CHP'nin Halk Devrimciliği Geldiği Yere Kadar.
Bir daha ki
seçimde buluşuncaya dek heyecan olsun diyenlere güle güle. Bir sonraki seçimde
görüşürüz. Ama bizim siyaseten devrimci mücadelemiz kesintisiz sürekli devam
ediyor.
Seçim sonrası ilkyazımı ana muhalefetin
CHP'sine. Kılıçdaroğlu'nun bir yıl önce başlattığı HALKIN DEVRİMCİSİYİM
çıkışından sonra 31 Mayıs 2010 pazartesi günü yazdığım yazının seçim
sonuçlarından sonra ne kadar tuttuğu üzerine.
Okumayanlar için tekrar tavsiye ederim yazı başlığı “CHP'nin Halk Devrimciliği Nereye Kadar?” http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/05/chpnin-halk-devrimciligi-nereye-kadar.html Şu başlığa göre geldiği yere kadar. Ama
yiğidi öldür hakkını yeme, genel başkanın çabasını ve mücadelesini yadsımamak
lazım. Yaşına göre verdiği mücadele takdire değerdi. CHP Genel başkanı verdiği
mücadeleyi taban ne kadar duymuştur? Ne kadar yerine getirmiştir tartışılır.
Sanırım yerelimizdeki çalışmada ilçe örgütü ve belediye meclis üyeleri bazında
değil. Seçim öncesi kurulan seçim çalışma gurubu tarafından, bir nebze de olsa
başarı kazanmıştır. İlçe örgütünün ve meclis üyelerinin yanlışlarına rağmen
Akhisar da yerel iktidarı başarısız çıkarmıştır. Eski Yolcuların, Dev Gençlilerin
çabası buraya kadar. Ricam eski devrimci arkadaşlara damarlar kasar sizleri
huzursuz eder çalışamaz duruma gelirsiniz sıkılırsınız arada bir genel başkan
düzeyinde devrimcilik sözünü duyar hırslanırsınız ne kadar çaba sarfederseniz
sarf edin birileri düğmeye basar rotayı farklı yere çeker. Doğası gereği sol
olmayan CHP zorla sol yapılmaya çalışılıyor. Militarizmin-statükonun güdümünden
kurtulamaz çünkü var olan ilkelerine bağlıdır. O ilkeler sol asla değil sosyal
demokrat bir yapıya bile kavuşamaz. Kökten gelen damarlar asla buna izin
vermeyecektir. Enternasyonale bağlı ama dünyada enternasyonali bile halklar
adına değil emperyalist devletler adına kararlar almaktadır. Örnek Afganistan-Irak ve diğer savaşların ve
yönetim yapılarının kararını alanlara bakarsanız kimler olduğunu görürsünüz.
CHP'nin tavanı nerelerden besleniyor, sol sosyalist gazetelerden ve felsefe
kitaplarından. Tabanı ise nereden besleniyor? Her akşam seçim mitinglerinde
Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarına baktığımda sanki aynı yerden beslendiğimizi
duyar gibiydim. Tavanın söylemi sol tabanın eylemi sağ oluyor. Olurmu böyle
tezat. Tavan içerik olarak okuduğu gazetenin ve kitapların bilgisi içinden
çıkarılmış bazı kısımları söylem olarak kullanıyor. Tabanda anlayan yok. Onun
için bazı damarlarda aşağıdan engel var. Sizleri pof poflayan değil, birazcık
hırpalayan eleştiren gerekiyor. Bu konuda da yine arşivimden bir yazı tavsiye
ediyorum. 26 Ocak 2011 Çarşamba günü. Yazı başlığı “SOL Yelpazeye Eleştiri, Özeleştiri
Yapmamız Gerekmiyor mu?” http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011_01_01_archive.html
Önceki
yazımın alt kısmını yine yayınlıyorum. Halkların bağımsızlığı adına canlarını
verenler Mustafa SUPHİ, (15 arkadaşı) Nazım HİKMET, Taylan, Mahir ve ON'lar,
Deniz, İbrahim, Ulaş, Yusuf, Hüseyin, H.Cevahir ve binlerce devrimciler. Vahşi
kapitalizmin yaşattığı ülkemize ve Dünya'daki sorunlardan kurtulmanın yolu sol,
sosyalist sistem ve devrimci mücadeledir. Sorunlar o kadar çok birikti ki
ne liberal yaklaşımla ne muhafazakâr sağ politikalarla ne de ulusalcı ve
milliyetçi politikalarla çözülür. Kılıçdaroğlu'nun kullandığı gibi devrimci
kavramının kullanılması ihtiyaç değil, bir zorunluluktur. 2008 krizi sonrası
sınıf mücadelesinin gerekli olduğunu, bunun da eşitlik, özgürlük ve devrim
yolunda çözüleceğidir.
Devrimcilik,
halklar ve ezilenler adına verilen mücadeledir. Akhisar yerelinde devrimcilerin
başlattığı mücadelenin nüveleri vardır. Onun için yüreği soldan atan tüm sol
yelpazenin tümüne ilkeli ihtiyaç vardır. Başka ülkeden solcu transfer
edemeyeceğimize göre sınıf bilinci olmayan ayrıcalıklı sınıfın sahte yüzlerini
açığa çıkararak, kimliksel ve inanç duygularından dolayı oy verenlere mutlaka
ulaşmalıyız. Yaşanabilir bir dünya, bir ülke, bir ilçe mümkündür diyerek
dayanışmayı örmeliyiz.
Yerel
siyasetteki ön planda olanların yapması gerekenler; hümanist yaklaşımla siyaset
yapılamaz. Siyaset ciddiyet, kararlılıkla ve mücadele gerektirir. Karşınızdaki
rakibiniz şeytani duygularla sizi sahte demokratik yollarla alt etmeye
çalışıyor. Yaşam alanlarımızı muhafazakârlaştırmaya baskı altına almaya
çalışıyor. İyi niyetli ve paylaşma kültürüne sahip insanlarla hümanist
yaklaşımında olunur. Bağlı bulunduğun siyasi yere sorumluluk sahibi olmak,
gerektiğinde hesap vermekle sorumlusunuz.
Yaklaşık
dört yıldır yereldeki siyaseti adım adım takip etmekteyim. Genel ve yerel
iktidarın yumuşak karnı vardır. Ancak ve ancak bunlar oralardan bire bir
çalışarak alt edilir. Yanında saf tutarak onun aldığı kararları onaylayarak
değil. Düzenin ve sistemin getirdiği kötü gidişatı tersine çevirmek
istiyorsak, anti-emperyalist
anti-kapitalist mücadele şarttır.
İki
yılı aşan bir süredir belediye çalışmalarını ve meclis toplantılarını sürekli
takip ediyorum.
Taşeronluğu tarihe gömmek yok. İhalelerle karşı oy kullanmak yok. Her gelen
görüşmeleri oy çokluğunla karara bağlamak var. Yani muhalefet yok. Karocular ve
mermercilerle ilgili muhalefet edildi. Ama sonrasında yaşananlar bir faciaydı.
Partinize ait meclis üyesi esnaflar için alınan hazine arazinin en çok metre
karesine sahip olmuştur. Bu parti içersinde ne kadar tartışıldı. Ne kadar
eleştiri ve özeleştiri mekanizması işletildi? Bu konuda da bir
yazım var okumanızı tavsiye ediyorum. Yazı başlığı. "Yerel
İktidar Taşları Oynattı Rantı Kapan Kapana http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/12/yerel-iktidar-taslar-oynatt-rant-kapan.html
Geçtiğimiz yıl
yine köşemden AKP'li belediye meclis üyelerinin partiliniz olan meclis üyesinin
kişisel isteğini yerine getirerek 2010 gelir-gider komisyonuna
seçmiştir.14.Ocak 2011 Cuma günü bu konuda da yazımı okumanızı tavsiye
ediyorum. Yazı başlığı. “Şehrimizin 2010 Gelir-Gider Hesapları
Komisyona Havale Edildi. Nasıl? http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011/01/sehrimizin-2010-gelir-gider-hesaplar.htmlBu konuda da partiniz ne
kadar içe dönük tartışma yaptı. Meclis üyesi arkadaşın çok istediği komisyon
üyeliğinin çalışmasının raporunu partinize sundumu? Sunduysa neden basına bu
konuda açıklama yapmadınız. Çünkü bir partiyi zan altında bırakılarak komisyon
seçimi yapılmıştı.
Partinizin üyesi esnaf odasının başkanı kasap halindeki
esnaflara yönelik yerel iktidarın güvencesiz iş yerlerinden çıkarılmasına onay
vermiştir. Birde güvence alınması için benim muhalefet ettiğim süreçte
esnafların tüm sorumluluğunu alarak sözlü güvence vererek imzalarını
attırmıştır. Bu konuda da bir yazım var okumanızı tavsiye
ediyorum.Yazı başlığı "Söz
Uçar Yazı Kalır Ola Ki Söz Uçarsa Yazımız Kalsın." http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/11/soz-ucar-yaz-kalr-ola-ki-soz-ucarsa.html
Bu konuda ne yapıldı ne kadar bilgiye sahipsiniz.
Son yaşanan plan
değişikliği için yerel iktidarla aynı safta durarak verilen oy her şeyin
üzerine tuz biber ekti.
Bu konuda ki yazımın başlığı “İktidar
Muhalefet Esnafı Bitirecek 50 Trilyonluk Yatırıma İmza Attı. http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011/06/iktidar-muhalefet-esnaf-bitirecek-50.html
Bu yapılandan sonra seçim döneminde esnaf için dağıtılan broşürün hiç
inandırıcılığı yoktur.
Gel de
bu ülkede ben halkın devrimcisiyim diyenleri eleştirme. Tüm kavramların içi
boşaltıldı. Kim ne adına kavramları kullandığı bilinmeli. Evet, bu ülkenin
namuslu ilkeli DEVRİMCİLERİ vardır. On'ların ilkeli mücadelesinin çıtasını dik
tutmadan doğrular ortaya çıkmaz. Eşitlik Özgürlük ve Devrim Mücadele Şiarı
HEDEFİMİZDİR.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder