% 80 İz İstersek Kazanırız Fatsa Son!
30 Yıl Önceki Fatsalı Terzi Fikriyi
Akhisar'a Uyarlamak.
Üretenlerin
yönettiği, yönetenlerin ürettiği Fatsa da öyle bir şenlik düzenlenir ki, bir
yerde sinema gösterimi, bir yerde konser, başka bir meydanda folklor, horonlar,
halaylar ve dans gösterileri ilçenin her yerine yayılır. Fatsa halkı bütünüyle
şenlik organizasyonunda her türlü katkısıyla yer alır. On üç bin civarında
nüfusu olan ilçedeki şenliği otuz bin kişi katılır evet yanlış değil Fatsa nüfusunun
iki katını aşan bir kitleyle gerçekleşen şenlik.
Fatsa halkı
çevre il ve ilçelerden, hatta uzak diyarlardan gelen bu halka hep birlikte
gülüp oynamış hem de onları ağırlamışlardır. Evine misafir olamayanlar
organizasyonu yönetenlere bizim eve niye konuk vermediniz benim evde yiyecekmi
yok, istirat etme imkânı mı yok diyerek sitem de bulunmuşlardır. Kendi kendine
yönetenin mutluluğunu yaşayan halk sömürücü azınlığı ve onların temsilcilerini
Demirelleri ya başka il ve ilçelerde de böyle örnek yönetim sergilenirse diye
Fatsa'da yeşeren hayata son vermek istemişlerdir.1979 yaz aylarında Çorumda
Alevi-Sunni. Atışması çorum körüklenir alev alevdir. Peki, bu olayları kim
çıkardı. Adalet Partisi milletvekili Ahmet Cinbek olayları çıkaranlar MHP
militanlarıdır. Milli Selamet Partisi milletvekili Şevket Kazan da: “Olayları
MHP militanları kışkırttı.” der. İşte tam bu olaylar yaşanırken Çorum Yanıyor
diyen Gazetecilere Süleyman Demirel;“Siz çorumu bırakın Fatsa'ya bakın.” der.
Demirel in bu
söylemi Fatsa halkını rahatsız eder. İlçedeki siyasi partileri de rahatsız
eder. MSP (Milli Selamet Partisi )AP(Adalet Partisi) CHP ilçe teşkilatları
ortak açıklama yaparlar; “Bize sakın dokunmayın biz burada kardeşçe yaşıyoruz.
Huzurluyuz, mutluyuz.” Kendi ilçe teşkilatının bize dokunmayın feryadını
dinlemeyen Demirel ordu valisi Reşat Akkaya marifetiyle “Nokta Operasyonu”
düzenler. Binlerce polis asker Fatsa halkına karşı işkenceli bir saldırı
başlatır. Fatsa halkı direne diren'e kırlara çekilir. Terzi Fikri şehri terk etmez.
Ne pahasına olursa olsun şehirde direnecektir, o kadar yalanı da kırılırsa
boyun eğmez.
1979 Ekim
ayından beri kavgasız gürültüsüz sakin ve huzurlu bir yaşam süren Fatsa
halkının huzuru 1980 Temmuzundaki “Nokta Operasyonu” adını verdikleri savaşla bozulur.
Bununla da kalmazlar gerici basınlarıyla Fatsa ve Terzi Fikri'yi karalama
kampanyası düzenlerler. Bakın Amasya askeri sıkıyönetim mahkemesinde Fikri
Sönmez nasıl yanıt verir; “Sayın yargıç
ben yirmi beş senedir politikanın içindeyim. Fikirlerimi her yerde açıkladım
burada da açıklıyorum. Ben toprak reformunu savundum, bana komünist dediler,
fındıkta sömürü ye son verilmesini anlattım, Fatsa sokaklarında beni
taşladılar, canımı zor kurtardım. Sonra beni başkan yaptılar. Benim suçum ileri
görüşlülüğümden kaynaklanıyor. Bir şeyi on, onbeş sene önce söylüyorum benim
suçum bu ben halkın söz ve karar sahibi olması söyledim, bunu da
gerçekleştirdim. Şimdi bundan yargılanıyorum. Onbeş, yirmi sene sonra herkes
halkın belediyelerde söz ve karar sahibi olması savunacaklardır. Bakın Tercüman
gazetesi hakkımda karalama kampanyası başlattı. Günlerdir Fatsa dizisi
yayınlanıyor. Paris Komünü gibi Fatsa komünü kurduğumuz, ceza evinde de komün
kurduğum, komün hayatı yaşadığım yazılıp duruluyor. Egemen sınıfların borazanlığını
yapan Tercümen gazetesi bana komünist diyebilir, ama asla “görevini kötüye
kullandı, rüşvet aldı, cebini doldurdu, yoksuzluk yaptı ”diyemez,
diyememektedir. Onların destekledikleri, arkasında oldukları belediye
başkanları çeşitli yolsuzluklardan yargılanıyorlar. Benim Fatsa halkına
götürdüğün hizmetleri bunlar yirmi yılda yapamazlar.”der. Bu tesadüf mü? Hangimiz memlekette
hizmet etmiş oluyoruz, bunlar mı vatansever?
Atina
demokrasisini bundan 30 yıl önce hayata geçiren Terzi Fikri kimdir?
İyi bir teorisyen midir? Hayır!
İyi bir
yazar-çizer midir? Hayır!
Halkın içinden çıkan, kendini çok iyi yetiştirmiş, halk
önderi devrimci bir kişidir.
Akhisar'ımız da
Fatsa deneyiminden esinlenen Özgürlük ve Dayanışma Partisi, Emeğin Partisi ve
Halkevleri halka açık toplantılarda Akhisar da neler yapabileceklerini
tartıştılar, birlik kurdular herkesin özgürce bir şeyler katabildiği programı
savunan insanların katılımıyla 700'e yakın kişinin katıldığı ön seçimle
adaylarını belirlediler. Bu seçim sonucuna göre mücadelesini Halkevlerinde
yürüten Mehmet Akif Aksezgin (ziraat mühendisi) Bağımsız olarak Belediye
Başkanı adayı oldu. Belediye meclis üyeleri de Emep listesinden girmesi
kararlaştırıldı.
Dünyamız da, ülkemizde ve
Akhisar'ımızda gelir dağılımının adaletsizliğine dur demek için iyi düşünmeli.
%25 açlık sınırında %25 yoksulluk sınırında yaşarken toplam % 50 ye yakın kişi
tehdit altında. Güçlünün yanında her zaman tavır koyan HALKIMIZA şimdi kendi
sayısal gücüne oy vermeli tavrını koymalı. % 25 açlık sınırına düşmemek için. %
25'ni de açlık sınırından kurtarmak için güç olmak zorunda olmalıdır.
Gelir
dağılımının eşitlikçi paylaşım uygulamak, sosyal bir yerel yönetime yönelerek
birlik olmalıyız. Büyük tekelci sermayenin soygun düzenine dur demek için,
ezilenlerden doğru örgütlemek gerekiyor.
Diğer % 50'nin, % 30'u da
yoksulluk sınırına altına düşme tehdidinde. Çok rahat hayat yaşayan % 30
kesiminde iyi düşünüp değerlendirmesi gerekiyor. Hani halk dilinde bir laf var
ya “Düşmez kakmaz bir Allah” bir gün düşerseniz o zaman çok geç olabilir.
Tüm dünyanın kanını emen
% 20'lik kesiminde dünyada dev şirketlerin sahipleridir. Dünyamızda ki tekelci
sermayenin gelişmiş ülkelerdeki zenginlerinin gelişmemiş ülkelerdeki fakirlerle
aralarında ekonomik fark 1'e 50'dir.
Ülkemizde
de statükocu laik ve sahte İslamcı, dinci iki çevrenin sömürü düzeni devletin
olanaklarını seçimlerde ele geçirerek kendi yandaşlarına pay edinmesidir. Ülkemizde tekelci sermayenin zenginlerinin
fakirlerle aralarında ekonomik
fark 1'e 25'dir. Bu soygun sömürü ve talan düzenine dur
demek için % 80'inin iyi düşünmesi gerekiyor. % 20'lik azınlığın oyununa
gelmeyelim. Ezilenden
yoksuldan dışlanmışlardan ötekileşenlerden yana olmak, sınıfına ihanet etmemek için oylar kendine. Mahalle ve halk meclisleriyle yönetime
katılımcı olmak için tüm kaynakları denetlemek. Ve karar almak. Gerektiğinde
hesap sormak İÇİN! Oylar Bağımsızlara. Yani kendinize!
29 Mart seçimlerinde ne olur hep birlikte göreceğiz ama şurası
kesin ki bu topraklarda bahar geldiğinde mutlaka FATSA ÇİÇEĞİ
açacak. Terzi Fikrinin
toprağı bol olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder