Akhisar Belediyesinin 2008 2009 2010
Bütçesi
Akhisar
Belediyesinin bütçe dağılımı konusunda çok detaylı bilgiye sahip değilim. 2009
yerel seçimlerinde ortaya atılan bütçenin çarçur edilerek harcandığını muhalif
kesimler tarafından belgelenerek ortaya serildi. Çok ilginç 3 birimin
harcamaları dikkat çekti. 2008 yılında eğitim için ayrılan bütçe 44 milyardı.
Halkla ilişkiler ve basın yayın biriminin harcadığı para 2 trilyon 350
milyardı. 2010 yılı tahmini bütçesi Kasım ayındaki meclis toplantısında geçti.
Halkla ilişkiler ve basın yayın için 1 trilyon 80 milyar ön görüldü. Düşünün,
2008 yılında ne kadar harcanmış? 2010 yılında 1 trilyon 270 milyar fark neyin
farkıdır? 2 yıl önce 2 trilyon 350 milyar, 2 yıl sonra 1 trilyon 80 milyar…2009
yılı için 2008 yılında 2 birim ile ilgili ön görülen bir rakam yok. Arşivlere
baktığım kadarıyla, 2009'da ön görülen bütçe ayrılmamış. (www.akhisarhaber.com sitesinin
arşiv bölümüne belediye bütçesi linkine girdiğinizde görebilirsiniz.)
2009'un ilk üç
ayı seçim atmosferi içerisinde geçti. Yani mevcut AKP iktidarının seçimi
kazanmak için keseyi açtığını düşünüyorum. Oda sanırım Aralık ayının ilk
haftasında belediye meclisinde görüşülerek netliğe kavuşacak. Acaba AKP iktidarı
2008 yılında 2 trilyon 350 milyar harcadığı birimlere 2009 yılında ne kadar
harcadığını bekleyip göreceğiz. Seçim sonrası eski yazımlarımda belirttiğim
gibi seçimi haksız rekabet yapanlar kazandı.(2 trilyon 350 milyar harcandı.
Pirinç, kömür ve makarna dağıtıldı.14 bin yeşil kartlının listesi neden alındı?
Neler yapıldı?)
Sayın adaleti
olmayan akraba ve yandaşlarını kalkındırma partisi, seçimi kazanmak için halkın
ekonomisini yok etmek vacip midir? Önümüzdeki dönem su paralarını % 8 zam ile
karşılayacağız. Yine Kasım ayı belediye meclis toplantısında eski aslan sosyal
demokrat şimdi AKP'lilerden daha çok AKP'li çiçeği burnunda meclis üyesi su
paralarının zam komisyon başkanı Ruşen ÜREN yapılan zammı savundu. Sanki pazarcı
esnafının oda başkanı değil fabrikatör sahibiymiş gibi zammın olmasını
diretmiştir. O kadar güzel bir komisyonun başına getirilmiş yeni siyasi
davranış biçiminin en önce savunucularından olmuştu. Eee kolay değil yerinin
sağlamlaştırmak. Ülkede ve dünyada yaşanan ekonomik krizden hiç mi haberiniz
yok? İşsizliğin arttığı, daralmanın 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana yaşanan en
ağır ekonomik daralma olduğunu bile bile suya % 8 zam yapıyorsunuz. Oysa bir
yıl içerisinde faize aktarılan para ve stokları eritmek için KDV'den sıfır
vergi alındı. SSK prim ödemeleri üstlenildi. Dolaylı yoldan sermayenin cebine
100 milyar dolar para aktardınız. Oysa SSK primlerinin üstlenmesi işsizliğin
artmaması içindi. Sermayenin stokları eritilerek istihdam yaratılmadı. Ülkede
daha çok işsizlik çoğalmıştır.
Emekliye % 2,5
zam yaptınız. İnsanların sağlık güvencesi olduğu halde sağlık ocaklarından 2
TL, hastanelerden 8 TL ücret talep ettiniz. Gerek SSK gerek Bağ-Kur gerekse
emekli sandığını sosyal güvenceleri için alınan paranın bir bölümü sağlık
masrafları için kesilmiyor muydu? % 8 suya zam, % 2,5 emekliye maaş artışı buna
karşılık emeklinin en çok ihtiyaç duyduğu sağlık harcamalarına zam yaptınız.
Kaşıkla verip kepçe ile geri istiyorsunuz. Bir de hizmet vermemiz için su
paralarına zam yapmak zorundayız diyorsunuz. Neden her kriz olduğunda hiç
suçu olmayan halk faturayı ödüyor? Krizin faturasını zenginler ödesin. Halka
hizmet vermek için sermayeden servet vergisi talep edebilirsiniz. Esnafın,
çiftçinin, işçinin, işsizin ve emeklinin verecek bir şeyi kalmadı. Dolaylı
yollardan hastane kapılarında sağlık harcamalından dolayı belki canını
alabilirsiniz. Ama sanıyorum bu halk bir gün ayağa kalkıp dirilecek ve canına
ve yaşamına kastedenlerden hesap soracak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder