31 Ekim 2011 Pazartesi

Baş Döndüren Dünya ve Ülke Gündemleri


Baş Döndüren Dünya ve Ülke Gündemleri

  
Yaklaşık bir buçuk aydan bu yana ülke, dünya ve ilçe gündemi baş döndürecek düzeyde karışık. Bilgi ve iletişim çağının verdiği kazanım mıdır, yoksa kayıp mıdır? Neo-liberalizmin (uluslar arası sermayenin serbest dolaşımı) dünyayı hızlandıran sömürü sisteminin dünyayı kasıp kavuruyor. Tabi ki bu gelişme karşısında dünya halkları da serbestçe dolaşan uluslar arası sermayeye hak talebinde bulunuyor. Sosyal sitelerden Facebook-Gmail-Hotmail-Twitter paylaşılan örgütlenme dünyayı yönetenleri ürkütüyor.

17 Eylül New York’ta Wall Street’i İşkâl Et!

17 Eylül'de dünya finans kapitallerinin merkez üssü olarak kabul edilen, “New York'ta Wall Street'i İşkâl Et” adıyla sosyal adaletsizliği ve bankaların tahakkümünü protesto amacıyla başlatılan eylemler kısa sürede dünya geneline yayıldı. Başta dünyanın emperyalist ülkelerinde olmak üzere, diğer ülkelerde de devam eden eylemler 17 Eylül sonrası mücadeleyi yeni bir yere taşıdı. 

15 Ekim “Küresel Değişim” için işgal eylemleri dünyaya yayıldı!

15 Ekim günü: “Küresel Değişim” için işgal eylemleri dünyaya yayıldı; 100 yakın ülkede yapılan eylemler 1500 noktada gerçekleştirildi. 15 Ekim günü eyleme ülkemizde ses verdi. Edirne'de Yunanistan'ın Sinaspispor Partisi ile birlikte eylem yapan ÖDP; kamu çalışanları, özel sektör çalışanları, esnaf ve zanaatkârlar ve emekliler insanlık dışı uygulamalarla karşılaşmasını kınarken, Neo-liberal politikalar sonucunda yoksullaştırılan Yunanistan halkıyla dayanışma içinde oldu. 17 Eylül başlayan 15 Ekimde devam eden eylemlerin darısı 3–4 Kasım da Fransa da yapılacak olan G–20 zirvesinin başına.  

           Wall Street'i İşkâl Et eylemlerinde “Biz % 99, Onlar % 1”  Sembolikte olsa anlamlı bir slogan. Bana 2009 yerel seçimleri öncesi yazımı hatırlattı. “Yüzde Sekseniz İstersek Kazanırız” başlıklı yazımı bilginize sunuyorum. Linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=100 Ve seçim sonrası şu başlıklı yazıyı da bilginize sunuyorum. “SOL Yüzde 1 Gen Farkıyla İnsani Duyguları Hatırlatır Sizlere.” Linke tıklayarak ulaşabilirsiniz. http://www.akhisarhaber.com/author_article_print.php?id=128 Dünyada ki gelir dağılımındaki adaletsizlik yıllardır birike gelen sorunu, vahşi kapitalsizim sürecini tamamlıyor. Er veya geç kapitalizmin alternatifi sosyalsizim inşası başlayacak. Tümden ezenlere karşı ezilenlerin sınıf mücadelesi dünyada baş gösterdi. Her yıl ülkemizde ve dünyada milyarderler sayısının artış yarışı devam ederken, bir o kadar açlık, yoksulluk ve işsizlik artıyor. Ekim devrimini andıran eylemler ekim ayında başladı dilerim Lenin dediği gibi olur. 

Bu kısmın sözü: Lenin Bilindiği Gibi Devrimi “Ezilenlerin Festivali” Olarak Adlandırır!

Dilerim küçük devrimler büyük festivalin-devrimin habercisi olur.

Ülkemizdeki Anlamsız Savaş Gündemi ve Hemen Sonrası Gelen Depremdeki Anlamlı Dayanışma.

            18 Ekim günü ülkemizde anlamsız bir savaşın acısını tüm ülke olarak yaşadık. Sonrasından gelişen olaylar. Tüm medya ve sosyal sitelerden faşizan propagandası ve Cumhurbaşkanının (intikam) Başbakanın (Barış'ı ağzınıza almayın size yakışmıyor sözü) talihsiz açıklamaları ülkeyi kaosa götürürken, bu defa dikkatleri toplayan yer aklın ve mantığın durduğu yer olan DEPREM'E çekildi. Anlamsız kardeş savaşında yaşadığımı olumsuzluktan bir gün sonra tüm gazeteler içersinde yalnız Bir Gün gazetesinin manşeti çok anlamlıydı TEK YOL BARIŞ! Mutlaka yürümeyen sistem ve düzene karşı tek yol devrim yerini acil ihtiyaç olan barışa bıraktı. Ama barışı sağlamak için de devrimci çözümlere ihtiyaç vardır. BirGün Gazetesi yazarı Gözde Bedeloğlu'nun 21.Ekim 2011 tarihindeki yazısında şu cümleyi yazıma eklemek istiyorum. “Ölümü ölüme eşitleyen arkadaş, sorarım sana; BARIŞ senin de ağzına yakışmaz mı sanıyorsun?”

          Bu kısmın sözü:  Sayın Cumhurbaşkanı-Başbakan kin gütmek-ekmek devlet adamına yakışmaz! BARIŞ sizlerin de ağzına yakışır!
   
           23 Eylül günü gelen deprem haberi: Yüzlerce kişinin öldüğü binlerce kişinin yaralandığı ve evsiz kaldığı Van-Erciş depremi ülke gündemine girdi. Yaşanan bu acı üzerine ülke coğrafyamızda halkların dayanışma ruhunu bir anda su yüzüne çıkardı. Yardım kampanyaları ardı ardına başladı. Tabi böyle bir günde, faşizan duygulara sahip olanlarda çirkin yüzünü gösterdi. Hükümetin hesabını veremediği deprem vergileri yerine imdadına yetişen sanatçıların başlattığı TEK YÜREK kampanyası iktidar için kurtaran can simidi olmuştur.

           Bu konunda da yazdığım yazı vardır. 16 Ağustos 2010 günü yazdığım yazının linkini sizlerle paylaşıyorum. 17 Ağustos Bizlere Devrimci Bir Yerel Yönetimin Önemini Hatırlatmıştır. http://www.akhisarhaber.com/author_article_detail.php?id=282

Bu kısmın sözü: Yardımlarda Kardeş Kokusu Var!

Gelişin Ülke ve Dünya Gündemine İlişkin İlçemizde Neler Oldu.

            Gelişin ülke ve dünya gündemine ilişkin ilçemiz neler yaptı. Anlamsız savaş sonrası alışa gelmiş basın açıklamaları çözüm konusunda aynılar aynı yerde ayrılar ayrı yerde. Aynı dili kullanan sağ sivil toplum örgütlerinin yanına aynı saf da duran sözüm ona sosyal devletten yana olan, sosyal demokratım diyen CHP de yer aldı. Kürt sorunu konusunda 68–78 kuşağının ve 1991 SHP'nin raporuna sürekli karşı çıkan sağ siyasi yapılarla nasıl aynı yerde aynı saf da durarak miting yapılır. Evet, CHP'nin geldiği nokta parti içersinde ulusalcı damarların çok ağır bastığı yönlendirdiği yer olmuştur. Yani ne sol ilkelerle ilgisi kalmış, nede sosyal devleti savunan sosyal demokrat bir yapısı kalmıştır. Bu gidişle gelecekte CHP nasyonal faşizme doğru yol almaktadır. İçinde iyi niyetli sola yakın kişilerin olması sol'a yakın göstermez, partinin omurgasını bu yönlüdür. Ben senden daha çok milliyetçiyim-ulusalcıyım yarışı içersinde sağ siyaset dilini kullanarak içinden çıkılmaz bir yol almaktadır. Oysa bu söylemlerdir bizleri bu noktaya getiren.


Türkiye günlerdir 'şehit-deprem haberleriyle meşgulken hükümet fırsattan istifade neler yaptı biliyor musunuz? 
           Ölümlerden rant bu olsa gerek!

1- Deniz Fenerindeki tüm tutuklular sessizce serbest bırakıldı.
2- Tüm Hizbullah tutukluları serbest artık. Hepsini bıraktılar.
3- Kredi faizlerini son 5 yılın en üst seviyesine çektiler.
4- Memuru yapılan mesai zammı 10 kuruşa çekildi.
5- Öğrenci harçlarına yapılan zam son 10 yılın en yüksek seviyesiyle yasalaştı.
6- Tam 7 kalem eşyaya yüzde 14 – 17 arasında zam yapıldı.
7- Kaddafi'nin yakalanıp linç edilmesinden dolayı Libyalı muhaliflere daha önce gönderdikleri 300 milyon doların yanında 80 milyon dolar daha yardım gönderildi.
8- Deniz Fenerinin eski savcılarına (tutuklamaları yapan) soruşturma açılması netleştirildi.
Ve bunlar bilinenler peki ya bilinmeyenler?
Durmak yok, yola devam...



İyi Uykular Türkiye...

 









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder