ensoldanbakis.
com’a Neden İhtiyaç Duyuldu
Yola çıkarken yolun seni nereye
götüreceğini bilemezsin, bir de bakmışsın ki görünmeyen yönlerin ortaya çıkmış.
Kentin tüm sorunlarını dert edinmiş, onun üzerine kafa yormaya başlamasın. Bilginin
toplumsallaşması, toplumun bilgilenmesi için araca ihtiyaç vardır. Tüm araçları
kullanırsanız, toplumu siyasallaştırır, siyaseti toplumsallaştırırsınız. İşte o
zaman özlenen halk iktidarı oluşur.
Günün haber alma aracı olan
internet haberciliği, insanların tutkusu olmuş vaziyette. Sanal âlem de gerek
ekonomik hayatımızın, gerekse sosyal ve siyasi hayatımızı yönlendirmede büyük rol
üstlenen araç haline gelmiştir. Ben de bu âleme yaklaşık 8 yıl önce dâhil oldum.
İlkten toplumsal sorumluluğumuz olan yapımızla eleştirmen yorumculuk yaptık,
sonraları tartışmalar başladı. Bu tartışmalar yoğun bir sanal âlem de bizleri
tartışmalara soktu. Her tartışmanın altından anlımızın akıyla çıktık. Sonra
yorumlar makale boyutunu alınca da köşe yazarlığı yapar mısın teklifi geldi,
olur dedim ve yola koyulduk. Derler ya kervan yolda dizilir diye. Bizler de
yoldan yürürken dik yürümeyi ilke edindik. Kendimi tanıyan biri olduğum için,
gözle ve yüreğimle gördükleri mi yazıya dökmekte zorlandım. Nedeni ise ilkokul
mezunu olmamdı. Yazı yazarken teknik hatalarım hala oluyor; neyse ki Yoldaş’ım olan büyük
oğlum Yoldaş, benim her zaman imdadıma yetişti bana editörlük yaptı. Eşim Neşe
ise son yazım yayınlanmadan önce süzgeçten geçirerek yayına veriyorduk. Ailece
verdiğimiz toplumsal mücadeleyi dayanışma içersin de yürüttük.
Kamusal bir görev olan habercilik
anlayışının kendi içersin de etik kuralları olmalıydı. Elimden geldiğince
bunlara dikkat etmeye çalıştım. Düzenin ve sistemi çarkına kaptırmış yerel ve
genel habercilik anlayışını ters yüz etmek için, hep başka pencereden bakarak
yazılarımı yazdım ve haberlerin altına yorumlarımı yaptım. Bu bakış açısı
diğerlerinden beni ayıran en önemli yönümdü.
Son yerel seçimlerden sonra bu kente
dönen dolapları duyunca-görünce, yazı kalemimin ucu sivrilmeye başladı. Sivrildikçe
birileri rahatsız oldu. Son yıllar da su yüzüne çıkan demokrasi dışı
uygulamalar, haliyle anti demokratik mücadeleyi de beraberin de getirmek zorundaydı. 12 Eylül
oligarşi yönetim anlayışı bizlere dayatılınca, doğruymuş gibi tüm toplumumuza
yutturmaya çalışıldı. Doğru olmayan bu yönetim anlayışını açığa çıkarmakta
bizlerin görevi oldu. Başta yerel yönetim olmak üzere, tüm sivil toplum
örgütlerini ve düzenin, sistemin diğer partilerini hedef alan yazılara yöneldim.
Tabi beraberin de sıkıntılı bir sürece girileceğini de biliyordum. Etik
davranan yönüm hep beni korudu. Asla yalan yanlış yazı yazmadım. Halk adına
alınan yanlış kararları halkın bilmesi için ne yapmam gerekiyorsa yaptım.
İnternete giremeyenlere yazılarımı yazılı basından ulaştırmaya çalıştım. Tabi
sanal âlemin tadı başka, yazılı basını da tadı başkaydı. Gazeteyi bire bir
okuyucuya dokunarak verilince, bilginin toplumsallaşması, toplumun bilgilenmesinin önü açıldı. Canlı olarak bana ve topluma geri dönüşümleri başladı. Bu kente yaşayanlar kendileriyle ilgili kararların alınmadığını öğrenince, halk
muhalefeti yavaş yavaş oluşmaya başladı. Tabi bu kentin yaşayanları üç partiye
oy verenlerdi. Oy verdikleri partilerinin aldıkları kararları okuyunca inanamaz
oldular. İçten içe her yapı kendilerini sorgulamaya başladı. Başta AKP olmak
üzere MHP ve CHP de köşeye sıkıştı; iç muhalefet geliştikçe, partilerin
içerisinde ki, iktidarın ağır ağabeyleri rahatsız oldular.
Sonraları yazı yazdığım site
sahiplerine siyasi baskı yapıldı. Benim yazarlığıma son verilmesi için özel
toplantılar yapıldı. Sürekli yalan yanlış bahaneler uyduruldu, yazılarım ve
kişiliğim hakkın da. Hepsine” hodri meydan” dedim, bir gün, bir tanesi, karşı
açıklama yapamadı. Çünkü yazdığım her şey doğruydu. Hani bir atasözü vardır;
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Ben de doğru söyleyenin, sizlere sunduğu
köyün, onuncu köy olduğunu iddia ediyorum. Tabii ki her şeyin bir bedeli vardır;
ama bu kente dik durmanın ve onurlu yürümenin de mutluluğu var tabii ki.
Bu alanda benim kendime edindiğim
misyon doğruyu Akhisar halkına duyurmaktı. Bunu elimden geldiğince yaptım ve
yapmaya devam edeceğim, bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Önderimizin bizlere
verdiği kılavuz, sıkıntılı, engebeli ve dolambaçlı yollardan geçmeden halk
iktidarının ulaşamayacağıdır. Evet, düzenin ve sistemin muhalifi olmak böyle
bir şey, mücadelenize inanıyorsanız, her engel bir başka mücadele yolları
buldurur insana. Yorum yazarken sorgulamak, sanal âlem de köşe yazarlığına
yaptırdı bana. Sanal âlemden kopuk olanları haberdar etmek için de gazetecilikte
yaptırdı. Halka dokunmak için de sokağa
çıkarır insanı, sonrada kentin tüm sorunlarını bire bir görme imkânı verir.
Sonra halkla bütünleşirsiniz, sorunlar yumağına dönen ilçenin sorunlarına
müdahale etme hakkı bulursunuz kendiniz de. Toplumsal sorumluluk aldığınız da, bir
de bakmışsınız, her sorunu sizlere yansımaya başlamış, sorunlarla bütünleşmişsin iz. Neden
diye sormaya gerek yok, çünkü o kadar sorunlar var ki, bunu su yüzüne çıkaran bir
tane yerel basın yok. Mevcut yerel basın
her biri, birine benzer durum da, haberciliğin ötesin de reklama dayalı internet
haberciliği üç cümle haberle yapılıyor; haber diye yansıyan gündem 300–400
fotoğraf reklamcılığına dönüşmüş durum da. Alın sizlere haber. Özellikle ana
akım belediye haber sitesi, yerel
yönetime ver gaz haberleri dolu. Kayıkçı dövüşüne dönmüş sistemin ve
düzenin figüranlarına alternatif yaratma peşindeler. Bunun ters yüz edilmesi
şarttır. Bu yüzden, halk muhalefetini geliştirecek yerel internet haberciliği
ve gazeteye ihtiyaç var. Adını da ensoldanbakis.com adlı site olmasını istedik.
Diğer siyasi yapılardan ve sol siyasetlerden bizleri ayıran tarafı, devrimci
siyaseti benimsememizdir.
Yine kervan yolda diziler
anlayışıyla başladığımı yerel internet haberciliği ve gazetecilik yolu bakalım
nerelere götürecek bizleri. Yolumuz açık olsun.
Beklentim nicelik midir? Nitelik
midir? Niteliği olan niceliktir. Sitenin kurulup yayın hayatına geçinceye kadar
yazılarım google den blog sayfamdan takip edebilirsiniz. http://ensoldanbakis.blogspot.com/
Not: Diğer yerel sitelerden ayrılma
nedenim farklı bakış açım olmasıdır. Önceki siteden ayrılırken Veda yazım ve
son ayrıldığım siteden başlangıç yazılarımı sizlerle paylaşıyorum. Siteden
ayrılma sebebim yazımın içeriğinle ilgili değil, internet sitesiyle de ilgili
değil, gazete de çıkan yazılarımla da değil. İnternetteki yazılarımın okuyucularıma
ulaşması için, matbaada çıkardığım fotokopiyle ilgilidir. Bunun Savcılık
tarafından 300 TL para cezayla mahkûm edilmesi, siteden ayrılmama sebep
olmuştur. Bana da kesilen 500 TL cezası vardır. Ben bu konuda yasal olmayan bir
şey yapmadığımı bildiğim için, cezayı on gün içersinde yatırmadım; bu bağlamda
yargı yolunun açılması ve mahkemenin karar vermesini istiyorum. Yapılan tamamen
keyfi bir uygulama olduğunu düşünüyorum.
Bir noktadan sonra vazgeçmek olanaksızdır.
Erişilmesi gereken nokta da, orasıdır. FRANZ KAFKA
“VEDA! Gözle ve
Yüreğimle Gördüklerimi Yazıya Döken Okuluma http://ensoldanbakis.blogspot.com/2012/03/veda-gozle-ve-yuregimle-gorduklerimi.html
“İnternet Sitemize İlk Adım Atarken” Yazı sayfasında ki 6,7.
yazı link
http://ensoldanbakis.blogspot.com/2012/03/wwwakhisargozdecom-internet-sitemize.html
http://ensoldanbakis.blogspot.com/2012/03/wwwakhisargozdecom-internet-sitemize.html