26 Temmuz 2012 Perşembe

ensoldanbakis. com’a Neden İhtiyaç Duyuldu


 ensoldanbakis. com’a Neden İhtiyaç Duyuldu 

 
Yola çıkarken yolun seni nereye götüreceğini bilemezsin, bir de bakmışsın ki görünmeyen yönlerin ortaya çıkmış. Kentin tüm sorunlarını dert edinmiş, onun üzerine kafa yormaya başlamasın. Bilginin toplumsallaşması, toplumun bilgilenmesi için araca ihtiyaç vardır. Tüm araçları kullanırsanız, toplumu siyasallaştırır, siyaseti toplumsallaştırırsınız. İşte o zaman özlenen halk iktidarı oluşur.    

Günün haber alma aracı olan internet haberciliği, insanların tutkusu olmuş vaziyette. Sanal âlem de gerek ekonomik hayatımızın, gerekse sosyal ve siyasi hayatımızı yönlendirmede büyük rol üstlenen araç haline gelmiştir. Ben de bu âleme yaklaşık 8 yıl önce dâhil oldum. İlkten toplumsal sorumluluğumuz olan yapımızla eleştirmen yorumculuk yaptık, sonraları tartışmalar başladı. Bu tartışmalar yoğun bir sanal âlem de bizleri tartışmalara soktu. Her tartışmanın altından anlımızın akıyla çıktık. Sonra yorumlar makale boyutunu alınca da köşe yazarlığı yapar mısın teklifi geldi, olur dedim ve yola koyulduk. Derler ya kervan yolda dizilir diye. Bizler de yoldan yürürken dik yürümeyi ilke edindik. Kendimi tanıyan biri olduğum için, gözle ve yüreğimle gördükleri mi yazıya dökmekte zorlandım. Nedeni ise ilkokul mezunu olmamdı. Yazı yazarken teknik hatalarım hala oluyor; neyse ki Yoldaş’ım olan büyük oğlum Yoldaş, benim her zaman imdadıma yetişti bana editörlük yaptı. Eşim Neşe ise son yazım yayınlanmadan önce süzgeçten geçirerek yayına veriyorduk. Ailece verdiğimiz toplumsal mücadeleyi dayanışma içersin de yürüttük.   

Kamusal bir görev olan habercilik anlayışının kendi içersin de etik kuralları olmalıydı. Elimden geldiğince bunlara dikkat etmeye çalıştım. Düzenin ve sistemi çarkına kaptırmış yerel ve genel habercilik anlayışını ters yüz etmek için, hep başka pencereden bakarak yazılarımı yazdım ve haberlerin altına yorumlarımı yaptım. Bu bakış açısı diğerlerinden beni ayıran en önemli yönümdü.

Son yerel seçimlerden sonra bu kente dönen dolapları duyunca-görünce, yazı kalemimin ucu sivrilmeye başladı. Sivrildikçe birileri rahatsız oldu. Son yıllar da su yüzüne çıkan demokrasi dışı uygulamalar, haliyle anti demokratik mücadeleyi de beraberin de getirmek zorundaydı. 12 Eylül oligarşi yönetim anlayışı bizlere dayatılınca, doğruymuş gibi tüm toplumumuza yutturmaya çalışıldı. Doğru olmayan bu yönetim anlayışını açığa çıkarmakta bizlerin görevi oldu. Başta yerel yönetim olmak üzere, tüm sivil toplum örgütlerini ve düzenin, sistemin diğer partilerini hedef alan yazılara yöneldim. Tabi beraberin de sıkıntılı bir sürece girileceğini de biliyordum. Etik davranan yönüm hep beni korudu. Asla yalan yanlış yazı yazmadım. Halk adına alınan yanlış kararları halkın bilmesi için ne yapmam gerekiyorsa yaptım. İnternete giremeyenlere yazılarımı yazılı basından ulaştırmaya çalıştım. Tabi sanal âlemin tadı başka, yazılı basını da tadı başkaydı. Gazeteyi bire bir okuyucuya dokunarak verilince, bilginin toplumsallaşması, toplumun bilgilenmesinin önü açıldı. Canlı olarak bana ve topluma geri dönüşümleri başladı. Bu kente yaşayanlar kendileriyle ilgili kararların alınmadığını öğrenince, halk muhalefeti yavaş yavaş oluşmaya başladı. Tabi bu kentin yaşayanları üç partiye oy verenlerdi. Oy verdikleri partilerinin aldıkları kararları okuyunca inanamaz oldular. İçten içe her yapı kendilerini sorgulamaya başladı. Başta AKP olmak üzere MHP ve CHP de köşeye sıkıştı; iç muhalefet geliştikçe, partilerin içerisinde ki, iktidarın ağır ağabeyleri rahatsız oldular.  

Sonraları yazı yazdığım site sahiplerine siyasi baskı yapıldı. Benim yazarlığıma son verilmesi için özel toplantılar yapıldı. Sürekli yalan yanlış bahaneler uyduruldu, yazılarım ve kişiliğim hakkın da. Hepsine” hodri meydan” dedim, bir gün, bir tanesi, karşı açıklama yapamadı. Çünkü yazdığım her şey doğruydu. Hani bir atasözü vardır; doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Ben de doğru söyleyenin, sizlere sunduğu köyün, onuncu köy olduğunu iddia ediyorum. Tabii ki her şeyin bir bedeli vardır; ama bu kente dik durmanın ve onurlu yürümenin de mutluluğu var tabii ki.

Bu alanda benim kendime edindiğim misyon doğruyu Akhisar halkına duyurmaktı. Bunu elimden geldiğince yaptım ve yapmaya devam edeceğim, bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Önderimizin bizlere verdiği kılavuz, sıkıntılı, engebeli ve dolambaçlı yollardan geçmeden halk iktidarının ulaşamayacağıdır. Evet, düzenin ve sistemin muhalifi olmak böyle bir şey, mücadelenize inanıyorsanız, her engel bir başka mücadele yolları buldurur insana. Yorum yazarken sorgulamak, sanal âlem de köşe yazarlığına yaptırdı bana. Sanal âlemden kopuk olanları haberdar etmek için de gazetecilikte yaptırdı. Halka dokunmak için de sokağa çıkarır insanı, sonrada kentin tüm sorunlarını bire bir görme imkânı verir. Sonra halkla bütünleşirsiniz, sorunlar yumağına dönen ilçenin sorunlarına müdahale etme hakkı bulursunuz kendiniz de. Toplumsal sorumluluk aldığınız da, bir de bakmışsınız, her sorunu sizlere yansımaya başlamış, sorunlarla bütünleşmişsin iz. Neden diye sormaya gerek yok, çünkü o kadar sorunlar var ki, bunu su yüzüne çıkaran bir tane yerel basın yok.  Mevcut yerel basın her biri, birine benzer durum da, haberciliğin ötesin de reklama dayalı internet haberciliği üç cümle haberle yapılıyor; haber diye yansıyan gündem 300–400 fotoğraf reklamcılığına dönüşmüş durum da. Alın sizlere haber. Özellikle ana akım belediye haber sitesi, yerel yönetime ver gaz haberleri dolu. Kayıkçı dövüşüne dönmüş sistemin ve düzenin figüranlarına alternatif yaratma peşindeler. Bunun ters yüz edilmesi şarttır. Bu yüzden, halk muhalefetini geliştirecek yerel internet haberciliği ve gazeteye ihtiyaç var. Adını da ensoldanbakis.com adlı site olmasını istedik. Diğer siyasi yapılardan ve sol siyasetlerden bizleri ayıran tarafı, devrimci siyaseti benimsememizdir.   

Yine kervan yolda diziler anlayışıyla başladığımı yerel internet haberciliği ve gazetecilik yolu bakalım nerelere götürecek bizleri. Yolumuz açık olsun.

Beklentim nicelik midir? Nitelik midir? Niteliği olan niceliktir. Sitenin kurulup yayın hayatına geçinceye kadar yazılarım google den blog sayfamdan takip edebilirsiniz. http://ensoldanbakis.blogspot.com/

Not: Diğer yerel sitelerden ayrılma nedenim farklı bakış açım olmasıdır. Önceki siteden ayrılırken Veda yazım ve son ayrıldığım siteden başlangıç yazılarımı sizlerle paylaşıyorum. Siteden ayrılma sebebim yazımın içeriğinle ilgili değil, internet sitesiyle de ilgili değil, gazete de çıkan yazılarımla da değil. İnternetteki yazılarımın okuyucularıma ulaşması için, matbaada çıkardığım fotokopiyle ilgilidir. Bunun Savcılık tarafından 300 TL para cezayla mahkûm edilmesi, siteden ayrılmama sebep olmuştur. Bana da kesilen 500 TL cezası vardır. Ben bu konuda yasal olmayan bir şey yapmadığımı bildiğim için, cezayı on gün içersinde yatırmadım; bu bağlamda yargı yolunun açılması ve mahkemenin karar vermesini istiyorum. Yapılan tamamen keyfi bir uygulama olduğunu düşünüyorum.

Bir noktadan sonra vazgeçmek olanaksızdır. Erişilmesi gereken nokta da, orasıdır. FRANZ KAFKA 
             
      
“VEDA! Gözle ve Yüreğimle Gördüklerimi Yazıya Döken Okuluma http://ensoldanbakis.blogspot.com/2012/03/veda-gozle-ve-yuregimle-gorduklerimi.html  
“İnternet Sitemize İlk Adım Atarken” Yazı sayfasında ki 6,7. yazı link
http://ensoldanbakis.blogspot.com/2012/03/wwwakhisargozdecom-internet-sitemize.html 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder