30 Haziran 2011 Perşembe

12 Haziran da İktidarın Genel Başarısı ve Yerel Başarısızlığı


12 Haziran da İktidarın Genel Başarısı ve Yerel Başarısızlığı


Genel seçimde AKP'NİN yerelin başarısızlığı yaklaşık iki yıl önce atama yönetimin işbaşına getirilmesiyle başlayan ve final olarak vekillikle biten süreci okumak istiyorum. İlçe yönetiminin iş başına geldikten sonra hem yerel hem de genel seçimden parçalanmışlıktan pay kaparak başarılı olmuştur. Geçtiğimiz yıl ise referandumdan genelde yüzde 57 beldelerde yüzde 63 merkezde ise yüzde 60 oranında ret sonucu yaşamıştır. Sanırım ülke genelinde etkileyemedikleri ilçelerden biri demokrat yapısı sağlam olan Akhisar'ımızdır. AKP ne kadar yerelde ve vekillikte iktidar olsalar bile istenmeyen siyasi yapı olduklarını biliyorlar. Önde gelenlerinin kurdukları sahte insan ilişkilerinin çıkara dayalı oldukları bir gerçek.

12 Haziran seçimlerinden alınan başarısızlığın sebepleri 7 yıllık yerel iktidarda yapılan yanlışlardır. Ne yerel ne de genel politikalarında istihdama yönelik hiçbir adım atılmamıştır. Göstermelik yapılan işler tamamen cemaat-tarikat ilişkileriyle kurumlara alınan güvencesiz ve sendikasız taşeron işçilerdir. İlçe yönetimi tüm kurumlardan sorumlu üyelerle yönetilir durumdadır. Başta yeni vekilimiz olmak üzere hepsinin kurumların üzerindeki siyasi baskısına rağmen seçimlerde başarı sağlayamamıştır. Merkezde aldığı oyun yüzde 39.02 gelecekte çok daha kötü olacağının sinyallerini vermiştir. Tekelci anlayışlarını terk etmeyen yerel yöneticiler gelecekte ilçemizde sert muhalefete maruz kalacaktır. Özellikle esnaf ve sanatkârlarla girdiği gereksiz kapışmanın önümüzdeki seçimlerde hesabını siyaseten vereceklerdir. İlçe nüfuzumuzun bir kısmı özel sektörde çalışan kesimi ise sendikasız,  güvencesiz ve geleceksizdir. Çok haksızlıklara maruz kalan işçi kesimi vahşice sömürülmektedir. Gelecek 5 yıl içersinde şehrimizin çevresini sermayenin tüketimine yönelik dizayn edilmesi en önemli handikaplarından bir olacaktır. 

AKP'NİN geçtiğimiz üç seçimdeki başarısızlığı aslında örgütlü muhalefetin olduğundan değil. İlçemizde siyasetin toplumsallaştığı toplumun siyasallaştığının bir işaretidir. Yani ilçemiz de bilinçli seçmenimiz vardır. Genel ve yerel iktidar aldığı oya bakılırsa bir kesiminin tekelci kapitaller olduğu ve diğer kesiminin ise yoksul mahallelerden alındığı görülecektir. Yeni seçmenin diğer seçimlere oranla 6 bine yakın artmasına rağmen birinci parti olamamıştır. Ne yeni seçmenden oy almıştır. Ne de önceki seçimden aldığı oyu koruya bilmiştir.

            2009 yılında yerel seçimlerde 14 mahallenin yalnız 6'sın da birinci parti olmuştur.8 mahallede ise başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Belediye başkanlığını kazansa da belediye meclis üyeliklerin de muhalefet meclis üyeliklerine göre ikinci konumundadır. 


            2010 referandum oylamasında ise 14 mahallenin 3'ünde EVET 11 mahallede HAYIR sonucu çıkmıştır. Yani göstermelik anayasa değişikliğine yetmez ama evetciler gibi kanılmamış; vize verilmemiştir. 

            2011 genel seçimlerinde 3. sıradan Akhisarlı vekil adayı olmasına rağmen (diğer partilerden seçilecek yerden aday olmadığı halde) belediyenin ve tüm kurumların gücünü kullanarak aldığı oyun başarısızlık olarak AKP'NİN hanesine yazılmıştır.14 mahallenin 5'inde birinci parti 1'inde ise 825–825 oy alarak berabere kalmıştır. Yaklaşık 9 mahallede başarı sağlayamamıştır. İlçemize bağlı 9 belde de ise 2009 yılında 3 beldesinde birinci parti olmuştur.6 belde de kazanamamıştır. 2010 referandum sonuçlarında ise 1 belde de EVET çıkarmıştır.8 belde de  HAYIR çıkmıştır. Son genel seçimde de 3 beldede birinci parti olmuştur.6 belde de kazanamamıştır. Sonuç olarak 87 köyden gelen başarı AKP'Yİ genel de birinci parti yapmıştır. Bu alınan sonuçlara göre burada köylülerimizi imama bırakan devrimci demokrat  öğretmenlerimize sorumluluk düşmez mi? 
        
            Aslında o kadar siyasi zemini boş muhalefet var ki ilçemizde, bu açık bir şekilde görülüyor. KESK'E bağlı kamu sendikaları ve diğer işçi sendikaları çalışmıyor. Muhalif partilerin yerel yönetimde yer alan üyeleri, çıkar ilişkileri peşinde koştuğu için muhalefet yapamıyor. 9 yılık genel 7 yıllık yerel iktidarın şehrimizde istihdama yönelik gözle görülür bir çalışması yok. Ülke genelinde de aynı durumu görebiliriz. 9 yıllık iktidar özelleştirme politikalarıyla geldiği nokta özel sektörün yatırımlarıyla geçiştiriliyor. Yerellerimiz de de aynı yolda ilerlerken göstermelik çizilen pembe dünya aslıda bir yalandır. Dönem dönem bazı kesimlerin bu ülkenin iyi olduğu söylense de yaşam geçiştirilerek idare ediliyor. Ama son iktidar ne orta direk bıraktı ne de alt tabaka bıraktı. Tamamen tüm yaşam alanlarımız sermayenin insafına terk edildi. Orta direği ev araba borçlandırmasıyla 5–10 yılık geleceğini ipotek altına alarak yürümeyen sistemi, süründürerek yürütmeye çalışılıyor. Yoksul kesimi ise sosyal yardımlarla sadaka vererek gelecek güvencesizliğinin kader diye yaşatılıyor. Yaratılan Apolitik-Asosyal toplum yapımızı yönetmeye çalışan iktidarın oyunu mutlaka bozulmalı. Bu konuda sosyalistlere ve devrimcilere çok önemli görev düşüyor. Çok önem verdiğim işçi, çiftçi ve küçük esnaf ve sanatkârlar kesimi doğrudan toplumsal yaşama müdahale ederek bu gidişatı tersine çevirmelidir. Endüstriyel tarım ve alışveriş merkezlerinin tekelleşmesiyle yaklaşık 10 milyon ülke nüfusu tehdit altındadır. Şehrimizin yerel yöneticileri gerek tarımda gerekse zincir mağazaların tekelcilerine geçtiğimiz bir yıl içinde ellerinden geleni yapmış, önünü açacak yasal değişiklikleri de yerine getirmiştir. Bunu da somut olarak iki yapılan çalışma da görebiliriz. Geçtiğimiz yıl yapılan Ulusal Zeytin Kongresiyle ve Ticaret Merkezine dönüşecek olan bir bölgenin plan değişikliğiyle.
Bu iki konuda önceki yazımın linkleri vardır.http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=377
Başbakanın bizzat değindiği küçük üreticiler ve esnaflar şirketlerin bayisi olsun ve bağımsızlıklarını bağımlı olsun isteğini yerine getirme girişimleri olarak ta değerlendirebiliriz.

            Not: Yeni çiçeği burnunda milletvekilimiz 2009 Eylül ayında belediye meclis salonunda muhtarlar derneğinin başkanını yalancı çıkararak küçük düşürmüştür. Aslında bir gün sonra kendilerinin yalan söylediğ ortaya çıkmıştır. Şimdi görev yaptığı mecliste muhtarların sosyal güvenceleriyle ilgili sorunu halletmesini bekliyoruz.Bu konuda 10.09.2009 tarihinde yazım vardır.okumak isteyenler için yazı başlığı  AKP 'li Yöneticiler Tüm Muhtarlardan Özür Dilemeli.!  Linge tıklamanız yeterlidir. http://www.akhisarhaber.com/author_article_print.php?id=176

Yazının Sözü: Cehalet Ayrıcalıklı Sınıfın Ustaca Kullandığı Bir Silahtır. KARL MARX

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder