16 Ağustos 2010 Pazartesi

17 Ağustos Bizlere Devrimci Bir Yerel Yönetimin Önemini Hatırlatmıştır.


17 Ağustos Bizlere Devrimci Bir Yerel Yönetimin Önemini Hatırlatmıştır.


Yakın tarihimizde ülkemizde yaşanan en önemli acılardan bir tanesi. 17 Ağustos gölcük depremidir. 20 bine yakın insanımızın bir gecede, bir anda büyük acılar yaşatarak yok olmuştur. Ülkemizde yaşayan tüm insanlar yardım için yoğun bir çaba içersinde oldu. İlk günleri, ilk ayları, ilk yılı duyarlılık içerisinde geçti. Ama maalesef yaşadığımız tüm olumsuzluklar gibi balık hafızalı bir düşünce içerisine girdik. Gerek devlet gerekse yerel yönetimler yaşanan bu acıdan ders almamış olacak ki geçtiğimiz günlerde tekrar gündemimize giren deprem kuşağında olmamamızdan dolayı yapılan bilimsel araştırmalar sonucu yalnızca İstanbul da 4 yüz bin binanın güvencesiz olduğudur. Olası bir deprem sonucu azami her binada 10 kişinin zarar gördüğünü düşünürsek bir anlık, yaşayabileceğimiz depremden 4 milyon insanımızın çok büyük zarar görmesi anlamına geliyor. Sanırım yakınımızda komşu ülkelerimizden biri 3 milyon nüfusa sahip (Ermenistan) koca ülkemizin sorumluluk sahibi yöneticileri bu konuda kolektif aklı tüm toplum kesimine yayarak önlemler almalıdır. Bir daha büyük acılar yaşamamak için.

            Bu gün 17 ağustos 2010 köşe yazarlığına başladığımın 3.yılı. Toplumumuzda yaşanan olumsuzluklara eleştirel göz muhalif olma adına başlattığım yerel esnaf köşe yazarlığı emin adımlarla yol almaktayım. 17 ağustos 2007 günü başladığım köşe yazarlığım ne kazanıldı, ne kaybedildi. Kaybettiğim hiç bir şey olmadı, kazandığım çok şeyler olduğuna inanıyorum. Yerellerde muhalif köşe yazarı olmak zordur. Hele küçük esnaflık yapıyorsanız daha da çok zor bir görevdir. Binevi bir Donkişotluktur.70'lerde ülkemizde toplumsal muhalefetin geliştiği dönemde bir küçük esnafın fatsada devrimci duruş sergileyerek dünyada ve ülkemizde yerel yöneticiliğin en önemli örneklerinden bir tanesidir. Terzi Fikri SÖNMEZ ustamı saygıyla anıyorum. Benim idolüm olan ustamın kendini ve tüm yaşantısını halk adına feda etmiştir. Esnaf ve sanatkâr toplumumuzun en önemli ayaklarından bir tanesidir. Kısa dönemli toplumsal nabzı tutan sosyolog, psikolog hatta ve hatta ekonomistlerde işsiziyle, çiftçisiyle, işçisiyle, memurunla, siyasetçisiyle, çocuğuyla, kadınıyla, alevisiyle, sunnisiyle, hristiyanıyla, musevesiyle, türküyle, kürtüyle, yunanıyla, bulgarlıyla, çingenesiyle, yörüğüyle, lazıyla, çerkezliyle hep iç içedirler esnaf ve sanatkârlarımız. Sanırım sen esnafsın siyaset yapma anlayışı buradan doğmaktadır. Yani esnaf ve sanatkârlarımız günlük iş yeri cirosu kazanmak için çok kültürlüdür çok İnançlıdır. Doğası gereği taraf olamaz. Ama ben siftah yaptım, komşum yapmadı felsefi inancı gereği paylaşmadan, bölüşmeden yanndırlar. Emeğin sözcüsü çiftçi, işçi, esnaf ve sanatkârın haklarını korumak için ben siyaset yapıyorum. Bizi ve tüm toplumumuzu huzursuz eden liberal milliyetçi, ulusalcı, ırkçı, faşist gerici güçlere karşı mücadele ediyorum. Çiftçinin, işçinin esnaf ve sanatkârın sorunlarının bunlardan kaynaklandığına inandığım için özgürce korkmadan muhalifim. Bu ahlak duruşuyla 1979 yılından sadece 9 aylık yerel yöneticilik yapmış terzi fikri'nin daha bir örneğine rastlanmadı. Misyonum ustamın başlattığı devrimci mücadele hattını tüm halklar yaranına örgütlemek Akhisar haberde köşe yazarlığıma başladığım 4.yıla girerken çok şeyler yaşadım iki yargı bir emniyetten geri dönen önemli sorunlarım oldu bu sorunların iki yargı kararı lehim sonuçlandı. Emniyette ise benden özür dilenerek yargıya taşınmadım. Köşenin haricinde haberlerin altına açık ismimi yazarak yorumla yapmaktayım. Yorum yaparken tüm haberleri okumak zorunda olduğumdan yerelde yaşanan tüm sorunların takipçisi olmaktayım. Bu ister istemez bana bir sorumluluk yüklemekte bu arada yoğun bir caba ve mücadele içine girdiğimden. Akşamları kitap okuyarak gün içerisinde günlük gazetelerden gündemi takip etmekteyim. Özellikle ''BİR GÜN'' gazetesi okuyarak siyasal duruşumu çok iyi geliştirmekteyim. İlk yıl ayda bir ikinci yıl on beş yirmi günde geçtiğimiz yıl birkaç yazı hariç on günde bir yazı yazmaya çalıştım. Önümüzdeki yıl on günde bir ve güncel yazılar yazmaya çalışacağım.