih, matematik, coğrafya, yurttaşlık, fizik, kimya, kooperatif, resim, müzik, sağlık bilgisi, beden eğitimi ve ulusal oyunlar, askerlik, yazı, yabancı dil, öğretmenlik bilgisi, ev idaresi ve çocuk bakımı.

·                                                     Ziraat Ders ve Çalışmaları

Tarla ziraatı, bahçe ziraatı, zoo tekniği, arıcılık, ipekböcekçiliği, sanayi bitkileri ziraatı, kümes hayvancılığı, balıkçılık ve su mahsulleri.


·                                                  Teknik Ders Çalışmaları

Demircilik, dülgerlik-marangozluk, yapıcılık, fotoculuk, pratik bilgiler, biçki-dikiş, çocuk bakımı, halıcılık-dokumacılık, örgü, nakış-çamaşır, ev idaresi.

                                





Hala izleri olan bu eğitim felsefesinin önemini yaşamaktayız. İşte 7 bölgede 21 köy enstitüsü mezunları duyarlı toplum yaratmıştır. Ve sonraları 68 kuşağı ve 78 kuşağı bilinçli ve bilgili toplumsal muhalefeti geliştirenlerdir. Maalesef cahil eğitimsiz bir toplumda eğitimin önünü keser yok ederseniz, onları yönetmeniz kolaylaşır.  Kulaktan duyma bilgilerle toplumumuz yönetilip kandırılmıştır. Bağımsızlığımızı bağımlı hale getirenler utansın. Batıcı, gâvur, allahsız, dinsiz, komünist tanımları yapanlar bizleri Moskova'ya gönderemediler. Ülkenin tüm kaynaklarını sosyal, siyasal ve ekonomik kararlarını alırken feyiz aldıkları ABD, AB tekelci kapitallerini iliklerimize kadar işlettiler. Buyurun bunlar mı ülkenin vatanseverleri ve inananları???    



Bu yazı dizisi geçtiğimiz 12 Eylül günü BİR-GÜN gazetesinin pazar ekinde yayınlanmıştır. Ülkemizde yaşayan genç kuşaklar 1988, 1998, 2008 40'lı 30'lu 20'li yaşlarda olan yurttaşlarımız 68 ve 78 kuşağının anlamak ve yorumlamak için okumasını öneriyorum. Güzelim ülkemin, gerçek sahiplerinin kimler olduğunu genç kuşaklarımız bilmelidirler.   


1979

1 Şubat Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni Abdi İpekçi, otomobiliyle evine yaklaştığı sırada uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Görgü tanıkları 25 yaşlarındaki suikastçının başka birisinin kullandığı bir otomobille olay yerinden kaçtığını bildirdi. (25 Haziran'da İpekçinin katili olarak yakalanan faşist eylemci-tetikçi Mehmet Ali Ağca, 23 Kasım'da tutuklu bulunduğu Kartal Maltepe askerî cezaevinden kaçırıldı. Gıyabında yargılanan Ağca, 28 Nisan 1980'de ölüm cezasına çarptırıldı. 2009'da serbest bırakıldı.)

21 Şubat  Töb-Der genel merkezi, Sıkıyönetim güçlerince arandı.

23 Şubat  Gazete ve kitap kâğıdı fiyatlarına yüzde 40 zam yapıldı.

25 Şubat  Sıkıyönetim 13 ilde 2 ay daha uzatıldı.

26 Şubat  İstanbul Taksim Meydanı'nda Sular İdaresi'nin önünde yer alan devrimci örgütlerin kitap sergileri Sıkıyönetim Komutanlığı'nın emri üzerine Beyoğlu Belediyesi ekiplerince kaldırıldı.

28 Şubat  İstanbul'da mazot yokluğundan Kadıköy-Karaköy, Boğaz ve Adalar vapur seferlerinde aksamalar oldu.

1 Mart Başbakan Bülent Ecevit, ülkenin içinde bulunduğu bunalıma dikkat çekerek, “Ekonomiyi düzeltmek için zam yapmak şarttır” dedi.

7 Mart 7 kişiyi öldürmekten sanık ülkücü Veli Can Oduncu 16 yıla mahkûm oldu.

15 Mart  Petrol ürünlerine yüzde 50, çimentoya yüzde 60, demir-çeliğe yüzde 40 ve sigaraya yüzde 25 zam yapıldı. Benzin 9 liradan 17 liraya yükseldi. Dayanıklı tüketim mallarının fiyatı serbest bırakıldı.

17 Mart  AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 1973 Şili faşist darbesini kastederek “Bunların gidişi Allende gidişi, o da Şili'yi aynen böyle idare etti. Sonları aynı mı olur ayrı mı olur bilmem” dedi.

20 Mart  Başbakan Bülent Ecevit, “Ekonomiye gereken ameliyatı yaptık” dedi.

7 Nisan Türkiye Emekçi Partisi (TEP) Genel Başkanı Mihri Belli, İstanbul Sultanahmet'te uğradığı silahlı faşist saldırı sonrasında yaralandı. Belli, kendisini vuran kişinin, pek çok faşist eylemden aranan Cengiz Ayhan olduğunu söyledi. Denizlerin idam kararını veren emekli tuğgeneral ve Adalet Partisi milletvekili Ali Elverdi, “Mihri Belliyi vurdular ama gebermedi” dedi.

10 Nisan Yılmaz Güney'in 'Ağıt' adlı filmi TRT Genel Müdürü Cengiz Taşer'in emriyle yayından kaldırıldı.

22 Nisan Töb-Der İstanbul Şubesi eski başkanı Celal Çelik öldürüldü.

25 Nisan 13 ilde süren sıkıyönetim 2 ay daha uzatıldı ve 6 ilde (Adıyaman, Hakkâri,  Diyarbakır, Mardin, Siirt, Tunceli) daha sıkıyönetim ilan edildi.

26 Nisan  İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.

28 Nisan  Sıkıyönetimin 1 Mayıs yasağına uymayacaklarını ve Taksim'e çıkacaklarını açıklayan DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve 4 DİSK yöneticisi gözaltına alındı.

29 Nisan İstanbul'da 1 Mayıs günü sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

1 Mayıs İstanbul dışında 48 merkezde yapılan 1 Mayıs kutlamaları olaysız geçti. Yasağa uymayan ve sokağa çıkan TİP Genel Başkanı Behice Boran gözaltına alındı. “Haklı protestomu dile getiriyorum” diyerek Merter'de sokağa çıkan ve DİSK genel merkezine doğru yürüyüşe geçen Behice Boran ve 330 TİP'Lİ zor kullanılarak gözaltına alındı. Ankara'da ise yürüyüş yapan devrimci gruplarla askerî birlikler arasında yer yer çatışmalar çıktı, 4 kişi yaralandı, 600 kişi gözaltına alındı. Avrupa televizyonları ise İstanbul'da yasağa uymayanların silah tehdidiyle yere yatırılarak gözaltına alınmalarını geniş bir şekilde yayınladı. (DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, Genel Sekreter Fehmi Işıklar 5 Mayıs'ta, TİP Genel Başkanı Behice Boran ve 330 partili ise 6 Mayıs'ta Sıkıyönetimce tutuklandılar. 28 Mayıs'ta 25'er gün hapis cezasına çarptırıldılar.)

12 Mayıs TÜSİAD gazetelere hükümeti eleştiren 'Gerçekçi çıkış yolu' başlıklı tam sayfa ilanlar verdi. Başbakan Ecevit ise ilanları eleştirerek, “İçimizden bıçaklanıyoruz, kendi kendimizi haksız yere yabancılara jurnal ediyoruz” dedi.

14 Mayıs TÜSİAD'IN ilanı için savcılığa başvuracaklarını söyleyen Ecevit, “Bu devlet işadamlarının muhtırasıyla hükümet kurmaz, ancak halkın dediği olur” dedi.

14 Mayıs İstanbul'da benzin karneye bağlandı.

14 Mayıs Ankara Etlik, Piyango tepe Refik Saydam Caddesi'nde bulunan ve devrimci, demokratların devam ettiği Çelik Kahvehanesi'ni basan silahlı ve maskeli 3 faşist, içeride bulunan 20 kişiyi yere yatırdıktan sonra yaylım ateşi açtı. 6 kişi olay yerinde 1 kişi ise hastaneye kaldırılırken öldü.

3 Haziran İşadamı Sakıp Sabancı, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek, “Sorunları çözecek hükümetler çıkaracağız, çilemizin dolmasını bekliyoruz” dedi.

11 Haziran Cumhuriyet tarihinin 5. devalüasyonu (yüzde 43.6) yapıldı. TL'nin 1 dolar karşısındaki değeri 47 lira 10 kuruş oldu.

25 Haziran Manisa'da 15 dakika arayla meydana gelen iki olayda MHP il başkanı eczacı Cemil Çöllü ile CHP üyesi berber Mehmet kuşçu silahlı saldırıda öldürüldü. 27 Haziran'da MHP il başkanının cenazesine katılan ülkücüler, CHP Kadın Kolları üyesi eczacı Neşe Gülersoy'u eczanesinde öldürdüler. Kentte giderek tırmanan olaylar üzerine Vali, gece sokağa çıkma yasağı ilan etti.

18 Temmuz Ankara Bahçelievler MİSK (Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonu) genel merkezinde bomba imal edildiği saptandı. Bir gün önceki, “komünistler MİSK'E bomba attı” söylentisinin ise burada üretilen bombanın patlaması sonucu oluştuğu anlaşıldı. MHP Genel Merkezi ve Gençlik Kolları genel merkezi sıkıyönetim güçlerince arandı. (MİSK 23 Temmuz'da Sıkıyönetimce kapatıldı, yöneticileri ise “silahlı çete kurmaktan 28 Temmuz'da tutuklandılar.)

3 Ağustos MHP İstanbul Kartal ilçe başkanı öldürüldü.

6 Ağustos “Ramazanda yemek satılmaz” diyen bir grup dinci İstanbul Fatih'te bazı lokantaları zorla kapattırdı.

9 Ağustos Türk Eczacılar Birliği'ne bağlı 17 ilin Eczacı Odası, “halkın sağlığına sahip çıkmak, ilaç yokluğunu gidermek ve ilgilileri uyarmak için” eczanelerini kapatma eylemine başladı.

12 Ağustos Bingöl'de MHP'li belediye başkanı Hasan Tekin ve kardeşi öldürüldü.

23 Ağustos Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Tüm Sağlık Personeli Derneği'ni kapattı.

26 Ağustos Darbeci başı, yayınladığı mesajda “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, kendi çıkarlarını ülke bütünlüğünün üstünde görenleri bir anda yok edebilecek güce sahip olduğunu” öne sürdü.

27 Ağustos ODTÜ'de jandarmayla çatışan 450 solcu öğrenci gözaltına alındı.

10 Eylül TİP Adana eski il başkanı avukat Ceyhun Can Adana'da öldürüldü.

11 Eylül Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Nöroloji Kürsüsü Başkanı Prof. Dr. Fikret Ünsal öldürüldü.

18 Eylül Adana'da Yapı Meslek Lisesi'nin lojman bölümünde televizyon izleyen 7 öğretmen, maskeli 2 kişi tarafından yere yatırılarak kurşun yağmuruna tutuldu. 5 öğretmen olay yerinde, 1 öğretmen kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Adana Valisi öğretmenlerin hiçbirisinin aşırı uçlara bağlı olmadığını, herhangi bir derneğe üye olmadıklarını, yarısının sağ görüşlü yarısının sol görüşlü olduğunu belirterek, “Amaç terör yaratmaktır, halkı tedirginliğe düşürmektir” dedi.

28 Eylül Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul uğradığı silahlı saldırıda öldü. Yurdakul'un cenazesinin 29 Eylül'de gizlice Ankara'ya götürülmesi yaklaşık 5 bin kişilik solcu bir grubun protesto eylemine neden oldu. Gösteriye katılan 52 polis memuru açığa alındı. 1 Ekim'de Ankara'da yapılan cenaze töreninde Pol-Der üyesi polisler saldırıyı kınayan bir bildiri yayımladılar. Saygı duruşuna geçildiğinde ise sol yumruklarını havaya kaldırdılar.

29 Eylül Töb-Der'in Bursa'da düzenlediği miting, “seçim yasasına aykırı olduğu” gerekçesiyle dağıtıldı. Genel Başkan Gültekin Gazioğlu'nun da aralarında olduğu 300 kişi gözaltına alındı.

12 Ekim Süleyman Demirel, “Türkiye'de faşizm var deyip de arkasını aramanın komünizmi korumak” olduğunu söyleyerek “Nerede bu faşizm, anlayamıyorum, hayalet taşlıyoruz” dedi.

14 Ekim Cumhuriyet Senatosu üçte bir yenileme ve milletvekili ara seçimleri yapıldı. AP 33, CHP 12, MSP 4, MHP 1 senatör çıkardı. Boş 5 milletvekilliğinin tümünü AP kazandı. Demirel, “Biz hedefimizi vurduk” diyerek Ecevit hükümetini istifaya çağırdı.

16 Ekim 609 gündür iktidarda olan Bülent Ecevit hükümeti istifa etti.

18 Ekim MSP, “MHP'nin katılacağı bir hükümet Türkiye'yi iç savaşa götürür” dedi.

24 Ekim Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, AP lideri Demirel'i yeni hükümeti kurmakla görevlendirdi. MHP ve MSP kurulacak hükümeti destekleyeceklerini açıklarken, Demirel “aydınlığa giden yolda ilk basamağın aşıldığını” söyledi.

24 Ekim Sıkıyönetim mahkemesinde yargılanan Maraş Katliamı sanıkları mahkeme salonunda arbede çıkardı. Sloganlar atıp müdahil avukatlara saldırarak linç etmek isteyen faşistler, mahkeme heyetine ve görevli polislere küfür ettiler. 1 saat kadar süren arbede güçlükle bastırıldı.

27 Ekim İstanbul, Bayrampaşa'da Devrim Mahallesi'ndeki bir kahvehaneyi basan silahlı 5 faşist, içeride bulunan 12 işçiyi yüzlerini duvara döndürerek kurşuna dizdi. İşçilerin 6'sının öldüğü 6'sının da ağır yaralandığı saldırıyı üstlenen 'İslam Kurtuluş Ordusu' adlı bir örgüt, saldırının “Ülkücü katliamına misilleme” olduğunu duyurdu.

16 Kasım Töb-Der İstanbul eski şube başkanı Talib Öztürk öldürüldü.

19 Kasım MHP İstanbul il yönetim kurulu üyesi, gazeteci İlhan Darendelioğlu öldürüldü.

20 Kasım İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Siyasal Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Ümit Doğanay, İstanbul Etiler'de uğradığı silahlı faşist saldırıda öldürüldü. Prof. Doğanay'ın bedenine 23 mermi isabet ettiğini belirleyen polis yetkilileri saldırıyı 'Türkçü İntikam Tugayı' adlı bir örgütün üstlendiğini öne sürdü. (1983'te İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'nca açılan davada Doğanay'ı öldürmekten sanık Ahmet Sefa Kırlı ve Cihat Sever ile bu kişileri cinayete azmettiren ÜGD İstanbul Başkanı Recep Öztürk “delil yetersizliğinden” beraat ettiler.)

»25 Kasım Abdi İpekçinin katili faşist tetikçi Mehmet Ali Ağca Maltepe Askerî Cezaevi'nden kaçırıldı. Ağca'nın kaçırılışı ile ilgili görülen 2 subay, 10 astsubay ve 11 er tutuklandı

28 Kasım İstanbul Maçka Maden Fakültesi'nde forum yapan 525 devrimci öğrenci “öğretim özgürlüğünü engellemekten gözaltına alındı.

29 Kasım İstanbul'da Kadıköy-Karaköy arasında çalışan vapurlarda günlerdir yolculara sataşan faşistler, Cumhuriyet gazetesi okuyan yolculara saldırdı.

1 Aralık MHP Genel Başkanı Türkeş, yaptığı konuşmada partisine yöneltilen suçlamaları reddederek, “MHP, kanun ve hukuk dışı hiçbir hareketin içinde olmamıştır. MHP'nin hiçbir cinayetle, hiçbir kanlı olayla ilgisi olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır” dedi.

7 Aralık İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Cavit Orhan Tütengil, İstanbul Levent'te uğradığı faşist saldırıda öldürüldü (d.1921). Tütengil'i çapraz ateşe tutan 4 faşist, olay yerine 'Anti Terör Birliği' imzalı “Ne Amerika ne Rusya bağımsız Türkiye” yazılı bir bildiri bırakarak kaçtı. (Tütengil'in 9 Aralık'taki cenazesine katılan binlerce kişiden dipçiklenenler oldu, havaya açılan uyarı ateşi sonucu 1 işçi yaşamını yitirdi, 8 kişi yaralandı, 61 kişi gözaltına alındı.)

14 Aralık İstanbul'da konutlara yapılan fuel-oil dağıtımı durduruldu. Başbakan Demirel akaryakıt darlığına ilişkin, “Ecevit bize tanklar dolusu fuel-oil bıraktı da içtik mi onu” dedi.

15 Aralık İstanbul Beşiktaş'ta devrimci, demokrat öğrencilerin devam ettiği Barbaros Kafeterya'ya yerleştirilen tahrip gücü yüksek saatli bombanın patlaması sonucu 5 kişi öldü, 22 kişi yaralandı. Saldırıyı 'Türk İslam Birliği' adlı bir örgüt üstlendi.

17 Aralık Nâzım Hikmet'in yazdığı, Arif Melikov'un sahneye uyarladığı 'Ferhat ile Şirin' balesi, TRT'nin 'Sanat Dünyası' adlı programından çıkarıldı.

24 Aralık Maraş Katliamı'nın 1. yıldönümünde, Töb-Der tarafından Türkiye genelinde örgütlenen direniş ve protesto eylemlerinde çatışmalar çıktı. Bir öğretmen, 1 öğrenci ve MHP ilçe başkanının öldürüldüğü Ankara'da, çoğunluğu öğretmen ve öğrenci 2439, ülkücü bir öğretmenin öldürüldüğü İstanbul'da ise yaklaşık 1400 kişi gözaltına alındı. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, “kamu düzenini bozan örgütlerle işbirliği yaptığı” gerekçesiyle Töb-Der Genel Merkezi'ni kapattı ve tüm valiliklere yazı göndererek şubelerinin de kapatılmasını istedi.

28 Aralık Maraş Katliamı'nın 1. yıldönümünde katliamı protesto etmek amacıyla 24 Aralık'ta derslere girmeyen 1711 öğretmen görevden alındı.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder