3 Ekim 2011 Pazartesi

Ahi Haftasın da Pabucumuzu Dama Atanların Değirmenine Su Taşımak





Ahi Haftasın da Pabucumuzu Dama Atanların Değirmenine Su Taşımak


Sayın Âdem DUMAN!


Ruşen ÜREN!


Zafer KARA!


             Lokantacılar, Manifaturacılar ve Bakkallar Odası Başkanları ve bunların kuyruğuna takılan diğer oda başkanları ve yöneticilerine;




Küçük Esnaf ve Sanatkârlık diğer sanat dalları gibi yaratıcılıktır. Yaratıcılık ruhuna sahip olanların emeğinin zamanla yarışıldığı ve raftan alverecilerle kıyaslanmayacak kadar önemlidir. Tüccarlık ise tekelciliktir. Daha çok kazanç, daha çok sömürü ve daha çok zulümdür. Doyumsuzluk ise siyasette, ekonomide, sosyal-toplumsal hayatta, aç gözlülüktür.        


Küçük Esnaf ve Sanatkârların en önemli günlerinden biri olan ahilik haftasını kuyumuzu kazanlarla birlikte kutlamanız ve birlikte hareket etmeniz ne kadar doğrudur. Siyasi yakınlık duyduğunuz genel ve yerel iktidarın değirmenine su mu taşımaktasınız? Tam 9 yılık genel 7  yıllık yerel iktidarları döneminde ne zaman küçük esnaf ve sanatkârlar için yasa çıkarıldı, çalışmalar yapıldı. Bırakın bizleri korumaya yönelik yasa çıkarmayı, bizlere haksız rekabet yaratmak için özel kurslar açıldı ve hibe krediler verildi. Her gün bizleri bitiren zincir marketlerin-mağazaların açılışlarını yaparak referans olan Başbakan Yardımcısı Bülent ARINÇ, Manisa Millet Vekili Uğur AYDEMİR ve Belediye Başkanı Salih HIZLI esnafların en önemli felsefi değerleri olan ahilik haftası etkinliklerine ne adına dahil edersiniz. Pabuç'umuzu dama atanlara karşı (ahi ocağını kültürüne göre cezalandırma yöntemi) pabuçlarını dama atmak mıdır yapılması gereken? Yoksa sizlerin yaptığı gibi bu yaptıklarına karşılık ödül vererek değirmenlerine su mu taşımak mıdır?  Ülkedeki esnaf sanatkârları bilemem ama Akhisar esnafı bu konuda iki seçimdir cevabını günlük siyaseti örgütleyerek çok iyi şekilde verdi. Birincisi 12 Eylül 2010 referandum seçimi, ikincisi 12 Haziran 2011 seçimleridir. 2009 seçimlerinin de nasıl kazanıldığını sanırım tüm Akhisar kamuoyu biliyor. Belediyenin kasası örtülü ödeneğe benzer bir şekilde kullanılarak kazanılmıştır. 2010–2011 seçimleri için esnafa yönelik çok önem verdiğim iki yazımın linkini sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum.Yazının başlığı Tüm Esnaflar Rolünü Üstlen HAYIR'I Örgütle. http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=288 12 Haziren seçimi için olan yazımın başlığı.  Ekmek Partili Esnaf 12 Haziran da Ekmeğine Sahip Çık! http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=374                    




Ahilik haftasındaki ilk güne ilişkin eleştirilerim.




Belediyenin öncülük etmesine ihtiyaç var mıydı? 14 odanın afiş bastıracak etkinlik düzenleyecek parası yok muydu?    



HIZLI'NIN ziyareti sonucu videodaki konuşmalardan elde ettiğim izlenimlerim sonucu eleştirilerim. Tekelden anlayış ahi haftasının ilk gününe damga vurdu. Fason yapan bir şirketin kalifiye elaman bulamama sıkıntısını dile getiren HIZLI'YA çözüm üreten Z.KARA balıklama dalarak, çokbilmişliğini göstererek, iş-kuru devreye sokarak, hemen pratik olarak marangozlar odası ve belediye iş birliği yaratarak çözüm üretiyor. Evet, buradan çok net olarak ortaya çıkan sanatkârlıkla tüccarlık ayrımını görebiliriz. Hemen raftan al sat-masa başı proje çizme anlayışı ve tüccarlık zihniyeti ön plana çıkıyor. Nerede kaldı Sayın HIZLI, KARA çıraklık, kalfalık ve ustalık dönemi? İşte sizler alaylılıktan (pratikten) gelmediğiniz için birden bire yönetim anlayışınızla USTALIĞA atlayarak memleketi 9 yılda berbat ettiniz. Ha bu arada bir hatırlatmada bulunmak istiyorum. Ne oldu? KOSGEB kredisiyle açılan işyerleri, duyumlarıma göre birer birer tökezlemeye başlamış. Eee 60 saatlik kursla esnaflık ve meslek öğrenilirse olacağı budur. Çıraklık-kalfalık-ustalık dönemlerinde elde edilen sosyal-kültürel bağlar 60 saatlik kursla haksız rekabet yaratılarak halt edilemez halt olur. Küçük esnaf ve sanatkârlara Başbakan tarafından biçilen rol şirketlerin bayisi olsun anlayışının devamı olan bu çalışmaların yürümediğini lütfen iletin kendilerine. Bağımsızlık ve Özgürlük insanın asla vazgeçemeyeceği en önemli değerdir. Tarih boyunca bu değerlere bu ülkenin namuslu devrimcileri sahip çıkmıştır ve daima çıkacaktır. Dün Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan ve Kadir Mangan Kürecik'teki ABD üssüne nasıl yürüdüyse, Denizler, Mahirler 6. Filo'nun üzerine nasıl yürüdüyse şimdi onların izinde aynı kararlılıkla emperyalizmin-kapitalizmin üzerine yürümeye, yeniden bağımsız ülke-il-ilçe mücadelesini yaratmaya devem edeceğiz.      

 
Ahilik haftasındaki üçüncü güne ilişkin eleştirilerim

DUMAN 3. günkü açıklamanızda şu cümleleri belirtiyorsunuz.”Aynı zaman da bir ahi de; saygı, çalışkanlık, yardımlaşma ve haksızlık yapmama duygusu da bulunmalıdır. Ahilik geleneklerine göre bir ahinin alnı gibi elide açık, cömert ve yardımsever olmalı, sofrasında ne varsa misafirliği ile paylaşmalıdır. Dilini yalandan, gözünü ayıptan ve elini haramdan daima sakınmalıdır.” Sizler haksızlık yapanları yapmamış gibi göstererek ne kadar haksızlık yaptığınızı farkında değimlisiniz? Yukarda ki açıklamanız da belirttiğiniz gibi siz dilinizi yalandan sakındınız mı?

 
Ödül alanlara ilişkin eleştirilerim.  


Berberlik mesleğiyle hiç ilgisi olmayan kadın girişimci olarak verilen ödül ne anlamı ifade ediyor. Berberlik mesleğini yapan çırak-kalfa-usta düzeyinde bine yakın BERBER'E haksızlık olmuyor mu?

 
             Bu yıl ahilik haftasında sorulması gereken soruları, Genel-Yerel iktidara sorulmayan soruları ben buradan sormak istiyorum.


             Yıllardır önünüzde duran küçük esnafı korumaya yönelik zincir mağazaların şehir dışına çıkarılma yasa teklifi neden hala çıkmıyor?


Başbakanın konfederasyonun bu isteğine karşılık verdiği cevap ben böyle bir yasa çıkaramam. İlçemiz de birçok zincir mağazaların sahiplerin iktidarın yandaşlarına ait olduğunu bilmekteyiz. İşte bu yüzden küçük esnaf sanatkârlarımız toplumdaki sosyal kültürel bağlarını harekete geçirerek mutlaka hesabını siyaseten ilçemizde sordu ve budan böyle soracaktır.     


2008 yılında çıkan sosyal güvenlik yasasının da yaşları 15 ila 18 arası olan çırak-kalfa-usta kategorisinden çalışanların emeklilik hakları gasp edilmekte. Kadınlarda 7 erkeklerde 5 yılık kayıplarını ne zaman iade edeceksiniz?

 
Kasap halindeki esnafların mağduriyeti nasıl karşılanacak, kimi mesleklere verilmeme konusu ihale-ruhsat-kira artışları gibi. Hiçbir taahhüt de bulunulmadan söz verilerek esnaflarımız beklemekteler. Söz veren sayın belediye başkanına buradan soruyorum. Yarına çıkmaya senet mi yaptınız 32 esnafın haklarını bir sözle nasıl geçiştirirsiniz. Allah'ınız geçinden versin ya verdiğiniz sözde sizi de uçarsanız kim verir esnafların haklarını. Geride bırakacağınız kişiler daha çok vicdansız.  

 
Karocular mermerciler esnafının durumları. Yerlerinden çıkarılacak esnaflara verilen hazine arazisi MHP-CHP'li iki B.meclis üyesi AKP'li aktif üye tarafından yüzde yetmiş beşi pay edilmekte. Yaklaşık 30–35 esnafın durumu meçhul.

 
Karocular ve mermercilere bağlı olarak şehir stadyumunun yeri ve ticaret merkezine dönüştürülen plan değişikliği neden yapıldı? Tekelci kapitalizmin 50 trilyonluk yatırımı küçük esnaf ve sanatkârları yaşatacak mı? Bu konuda parti B.Meclis üyenizden dahi uyarıyı dikkate almadan plan değişikliği yaptınız.


Fotoğrafçı esnafının tapu dairesindeki uygulanan fotoğraf çekimine karşı çığlığını duyan oldu mu? Olduysa bu konuda neden girişimde bulunulmadı? Neden hâla devam ediyor ikramlı fotoğraf çekimleri?

 
Pazarcı esnafının çığlığını duyan var mı? Belediye Vergi Dairesi neden görev yapmıyor. Görevleri her hafta sergilere para kesmek mi? Hal esnafı, küçük üretici ve pazarcı esnafının birbirlerine bağlı olan sorunları.


Son bir yıldır KOSGEB kredisi adı altında faklı mesleklerden haksız rekabet ortamı yaratmaktasınız. Birçok esnafın verdiğiniz hibe kredi kadar sermayesi yok. Küçük esnaf ve sanatkârların biriken borçları ve sorunlarını çözmeden haksız rekabet ortamı yaratmak farklı mesleklerden tekelciliğin önünü açmak olmuyor mu?  


Not: Sayın Oda Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri. Meslek odaları kuruluş amacı üyelerinin haklarını korumaktır. Gerek devlete, gerek kamu kurumlarına, gerekse üyeler arası haksız rekabet gibi sorunlarını çözmektir. Üyeleri için gelebilecek tehlikeyi önceden sezerek, gerekli yerlere uyarıda bulunmak olmalıdır.  Hükümetin-kamu kurumlarının görevi ise devlet ile yurttaşlar arası haklarını kurumak ve kollamaktır.             


 Yazının sözü: Gerçeği bilmeyen sadece aptaldır, Fakat gerçeği bilen ve ona yalan diyen, suçludur, canidir. BERTOLT BRECHT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder