Darbe
Öncesi 1979 Yılının Bilânçosunu 40'Lı 30'Lı 20'Li Yaşlar Mutlaka Okumalı. Yazı
Dizisi 2
Kurtuluş savaşı dönemi Mustafa Suphi ve arkadaşlarının
katledilişi sonrası İttihat ve Terakki geleneğinden gelen siyasal yapının Tek
millet, tek bayrak, tek vatan oluşumu, bu coğrafyada kurulan Cumhuriyetin
eksikliği hala sorun olarak yaşanmaktadır. 28'den itibaren yaşanan Şeyh Said
isyanında kimilerine göre 10 bin kimilerine göre 20 bin kimilerine göre 30 bin
kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğu söyleniyor.
İttihat ve Terakkicilerin yanlış politikalarını
törpülemek, düzeltmek için TKP geleneği sürekli mücadele içindedir.
Yugoslavya'dan göçmen olarak gelen Tonguç hoca M.E.BAKANI Hasan
Ali Yücel'in desteğiyle Dünyada eşi benzeri bulunmayan köy enstitüsü eğitim
felsefesini yaratmıştır. Ülkemizi 7 bölgesine yayılan köy enstitüsü eğitim
okulları kısa sürede 21 eğitim veren okullar olmuştur. Ülkemizin iklim
koşullarına göre tarımdan tut bölgeye ait kültür sanat sosyo ekonomik değerleri
üreten bir rol üstlenmiştir. Kapatılma sebepleri “komünist yuvası” denmesidir.
Oysa köy enstitülerinden yetişen örgenciler okul yapımından marangozluğa,
demirciliği, balık ağı yapımına motor tamirciliğinden tüm zanaatkârlık
mesleklerine kadar bilgi ve beceri sahibi olmuşlardır. Sanatsal alanda tiyatro,
müzik vb becerilere de sahiplerdir. Acaba komünist olmak bilgili, becerili, çok
yönlü, sosyal birey olmak mıdır? Acaba komünist olmak haktan, adaletten,
paylaşmadan yana olmak mıdır? Acaba komünist olmak din, dil, ırk ayrımı
yapmamak mıdır? Acaba komünist olmak din içi mezhep ayrımı yapmamak mıdır?
Caniler, bu ülkede bilgisiz cahil insanlara yansıttıkları ön yargı oluşturmakla
kalmayıp komünistleri cani gibi gösterip tüm tarih boyunca katliamları
yapanlardır. Bu yaşananlar devletin arşivlerinde ve kayıtlarında bulunan
belgeli katliamlardır. Köy enstitülerinin mimarı olan İsmail Hakkı Tonguç hoca
1935 yılında ilköğretim genel müdürlüğüne getirilmesiyle köy ensütülerinin
kurulmasında ve 1946 yılına kadar gelişmesinin en büyük mimarıdır. 2. Dünya
savaşı sonrası gelişmelerden dolayı kapatılma kararı alınmıştır.1940–1955 arası
yaşayan köy enstitüsü felsefesi üç ana grupta toplanmaktadır.
Genel Bilgi Dersleri
Türkçe,
tarih, matematik, coğrafya, yurttaşlık, fizik, kimya, kooperatif, resim, müzik,
sağlık bilgisi, beden eğitimi ve ulusal oyunlar, askerlik, yazı, yabancı dil,
öğretmenlik bilgisi, ev idaresi ve çocuk bakımı.
· Ziraat Ders ve Çalışmaları
Tarla
ziraatı, bahçe ziraatı, zoo tekniği, arıcılık, ipekböcekçiliği, sanayi
bitkileri ziraatı, kümes hayvancılığı, balıkçılık ve su mahsulleri.
· Teknik Ders Çalışmaları
Demircilik,
dülgerlik-marangozluk, yapıcılık, fotoculuk, pratik bilgiler, biçki-dikiş,
çocuk bakımı, halıcılık-dokumacılık, örgü, nakış-çamaşır, ev idaresi.
Hala izleri olan bu eğitim felsefesinin önemini
yaşamaktayız. İşte 7 bölgede 21 köy enstitüsü mezunları duyarlı toplum
yaratmıştır. Ve sonraları 68 kuşağı ve 78 kuşağı bilinçli ve bilgili toplumsal
muhalefeti geliştirenlerdir. Maalesef cahil eğitimsiz bir toplumda eğitimin
önünü keser yok ederseniz, onları yönetmeniz kolaylaşır. Kulaktan duyma bilgilerle toplumumuz
yönetilip kandırılmıştır. Bağımsızlığımızı bağımlı hale getirenler utansın.
Batıcı, gâvur, allahsız, dinsiz, komünist tanımları yapanlar bizleri Moskova'ya
gönderemediler. Ülkenin tüm kaynaklarını sosyal, siyasal ve ekonomik
kararlarını alırken feyiz aldıkları ABD, AB tekelci kapitallerini iliklerimize
kadar işlettiler. Buyurun bunlar mı ülkenin vatanseverleri ve
inananları???
Bu yazı dizisi geçtiğimiz 12
Eylül günü BİR-GÜN gazetesinin pazar ekinde yayınlanmıştır. Ülkemizde yaşayan
genç kuşaklar 1988, 1998, 2008 40'lı 30'lu 20'li yaşlarda olan yurttaşlarımız
68 ve 78 kuşağının anlamak ve yorumlamak için okumasını öneriyorum. Güzelim
ülkemin, gerçek sahiplerinin kimler olduğunu genç kuşaklarımız
bilmelidirler.
1979
1 Şubat Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni Abdi İpekçi, otomobiliyle evine yaklaştığı sırada uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Görgü tanıkları 25 yaşlarındaki suikastçının başka birisinin kullandığı bir otomobille olay yerinden kaçtığını bildirdi. (25 Haziran'da İpekçinin katili olarak yakalanan faşist eylemci-tetikçi Mehmet Ali Ağca, 23 Kasım'da tutuklu bulunduğu Kartal Maltepe askerî cezaevinden kaçırıldı. Gıyabında yargılanan Ağca, 28 Nisan 1980'de ölüm cezasına çarptırıldı. 2009'da serbest bırakıldı.)
1 Şubat Milliyet gazetesi genel yayın yönetmeni Abdi İpekçi, otomobiliyle evine yaklaştığı sırada uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitirdi. Görgü tanıkları 25 yaşlarındaki suikastçının başka birisinin kullandığı bir otomobille olay yerinden kaçtığını bildirdi. (25 Haziran'da İpekçinin katili olarak yakalanan faşist eylemci-tetikçi Mehmet Ali Ağca, 23 Kasım'da tutuklu bulunduğu Kartal Maltepe askerî cezaevinden kaçırıldı. Gıyabında yargılanan Ağca, 28 Nisan 1980'de ölüm cezasına çarptırıldı. 2009'da serbest bırakıldı.)
21
Şubat Töb-Der genel merkezi, Sıkıyönetim güçlerince arandı.
23
Şubat Gazete ve kitap kâğıdı fiyatlarına yüzde 40 zam yapıldı.
25
Şubat Sıkıyönetim 13 ilde 2 ay daha uzatıldı.
26
Şubat İstanbul Taksim Meydanı'nda Sular İdaresi'nin önünde yer alan
devrimci örgütlerin kitap sergileri Sıkıyönetim Komutanlığı'nın emri üzerine
Beyoğlu Belediyesi ekiplerince kaldırıldı.
28
Şubat İstanbul'da mazot yokluğundan Kadıköy-Karaköy, Boğaz ve Adalar
vapur seferlerinde aksamalar oldu.
1 Mart
Başbakan Bülent Ecevit, ülkenin içinde bulunduğu bunalıma dikkat çekerek,
“Ekonomiyi düzeltmek için zam yapmak şarttır” dedi.
7 Mart 7
kişiyi öldürmekten sanık ülkücü Veli Can Oduncu 16 yıla mahkûm oldu.
15 Mart
Petrol ürünlerine yüzde 50, çimentoya yüzde 60, demir-çeliğe yüzde 40 ve
sigaraya yüzde 25 zam yapıldı. Benzin 9 liradan 17 liraya yükseldi. Dayanıklı
tüketim mallarının fiyatı serbest bırakıldı.
17 Mart
AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, 1973 Şili faşist darbesini kastederek
“Bunların gidişi Allende gidişi, o da Şili'yi aynen böyle idare etti. Sonları
aynı mı olur ayrı mı olur bilmem” dedi.
20 Mart
Başbakan Bülent Ecevit, “Ekonomiye gereken ameliyatı yaptık” dedi.
7 Nisan
Türkiye Emekçi Partisi (TEP) Genel Başkanı Mihri Belli, İstanbul Sultanahmet'te
uğradığı silahlı faşist saldırı sonrasında yaralandı. Belli, kendisini vuran
kişinin, pek çok faşist eylemden aranan Cengiz Ayhan olduğunu söyledi.
Denizlerin idam kararını veren emekli tuğgeneral ve Adalet Partisi milletvekili
Ali Elverdi, “Mihri Belliyi vurdular ama gebermedi” dedi.
10 Nisan
Yılmaz Güney'in 'Ağıt' adlı filmi TRT Genel Müdürü Cengiz Taşer'in emriyle yayından
kaldırıldı.
22 Nisan
Töb-Der İstanbul Şubesi eski başkanı Celal Çelik öldürüldü.
25 Nisan 13
ilde süren sıkıyönetim 2 ay daha uzatıldı ve 6 ilde (Adıyaman, Hakkâri,
Diyarbakır, Mardin, Siirt, Tunceli) daha sıkıyönetim ilan edildi.
26
Nisan İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı, 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.
28
Nisan Sıkıyönetimin 1 Mayıs yasağına uymayacaklarını ve Taksim'e
çıkacaklarını açıklayan DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk ve 4 DİSK
yöneticisi gözaltına alındı.
29 Nisan
İstanbul'da 1 Mayıs günü sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
1 Mayıs
İstanbul dışında 48 merkezde yapılan 1 Mayıs kutlamaları olaysız geçti. Yasağa
uymayan ve sokağa çıkan TİP Genel Başkanı Behice Boran gözaltına alındı. “Haklı
protestomu dile getiriyorum” diyerek Merter'de sokağa çıkan ve DİSK genel
merkezine doğru yürüyüşe geçen Behice Boran ve 330 TİP'Lİ zor kullanılarak
gözaltına alındı. Ankara'da ise yürüyüş yapan devrimci gruplarla askerî
birlikler arasında yer yer çatışmalar çıktı, 4 kişi yaralandı, 600 kişi gözaltına
alındı. Avrupa televizyonları ise İstanbul'da yasağa uymayanların silah
tehdidiyle yere yatırılarak gözaltına alınmalarını geniş bir şekilde yayınladı.
(DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk, Genel Sekreter Fehmi Işıklar 5 Mayıs'ta,
TİP Genel Başkanı Behice Boran ve 330 partili ise 6 Mayıs'ta Sıkıyönetimce
tutuklandılar. 28 Mayıs'ta 25'er gün hapis cezasına çarptırıldılar.)
12 Mayıs
TÜSİAD gazetelere hükümeti eleştiren 'Gerçekçi çıkış yolu' başlıklı tam sayfa
ilanlar verdi. Başbakan Ecevit ise ilanları eleştirerek, “İçimizden
bıçaklanıyoruz, kendi kendimizi haksız yere yabancılara jurnal ediyoruz” dedi.
14 Mayıs
TÜSİAD'IN ilanı için savcılığa başvuracaklarını söyleyen Ecevit, “Bu devlet
işadamlarının muhtırasıyla hükümet kurmaz, ancak halkın dediği olur” dedi.
14 Mayıs
İstanbul'da benzin karneye bağlandı.
14 Mayıs
Ankara Etlik, Piyango tepe Refik Saydam Caddesi'nde bulunan ve devrimci,
demokratların devam ettiği Çelik Kahvehanesi'ni basan silahlı ve maskeli 3
faşist, içeride bulunan 20 kişiyi yere yatırdıktan sonra yaylım ateşi açtı. 6
kişi olay yerinde 1 kişi ise hastaneye kaldırılırken öldü.
3 Haziran
İşadamı Sakıp Sabancı, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu değerlendirerek,
“Sorunları çözecek hükümetler çıkaracağız, çilemizin dolmasını bekliyoruz”
dedi.
11 Haziran
Cumhuriyet tarihinin 5. devalüasyonu (yüzde 43.6) yapıldı. TL'nin 1 dolar
karşısındaki değeri 47 lira 10 kuruş oldu.
25 Haziran
Manisa'da 15 dakika arayla meydana gelen iki olayda MHP il başkanı eczacı Cemil
Çöllü ile CHP üyesi berber Mehmet kuşçu silahlı saldırıda öldürüldü. 27
Haziran'da MHP il başkanının cenazesine katılan ülkücüler, CHP Kadın Kolları
üyesi eczacı Neşe Gülersoy'u eczanesinde öldürdüler. Kentte giderek tırmanan
olaylar üzerine Vali, gece sokağa çıkma yasağı ilan etti.
18 Temmuz
Ankara Bahçelievler MİSK (Milliyetçi İşçi Sendikaları Konfederasyonu) genel
merkezinde bomba imal edildiği saptandı. Bir gün önceki, “komünistler MİSK'E
bomba attı” söylentisinin ise burada üretilen bombanın patlaması sonucu
oluştuğu anlaşıldı. MHP Genel Merkezi ve Gençlik Kolları genel merkezi sıkıyönetim
güçlerince arandı. (MİSK 23 Temmuz'da Sıkıyönetimce kapatıldı, yöneticileri ise
“silahlı çete kurmaktan 28 Temmuz'da tutuklandılar.)
3 Ağustos MHP
İstanbul Kartal ilçe başkanı öldürüldü.
6 Ağustos
“Ramazanda yemek satılmaz” diyen bir grup dinci İstanbul Fatih'te bazı
lokantaları zorla kapattırdı.
9 Ağustos
Türk Eczacılar Birliği'ne bağlı 17 ilin Eczacı Odası, “halkın sağlığına sahip
çıkmak, ilaç yokluğunu gidermek ve ilgilileri uyarmak için” eczanelerini
kapatma eylemine başladı.
12 Ağustos
Bingöl'de MHP'li belediye başkanı Hasan Tekin ve kardeşi öldürüldü.
23 Ağustos
Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Tüm Sağlık Personeli Derneği'ni kapattı.
26 Ağustos
Darbeci başı, yayınladığı mesajda “Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, kendi
çıkarlarını ülke bütünlüğünün üstünde görenleri bir anda yok edebilecek güce
sahip olduğunu” öne sürdü.
27 Ağustos
ODTÜ'de jandarmayla çatışan 450 solcu öğrenci gözaltına alındı.
10 Eylül TİP
Adana eski il başkanı avukat Ceyhun Can Adana'da öldürüldü.
11 Eylül
Çukurova Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Tıp Fakültesi Nöroloji Kürsüsü
Başkanı Prof. Dr. Fikret Ünsal öldürüldü.
18 Eylül
Adana'da Yapı Meslek Lisesi'nin lojman bölümünde televizyon izleyen 7 öğretmen,
maskeli 2 kişi tarafından yere yatırılarak kurşun yağmuruna tutuldu. 5 öğretmen
olay yerinde, 1 öğretmen kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Adana Valisi
öğretmenlerin hiçbirisinin aşırı uçlara bağlı olmadığını, herhangi bir derneğe
üye olmadıklarını, yarısının sağ görüşlü yarısının sol görüşlü olduğunu
belirterek, “Amaç terör yaratmaktır, halkı tedirginliğe düşürmektir” dedi.
28 Eylül
Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul uğradığı silahlı saldırıda öldü.
Yurdakul'un cenazesinin 29 Eylül'de gizlice Ankara'ya götürülmesi yaklaşık 5
bin kişilik solcu bir grubun protesto eylemine neden oldu. Gösteriye katılan 52
polis memuru açığa alındı. 1 Ekim'de Ankara'da yapılan cenaze töreninde Pol-Der
üyesi polisler saldırıyı kınayan bir bildiri yayımladılar. Saygı duruşuna
geçildiğinde ise sol yumruklarını havaya kaldırdılar.
29 Eylül
Töb-Der'in Bursa'da düzenlediği miting, “seçim yasasına aykırı olduğu”
gerekçesiyle dağıtıldı. Genel Başkan Gültekin Gazioğlu'nun da aralarında olduğu
300 kişi gözaltına alındı.
12 Ekim
Süleyman Demirel, “Türkiye'de faşizm var deyip de arkasını aramanın komünizmi
korumak” olduğunu söyleyerek “Nerede bu faşizm, anlayamıyorum, hayalet
taşlıyoruz” dedi.
14 Ekim
Cumhuriyet Senatosu üçte bir yenileme ve milletvekili ara seçimleri yapıldı. AP
33, CHP 12, MSP 4, MHP 1 senatör çıkardı. Boş 5 milletvekilliğinin tümünü AP
kazandı. Demirel, “Biz hedefimizi vurduk” diyerek Ecevit hükümetini istifaya
çağırdı.
16 Ekim 609
gündür iktidarda olan Bülent Ecevit hükümeti istifa etti.
18 Ekim MSP,
“MHP'nin katılacağı bir hükümet Türkiye'yi iç savaşa götürür” dedi.
24 Ekim
Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, AP lideri Demirel'i yeni hükümeti kurmakla
görevlendirdi. MHP ve MSP kurulacak hükümeti destekleyeceklerini açıklarken,
Demirel “aydınlığa giden yolda ilk basamağın aşıldığını” söyledi.
24 Ekim
Sıkıyönetim mahkemesinde yargılanan Maraş Katliamı sanıkları mahkeme salonunda
arbede çıkardı. Sloganlar atıp müdahil avukatlara saldırarak linç etmek isteyen
faşistler, mahkeme heyetine ve görevli polislere küfür ettiler. 1 saat kadar
süren arbede güçlükle bastırıldı.
27 Ekim
İstanbul, Bayrampaşa'da Devrim Mahallesi'ndeki bir kahvehaneyi basan silahlı 5
faşist, içeride bulunan 12 işçiyi yüzlerini duvara döndürerek kurşuna dizdi.
İşçilerin 6'sının öldüğü 6'sının da ağır yaralandığı saldırıyı üstlenen 'İslam
Kurtuluş Ordusu' adlı bir örgüt, saldırının “Ülkücü katliamına misilleme”
olduğunu duyurdu.
16 Kasım
Töb-Der İstanbul eski şube başkanı Talib Öztürk öldürüldü.
19 Kasım MHP
İstanbul il yönetim kurulu üyesi, gazeteci İlhan Darendelioğlu öldürüldü.
20 Kasım
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Siyasal Bilimler
Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Ümit Doğanay, İstanbul Etiler'de uğradığı
silahlı faşist saldırıda öldürüldü. Prof. Doğanay'ın bedenine 23 mermi isabet
ettiğini belirleyen polis yetkilileri saldırıyı 'Türkçü İntikam Tugayı' adlı
bir örgütün üstlendiğini öne sürdü. (1983'te İstanbul Sıkıyönetim
Komutanlığı'nca açılan davada Doğanay'ı öldürmekten sanık Ahmet Sefa Kırlı ve
Cihat Sever ile bu kişileri cinayete azmettiren ÜGD İstanbul Başkanı Recep
Öztürk “delil yetersizliğinden” beraat ettiler.)
»25 Kasım
Abdi İpekçinin katili faşist tetikçi Mehmet Ali Ağca Maltepe Askerî
Cezaevi'nden kaçırıldı. Ağca'nın kaçırılışı ile ilgili görülen 2 subay, 10
astsubay ve 11 er tutuklandı
28 Kasım
İstanbul Maçka Maden Fakültesi'nde forum yapan 525 devrimci öğrenci “öğretim
özgürlüğünü engellemekten gözaltına alındı.
29 Kasım
İstanbul'da Kadıköy-Karaköy arasında çalışan vapurlarda günlerdir yolculara
sataşan faşistler, Cumhuriyet gazetesi okuyan yolculara saldırdı.
1 Aralık MHP
Genel Başkanı Türkeş, yaptığı konuşmada partisine yöneltilen suçlamaları
reddederek, “MHP, kanun ve hukuk dışı hiçbir hareketin içinde olmamıştır.
MHP'nin hiçbir cinayetle, hiçbir kanlı olayla ilgisi olmamıştır, bundan sonra
da olmayacaktır” dedi.
7 Aralık
İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Cavit Orhan
Tütengil, İstanbul Levent'te uğradığı faşist saldırıda öldürüldü (d.1921).
Tütengil'i çapraz ateşe tutan 4 faşist, olay yerine 'Anti Terör Birliği' imzalı
“Ne Amerika ne Rusya bağımsız Türkiye” yazılı bir bildiri bırakarak kaçtı.
(Tütengil'in 9 Aralık'taki cenazesine katılan binlerce kişiden dipçiklenenler
oldu, havaya açılan uyarı ateşi sonucu 1 işçi yaşamını yitirdi, 8 kişi
yaralandı, 61 kişi gözaltına alındı.)
14 Aralık
İstanbul'da konutlara yapılan fuel-oil dağıtımı durduruldu. Başbakan Demirel
akaryakıt darlığına ilişkin, “Ecevit bize tanklar dolusu fuel-oil bıraktı da
içtik mi onu” dedi.
15 Aralık
İstanbul Beşiktaş'ta devrimci, demokrat öğrencilerin devam ettiği Barbaros Kafeterya'ya
yerleştirilen tahrip gücü yüksek saatli bombanın patlaması sonucu 5 kişi öldü,
22 kişi yaralandı. Saldırıyı 'Türk İslam Birliği' adlı bir örgüt üstlendi.
17 Aralık
Nâzım Hikmet'in yazdığı, Arif Melikov'un sahneye uyarladığı 'Ferhat ile Şirin'
balesi, TRT'nin 'Sanat Dünyası' adlı programından çıkarıldı.
24 Aralık
Maraş Katliamı'nın 1. yıldönümünde, Töb-Der tarafından Türkiye genelinde
örgütlenen direniş ve protesto eylemlerinde çatışmalar çıktı. Bir öğretmen, 1
öğrenci ve MHP ilçe başkanının öldürüldüğü Ankara'da, çoğunluğu öğretmen ve
öğrenci 2439, ülkücü bir öğretmenin öldürüldüğü İstanbul'da ise yaklaşık 1400
kişi gözaltına alındı. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, “kamu düzenini bozan
örgütlerle işbirliği yaptığı” gerekçesiyle Töb-Der Genel Merkezi'ni kapattı ve
tüm valiliklere yazı göndererek şubelerinin de kapatılmasını istedi.
28 Aralık
Maraş Katliamı'nın 1. yıldönümünde katliamı protesto etmek amacıyla 24
Aralık'ta derslere girmeyen 1711 öğretmen görevden alındı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder