4 Haziran 2012 Pazartesi

Dünya, Ülke, Yerel, Çevre ve Esnaf Gündemli Yazı


Yunanistan ve Fransa’da Yaşanan Seçim Sonuçları
Fransa’da sosyal demokrat söylem ile Yunanistan’da sosyalist devrimci söylem kapitalleri korkuttu.

Neo-Liberal politikaların iflası sonucu Avrupa’dan başlayan sokak hareketleri, siyasi zeminde kendini göstermeye başladı. Fransa’da neler olur bilemiyorum. Ancak Yunanistan’dan beklentim yüksek… Nedeni ise geçtiğimiz yıl partimin (ÖDP) kuruluş yıldönümü nedeniyle Ankara’da yapılan etkinlikte tanıştığım  Alexis Tsipras’in hükümet kurma görevini almasıdır. Yeterli milletvekili sayısı olmadığından 17 Haziran’a kalan seçim sonuçlarına göre beklentim, iktidar olacağıdır. Yunanistan’da yakın tarihimizde başlayan örgütlü halk hareketlerinin ateşlendiği tarih, 2009 yılıdır. Bir anarşist gurubun üyesi, polis tarafından vurularak öldürülmesi sonucu çıkan olaylar ve sonrası gelişen örgütlü mücadeleleri sonucu, iktidarın aşağıdan yukarıya doğru oluşmasının bir göstergesidir. Halk iktidarının oluşması da yüzde 3’lerden yüzde 17’lere yükselmesinde halk muhalefetinin büyük rolü olmuştur. Radikal Sol Birliği (SYRIZA), 17 Haziran seçimlerine giderken çok önemli seçim vaatlerini ortaya koydu. Bankalar kamulaştırılacak, NATO’dan çıkılacak. Bu önemli vaatleri diğer siyasi yapılar tarafından dile getirilmeyeceğine göre, bu günden ön görüm seçim zaferi Radikal Sol Birlik cephesinin olacağıdır. Bizimde kardeş partimiz olan SYRIZA şimdiden başarılar dilerim. Ülke yöneticilerimizin örnek gösterdiği Yunanistan’ın kötü olduğundan değil; yaşadıkları hayat standartlarının yüksek olmasından dolayı halk kazanımlarını kaybetmemenin direnişini gösteriyor. Yatan değil insanca yaşayan bir ülke insanıdır Yunan halkı. Küçük bir örnek vereceğim ülkemizle kıyaslama açısından emekli maaşlarının TL düzeyinde ki değeri 2 bin TL’dir. Bizim ülkemizle kıyaslandığında emeklilerimizin tek sosyal hayatı kahveye ve camiye mahkûm olmalarıdır.     

Not: İki önemli BirGün yazarının Yunanistan’daki gelişmelerle ilgili 28–29 Mayıs tarihlerinde SYRIZA partisi için tespitleri. 

Melih Pekdemir-Korkut Boratav, Pekdemirin Halkın 10 maddelik taleplerini sıralamış ve bununda Türkiye ile eşleştirerek sunmuş. Boratav ise temsili demokrasini tuzağına işaret etmiş. Melihin tespiti bir arzu, ama Boratav’ın tuzak diye nitelendirdiği tespit çok önemli. Sosyalist devrimci mücadeleyi benimsediği-tanıştığımdan bu yana dünyadaki gelişmeleri hep tartışır ve yaşanmış örnekleri göstererek nasıl olmalıdır özlediğimiz yönetim anlayışı. Dünyadaki örnekleri şöyledir:

Devrimle gelen iktidar demokrasiyle gitmiştir. Demokratik yollarla gelen ise darbeyle gitmiştir. Buradan hareketle nasıl olmalı ki, eşitlik ve özgürlük içselleşsin; bir yaşam biçimi halini alsın. Hep tartışır dururuz. Tabiî ki her fraksiyonun kendine göre bir bakış açısı vardır. Bizlerde hep “Devrimden sonraya ertelemeyeceğimiz bir yaşam biçiminin aşağıdan yukarıya doğru inşa edilmelidir.” deriz. Yunanistan seçim sonuçlarına indirgersek, çıkacak olan genel iktidar, genelden yerele doğru nasıl oluşacağıdır. Boratav’ın işaret ettiği temsili demokrasi tuzağı sanırım budur. Gerek sosyal, gerekse ekonomik gelişmeler örgütlü toplum olmasıyla aşıla bilir mi? Dilerim Yunanistan son gelişmelerin kötü örneği olmaz. 

Melih Pekdemir Kürt, kürtaj, savaş, aş, aşk ve epanastatiko dromohttp://www.birgun.net/writer_index.php
category_code=1187090030&news_code=1338202884&year=2012&month=05&day=28
-Korkut Boratav Yunanistan temsili demokrasinin tuzağında 
http://www.birgun.net/writer_index.php category_code=1239105118&news_code=1338282047&year=2012&month=05&day=29    
     
Devletin- Hükümetin Uludere Tavrı

06.01.2012 tarihinde yazdığım yazıda şöyle bir başlık atmıştım. Başlık ve link “Uludere’de Ölenler Terörist Değiller Ama Kaçakçıydılar. İyide?” 
http://ensoldanbakis.blogspot.com/2012/01/uluderede-olenler-terorist-degiller-ama.html 

Evet, yaklaşık beş ay önce farz edelim mantığınıza göre teröristti; bir devlet teröristlik yapan savunmasız birini vurabilir mi? Vurursa adı hukuk devleti olur mu? Olmaz. Evet, gönler aylar geçti ortaya çıkan sıkan dal devletin ve hükümetin ne kadar kötü bir suç işlediğidir. Bunun üstüne Başbakanın ve İçişleri Bakanının açıklamaları devlet adamlığına hiç yakışmadığıdır. “Kaçakçılıktan dolayı suçlu olduğu, her kürtaj bir cinayettir.” Birinin insani yaklaşımı AKP içinde ise bastırılmış faşizan tavra dönüşmüştür.            

AKP Hükümet 23 Mayıs Kamu Çalışanlarının Eylemini Hak Etti
Aynı 25 Kasım 2009 tarihinde ki eylem gibi hak etti. O gün de komu çalışanları Akhisar’ımıza yakışır bir eylem koydu. Eski yazımın başlığı ve linki “AKP Hükümeti! 25 Kasım Grevini Hak Ettiniz. http://ensoldanbakis.blogspot.com/2009/12/akp-hukumeti-25-kasm-grevini-hak.html 

Bu yazıyı 2009 yılında yazdım ve bugün gibi aynı taleplerdir. Bir anda baktım şehrimizin özgürlük meydanı olan alanda (öğretmen evi önü) sınıflarının çıkarlarını koruyan Kürt’ü, Türk’ü, Alevi’si, Sünni’si, yörüğü, Göçmeni ve Yerlisi hepsi oradaydı. Aslında yaşanması gereken, bu güne kadar yaşanmayan, emeğin sermeye ye karşı tek vücut olabilmesiydi. Akhisar’ımız bunu çok güzel bir şekilde yaşadı. Tüm komu çalışanlarının verdikleri haklı mücadelelerini KUTLUYORUM! Gelişen sınıf mücadelesin de bir şey söylenmez yaşanır. Bizlerde Akhisar’da bunu yaşadık, halaylar çekerek, türküler söyleyerek yaşadık. Yaşatanlar sağ olsun.  Haklı mücadelenizi destekliyorum.  

Belediyenin Hafta Tatil Ruh Taslarıyla İlgili Tavrı
Geçtiğimiz 18 Nisan günü verilen 36 imzalı kadın berberlerinin talebi komisyonda görüşülmeden belediye başkan yardımcısı tarafından reddedilmişti. Buna karşılık tekrar görüşülsün diye 10 Mayıs günü belediye başkanına dilekçeli resmi ve gayri resmi olarak başvuruldu. Şifa yen ayaküstü görüştüğümüz başkanla “Şimdi acele işim var siz evrakları bırakın, ben sonra size dönerim” demişti. Bizler de döner diye beklemeye koyulduk. Politikacıya, dönmeyince bizler aradık ne oldu diye, özel kalemine tarafından verilen cevap Latif başkanın verdiği karar gibi olacak komisyonda görüşülmüş reddedildi. Komisyon başkanı olan kişi küçük esnaf odası başkanlığını yapan iktidar partisi üyesidir. Diğer üyeler ise hepsi kentimiz de esnaflık yapan kişilerdir. Gerekçesi ise son meclis toplantısında açıklandı. Daha önce düşürülmesinden dolayı uygun görülmemiş. Sayın belediye başkan yardımcısı ve komisyon üyeleri tatil ruhsatlarının başladığından bu yana 150 TL olan rakam hiç düşürülmedi; geçtiğimiz yıl 200 TL ye yükseltildi gelen tepkiler üzerine tekrar 150 TL ye düşürüldü. Ama geçtiğimiz yıl düşürülen diğer meslek gurubunun rakamı yükseltilmeden düşürüldü.              

Bu konuda çok ilginç iki yönetim anlayışıyla karşılaştım. Bir komisyon üyesi bana Latif başkanın reddettiği talep için “Tekrar başvur komisyona görüşelim.” dedi. Bende onun önerisi doğrultusunda başvuruda bulundum. İlginç olan ise yönlendiren kişi de reddettiğidir. Diğer bir sorun ise resmi girişten sonra verdiğimiz dört evrakın ortadan yok olmasıdır. Sayın belediye başkanı kusura bakmayın çok işiniz var. Bu iş çok küçük olabilir; küçük olan şeylerde mide bulandırır. Sizlere bıraktığım evraklar bana gelmedi. Özel kaleminiz, sekreteriniz ve müdürünüz arasında mekik dokuyarak bulamadık. En son “Latif beyde kalmıştır” diye oradan bakalım dedim. Diğer kadın sekreteriniz olan kişi telefon açarak Latif beye sordu. Latif beyin verdiği cevap “Ben Vedat beyle görüşmeyeceğim beklemesin.” Sayın Başkan ve yardımcısı sizler orada ne iş yaparsınız? Canınızın istediği kişilere göre mi davranıyorsunuz? Bir meslek gurubu olarak isteğimize kulak verin. Kaybolan evraklarımızı lütfen bulun ve iade edin. 

5 Haziran Dünya Çevre Günü Yetkililer, Sivil Toplum Örgütleri, Demokratik Kitle Örgütleri Ne Yapar?   
5 Haziran dünya çevre günü sebebiyle doğayı tahribe eden kapitalizmin Dünya’ya yaşattığı kötülükleri sizler uzun uzun anlatmak isterim ama gerek yok sayfalar yetmez. Sadece somut olarak kentimiz de yaşatılan keskin pis kokuları, bir Allah’ın kulu devlet yetkilisi sormaz mı? Nedir bu pislik koku? Akhisar Belediyesi park bahçelerden sorumlu yetkili ve diğer görevi olan TEMA vakfı sorumlusu, pis kokulu şirkete bir okula atık kumbara yaptırdı diye çevre dostu ödülü verdiniz. Ayrıca benim 2001 yılında başlattığım 2005 yılına kadar büyüyerek getirdiğim 5 Haziran dünya çevre günü etkinliklerini sabote ederek bitirdiniz. Bu yılda kentimizin bazı sokaklarında ağaçlar kestiriyorsunuz. Derdiniz alan yol açmak kaldırım mı? Yoksa park, bahçe, sokak ve kaldırımdaki ağaçlarımızı kestirmek mi?   

Not: Ne oldu beraat ettiğim temize giden dava, daha sonuçlanmadı mı? Merek ettim. Bakın eşinizin partisinin yetkileri çok, bütün yargı ellerinde torpil yapında beni mahkûm edin.  

Aşağıdaki fotoğraflar Yunanistan’ın Radikal Sol Partisi SYRIZA genel başkanı Alexis TSİPRAS ÖDP Genel Başkanı Alper TAŞ’IN 15. kuruluş yıl dönümündeki görüntüleridir.
            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder