17 Haziran 2011 Cuma

CHP'nin Halk Devrimciliği Geldiği Yere Kadar.


CHP'nin Halk Devrimciliği Geldiği Yere Kadar.

Bir daha ki seçimde buluşuncaya dek heyecan olsun diyenlere güle güle. Bir sonraki seçimde görüşürüz. Ama bizim siyaseten devrimci mücadelemiz kesintisiz sürekli devam ediyor. 

Seçim sonrası ilkyazımı ana muhalefetin CHP'sine. Kılıçdaroğlu'nun bir yıl önce başlattığı HALKIN DEVRİMCİSİYİM çıkışından sonra 31 Mayıs 2010 pazartesi günü yazdığım yazının seçim sonuçlarından sonra ne kadar tuttuğu üzerine.  
Okumayanlar için tekrar tavsiye ederim yazı başlığı “CHP'nin Halk Devrimciliği Nereye Kadar?” http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/05/chpnin-halk-devrimciligi-nereye-kadar.html  Şu başlığa göre geldiği yere kadar. Ama yiğidi öldür hakkını yeme, genel başkanın çabasını ve mücadelesini yadsımamak lazım. Yaşına göre verdiği mücadele takdire değerdi. CHP Genel başkanı verdiği mücadeleyi taban ne kadar duymuştur? Ne kadar yerine getirmiştir tartışılır. Sanırım yerelimizdeki çalışmada ilçe örgütü ve belediye meclis üyeleri bazında değil. Seçim öncesi kurulan seçim çalışma gurubu tarafından, bir nebze de olsa başarı kazanmıştır. İlçe örgütünün ve meclis üyelerinin yanlışlarına rağmen Akhisar da yerel iktidarı başarısız çıkarmıştır. Eski Yolcuların, Dev Gençlilerin çabası buraya kadar. Ricam eski devrimci arkadaşlara damarlar kasar sizleri huzursuz eder çalışamaz duruma gelirsiniz sıkılırsınız arada bir genel başkan düzeyinde devrimcilik sözünü duyar hırslanırsınız ne kadar çaba sarfederseniz sarf edin birileri düğmeye basar rotayı farklı yere çeker. Doğası gereği sol olmayan CHP zorla sol yapılmaya çalışılıyor. Militarizmin-statükonun güdümünden kurtulamaz çünkü var olan ilkelerine bağlıdır. O ilkeler sol asla değil sosyal demokrat bir yapıya bile kavuşamaz. Kökten gelen damarlar asla buna izin vermeyecektir. Enternasyonale bağlı ama dünyada enternasyonali bile halklar adına değil emperyalist devletler adına kararlar almaktadır.  Örnek Afganistan-Irak ve diğer savaşların ve yönetim yapılarının kararını alanlara bakarsanız kimler olduğunu görürsünüz. CHP'nin tavanı nerelerden besleniyor, sol sosyalist gazetelerden ve felsefe kitaplarından. Tabanı ise nereden besleniyor? Her akşam seçim mitinglerinde Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarına baktığımda sanki aynı yerden beslendiğimizi duyar gibiydim. Tavanın söylemi sol tabanın eylemi sağ oluyor. Olurmu böyle tezat. Tavan içerik olarak okuduğu gazetenin ve kitapların bilgisi içinden çıkarılmış bazı kısımları söylem olarak kullanıyor. Tabanda anlayan yok. Onun için bazı damarlarda aşağıdan engel var. Sizleri pof poflayan değil, birazcık hırpalayan eleştiren gerekiyor. Bu konuda da yine arşivimden bir yazı tavsiye ediyorum. 26 Ocak 2011 Çarşamba günü. Yazı başlığı “SOL Yelpazeye Eleştiri, Özeleştiri Yapmamız Gerekmiyor mu?” http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011_01_01_archive.html
Önceki yazımın alt kısmını yine yayınlıyorum. Halkların bağımsızlığı adına canlarını verenler Mustafa SUPHİ, (15 arkadaşı) Nazım HİKMET, Taylan, Mahir ve ON'lar, Deniz, İbrahim, Ulaş, Yusuf, Hüseyin, H.Cevahir ve binlerce devrimciler. Vahşi kapitalizmin yaşattığı ülkemize ve Dünya'daki sorunlardan kurtulmanın yolu sol, sosyalist sistem ve devrimci mücadeledir. Sorunlar o kadar çok birikti ki ne liberal yaklaşımla ne muhafazakâr sağ politikalarla ne de ulusalcı ve milliyetçi politikalarla çözülür. Kılıçdaroğlu'nun kullandığı gibi devrimci kavramının kullanılması ihtiyaç değil, bir zorunluluktur. 2008 krizi sonrası sınıf mücadelesinin gerekli olduğunu, bunun da eşitlik, özgürlük ve devrim yolunda çözüleceğidir.  

Devrimcilik, halklar ve ezilenler adına verilen mücadeledir. Akhisar yerelinde devrimcilerin başlattığı mücadelenin nüveleri vardır. Onun için yüreği soldan atan tüm sol yelpazenin tümüne ilkeli ihtiyaç vardır. Başka ülkeden solcu transfer edemeyeceğimize göre sınıf bilinci olmayan ayrıcalıklı sınıfın sahte yüzlerini açığa çıkararak, kimliksel ve inanç duygularından dolayı oy verenlere mutlaka ulaşmalıyız. Yaşanabilir bir dünya, bir ülke, bir ilçe mümkündür diyerek dayanışmayı örmeliyiz.    

Yerel siyasetteki ön planda olanların yapması gerekenler; hümanist yaklaşımla siyaset yapılamaz. Siyaset ciddiyet, kararlılıkla ve mücadele gerektirir. Karşınızdaki rakibiniz şeytani duygularla sizi sahte demokratik yollarla alt etmeye çalışıyor. Yaşam alanlarımızı muhafazakârlaştırmaya baskı altına almaya çalışıyor. İyi niyetli ve paylaşma kültürüne sahip insanlarla hümanist yaklaşımında olunur. Bağlı bulunduğun siyasi yere sorumluluk sahibi olmak, gerektiğinde hesap vermekle sorumlusunuz.

Yaklaşık dört yıldır yereldeki siyaseti adım adım takip etmekteyim. Genel ve yerel iktidarın yumuşak karnı vardır. Ancak ve ancak bunlar oralardan bire bir çalışarak alt edilir. Yanında saf tutarak onun aldığı kararları onaylayarak değil. Düzenin ve sistemin getirdiği kötü gidişatı tersine çevirmek istiyorsak,  anti-emperyalist anti-kapitalist mücadele şarttır.

İki yılı aşan bir süredir belediye çalışmalarını ve meclis toplantılarını sürekli takip ediyorum.

         Taşeronluğu tarihe gömmek yok. İhalelerle karşı oy kullanmak yok. Her gelen görüşmeleri oy çokluğunla karara bağlamak var. Yani muhalefet yok. Karocular ve mermercilerle ilgili muhalefet edildi. Ama sonrasında yaşananlar bir faciaydı. Partinize ait meclis üyesi esnaflar için alınan hazine arazinin en çok metre karesine sahip olmuştur. Bu parti içersinde ne kadar tartışıldı. Ne kadar eleştiri ve özeleştiri mekanizması işletildi? Bu konuda da bir yazım var okumanızı tavsiye ediyorum. Yazı başlığı. "Yerel İktidar Taşları Oynattı Rantı Kapan Kapana http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/12/yerel-iktidar-taslar-oynatt-rant-kapan.html
            Geçtiğimiz yıl yine köşemden AKP'li belediye meclis üyelerinin partiliniz olan meclis üyesinin kişisel isteğini yerine getirerek 2010 gelir-gider komisyonuna seçmiştir.14.Ocak 2011 Cuma günü bu konuda da yazımı okumanızı tavsiye ediyorum. Yazı başlığı. “Şehrimizin 2010 Gelir-Gider Hesapları Komisyona Havale Edildi. Nasıl? http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011/01/sehrimizin-2010-gelir-gider-hesaplar.htmlBu konuda da partiniz ne kadar içe dönük tartışma yaptı. Meclis üyesi arkadaşın çok istediği komisyon üyeliğinin çalışmasının raporunu partinize sundumu? Sunduysa neden basına bu konuda açıklama yapmadınız. Çünkü bir partiyi zan altında bırakılarak komisyon seçimi yapılmıştı. 

            Partinizin üyesi esnaf odasının başkanı kasap halindeki esnaflara yönelik yerel iktidarın güvencesiz iş yerlerinden çıkarılmasına onay vermiştir. Birde güvence alınması için benim muhalefet ettiğim süreçte esnafların tüm sorumluluğunu alarak sözlü güvence vererek imzalarını attırmıştır. Bu konuda da bir yazım var okumanızı tavsiye ediyorum.Yazı başlığı "Söz Uçar Yazı Kalır Ola Ki Söz Uçarsa Yazımız Kalsın." http://ensoldanbakis.blogspot.com/2010/11/soz-ucar-yaz-kalr-ola-ki-soz-ucarsa.html
            Bu konuda ne yapıldı ne kadar bilgiye sahipsiniz.

Son yaşanan plan değişikliği için yerel iktidarla aynı safta durarak verilen oy her şeyin üzerine tuz biber ekti.

            Bu konuda ki yazımın başlığı “İktidar Muhalefet Esnafı Bitirecek 50 Trilyonluk Yatırıma İmza Attı. http://ensoldanbakis.blogspot.com/2011/06/iktidar-muhalefet-esnaf-bitirecek-50.html

             Bu yapılandan sonra seçim döneminde esnaf için dağıtılan broşürün hiç inandırıcılığı yoktur. 

Gel de bu ülkede ben halkın devrimcisiyim diyenleri eleştirme. Tüm kavramların içi boşaltıldı. Kim ne adına kavramları kullandığı bilinmeli. Evet, bu ülkenin namuslu ilkeli DEVRİMCİLERİ vardır. On'ların ilkeli mücadelesinin çıtasını dik tutmadan doğrular ortaya çıkmaz. Eşitlik Özgürlük ve Devrim Mücadele Şiarı HEDEFİMİZDİR.               

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder