Meclis Toplantısı, Esnaf Toplantısı, 1–5–6
Mayıs Günleri Konulu Yazı
Nisan
Ayı Belediye Meclis Toplantısı Kararları
13 Nisan da yapılan Belediye
Meclis Toplantısından birkaç konuya değinmek istiyorum.
Denetim-Faaliyet raporunun
görüşülüp onaylanması.
Geçtiğimiz yıl denetim raporu
denetim komisyonu tarafından görüşülüp mecliste oylanarak geçti. Faaliyet
raporu ise yalnızca halkla ilişkiler birimi kapsamında tutularak 1 ret oy 24
kabul oyu ile geçti. Reddeden meclis üyesi CHP’li belediye meclis üyesi H.E dir.
Gerekçe olarak faaliyet raporunun yalnızca halkla ilişkilerin yaptığı işler
olarak sunulmasıydı.
İkinci konuysa belediyenin
önceki yıllar söz verip de yapmadığı ortak aklı yaratılmaması. MHP meclis üyesi
O.O. sorusu üzerine Başkanın kendisini savunarak kent konseyinin işlevsiz
olduğunu, bunu benim tarafımdan hayata geçirilmesinin doğru olmayacağını, ama
böyle bir talebinde olmadığını söyledi. Bundan tam yedi yıl önce birkaç
toplantısı yapılan kent konseyinin işlememesi, konusunu atlayan başkan sorumluluktan
kaçmasıdır. Çünkü o dönem tüm toplantılarına ben de berberler odası adına
katıldım. Kent konseyinin hayata geçmemesinin diğer bir nedeni de, o dönmem ki
kaymakamımız HACIMÜFTÜOĞLU’nun engellemeleridir.
Hacımüftüoğlu ağzından aktarıyorum. Kent konseyi belediyenin üzerinde bir oluşum değil demiştir. Önerileri tavsiye niteliğinde olur. Bu çıkışıyla o gün oluşacak kent konseyinin önü tıkanmıştır. Bu engelde belediye yönetimini rahatlatacak olmalı ki, bir daha ne halk toplantıları yapılmıştır, ne de kent konseyi toplantıları... O günden bu güne yerelimiz oligarşi yönetim anlayışına yönetiliyor. Eğer o dönem kent konseyi hayata geçseydi, dört kişinin aldığı kararlar uygulanırlığı olmayacaktı. Yani kentin tüm kararları ellerin de sihirli değnekleri olan oligarşi yönetmemiş olacaktı. Sayın O.O. ortak akıl, ortaklıktan ne anladığınızla ilgilidir. Kent kazanımlarının paylaşımı yoksa ortaklığı olur mu?
Hafta Tatil Ruhsatı Talebe Göre
Değerlendiriliyor. Ama Bazı Mesleklerin Talebi Reddediliyor
Geçtiğimiz 18 Nisan günü kadın
berberlerinin topladığı 36 imzalı dilekçe belediyemize verildi. Konunun
içeriği: Faklı meslek guruplarına göre uygulama yapılmasıydı.150. 00 TL olan
hafta tatil ruhsatının düşürülmesi konusunda ki kadın berberlerinin talebi
Belediye Başkan Yardımcısı Latif Çakmak tarafından komisyonda görüşülmeden
reddedildi. Tüm imza sahiplerine gönderilen dilekçede yasanın 20.00.TL den
800,00 TL kadar belediye meclisinin yetkisinde olduğu, kadın berberlerinin
150,00 TL karar alındığı bildirilmiştir. Geçtiğimiz yılda bir başka esnaf
gurubunun talebi meclis tarafından değerlendirilmiş ve fiyatı düşürülmüştür.
Burada belediyemizin çifte standart davranışı çok net olarak görülmektedir.
CHP Milletvekili Özgür Özel’in
Katılımıyla Esnaf Kahvaltı Toplantısı Yapıldı
CHP İlçe Örgütünün ve Merkez
Çarşı esnafının düzenlediği esnaf kahvaltısında, esnafın sorunları konuşuldu.
Ayakkabıcılar arastasında konuşulan konulara biraz değinerek genel bir
değerlendirme yapmak istiyorum. B.Ali Kuloğlu’nun arastanın 100 yılık tarihi
olduğunu ve artık eski dostlukların kalmadığından yakındı. Ahilik kültüründen
bahsedilirken Vehbi Bakırlıoğlu’nun da bir yaşanmış hikâyeden bahsetti.
Dedesinin yaşadığı hikâye şöyle, birinin borç para istediği ve aldığı parayla
aynı işi yapan birinden alış veriş yapmaya gittiğini ve dedesinin buna çok
bozulduğunu söyledi. Bunun geçmiş tarihlerde işi olmayan esnafın iş yapması
için kimi ahi kültürüne sahip olan kişilerin kullandığı yöntem olduğu
söylendi.
Şehrimizden bir basının
mensubunun soru sormadan dinleme cihazı uzatarak milletvekilinden görüş aldığı
sırada, bana da Özel’e soru sorma imkânı sunmuş oldu. Vekilimiz Özgür Özel
meclis çalışmalarından bahsederken değindiği bir konu esnaflarla ilgiliydi.
Büyük alış veriş merkezleriyle ilgili yasanın çıkarılamadığını ve bu konuda
çalışmaların olduğunu söyledi. Bende küçük esnafın yaşadığı sorunun bir sistem
sorunu olduğunu ve mevcut sistemin 2007 yılından buyana çöktüğünü, nerede
duracağının da belli olmadığını söyledim. Akhisar’da plan değişikliğinin
yapıldığı yere CHP’nin de belediye meclisinde oy verdiğini bu konuda ne
düşündüğünü bu sorumluluktan nasıl kurtulacaklarını sordum. Verilen cevabın pek
tatmin edici olmadığını belirtmek istiyorum. Partililerinin muhalif bir
çizgisinin halk tarafından yanlış anlaşıldığını, bu yüzden böyle bir karar
almış olacağını söyledi. Genel merkez düzeyinde böyle politikalarının
olmadığını söyledi.
Değerlendirmem: Öncelikle “esnaf ” kavramına bir açıklık getirmek
istiyorum. Benim sorunlarını dile getirdiğim esnaflar küçük esnaf ve
sanatkârlar-zanaatkârlardır. Büyük esnaf tüccar, ticaret odası-ticaret
borsası-aktif-genç iş adamlar değildir. Burada bir ayrım yapmamızda yarar var,
emeğini ve sanatkârlığını-zanaatkârlığını yapanlarla, para ile tüccarlık
yapanlar aynı kefede değerlendirilemez. Bizlerin sattığı emeğe ve
sanata-zanaatkârlığa dayalıdır ve zamanla yarışılan işlerdir. Diğerleri ise
üretilen artı değer üzerinden parayla para kazanmaktır. Onun için mevcut düzen
ve sistem partilerinin yaptığı toplantıların adı esnaf diye kullanılıyor,
aslında kendileri tüccar esnafıdır.
Akhisar’a özgü bir halk
değimini 100 yıllık arastaya sormak isterim. “Bizim oğlan anlayışı” geçmişten
bu güne süre gelmiştir. Şimdi ise Akhisar’da yaşayanlar bu şehri yönetmekteler
gerek belediye, gerekse siyaset kurumların da kararlar almaktalar. Bizim
oğlanların dışında ilçemize bir saldırı var. Hatta bunlar, ülke insanları da
değil. Bu tekelci vahşi saldırıya nasıl önlem almak istersiniz. Yerli
Akhisarlılara dahil olan, önceki yıllar da Yunanistan’dan, Yugoslavya’dan,
Bulgaristan’dan göç edildi. Sonraları köylü Yörük, kara denizliler Laz doğu
kökenliler Kürtler geldi. Bunlar bu coğrafyanın ve bu dünyanın emekçi insanları,
pastayı paylaşırken ben ve bencillik duygularımıza engel olamadık.
Ötekileştirildiler, dışlandılar ve hor görüldüler. Ama şimdi ülkemize ve
ilçemize gelmeden tekelci kapitallerin oturdukları yerden ilçemizin tüm
ekonomisini ve zenginliklerini hortumluyorlar ve bunları yaparken bizlerin
seçtiği kişiler de önlerini açmak için ortak kararlar alıyorlar.
Çözüm: Bulunduğumuz şehri
yaşanabilir bir şehir yapma için şovenist, milliyetçi, ulusalcı, ırkçı ve dinci
duygulardan uzak durarak, emekçiye ve paylaşmaya dayalı bir kültürün mutlaka
oluşturmalıyız. Yoksa ne öz değerlerimiz kalacak, ne de birbirimize olan
saygınlığımız. Elin tekelci oğlu bizleri teslim alarak şehrimizde at
oynatacaklar.
Dünyada, Ülkemizde,
İzmir’imizde, Manisa’mızda 1 Mayıs
KÜBA
1Mayıs birlik dayanışma günü
coşkuyla kutlandı. Dünyanın birçok ülkesinde kutlanan 1 Mayıs işçi ve emekçi
bayramı eşitliğin ve özgürlüğün yaşandığı yer olan Küba’da renkli görüntülere
sahne oldu. Evet, ülkemizde ve ilçemizde sürekli yurtdışı gezileri yapan
yöneticileri, neden eşitliğin ve özgürlüğün yaşandığı yer olan Küba’ya
gitmezler, dünyada örnek alınacak ülkeler en başında Ernesto
Che Guevara- Fidel Castro’nun Ülkesi kalmıştır. Küba Elli yıldır özel mülkiyetin
olamadığı, sağlıkta ve eğitimde çok ileri ülkeler arasında yer almaktadır. Katil
ABD’in baskısına
rağmen onuruyla öz değerleriyle Dünya’da dimdik ayakta kalan tek ülkedir.
TAKSİM
Türkü’ye de Taksi katılımı
Avrupa ve Orta Doğu en yoğun katılımının sağlandığı yer olmuştur. Taksim de
yapılan 1 Mayıs Orta doğuda yaşanan emperyalist baskı ve zorbalıklara karşı
verilen en ciddi cevap olmuştur. Ayrıca Taksim Ülkemizin işçi sınıfının
sembolik yeri ve onurunun kırıldığı bedel ödendiği yerdir. 1977 1 Mayıs’ın unutmayan
işçiler ve emekçiler, bu yıl yine taksimi 12 Eylül’e götüren sürecin başlangıcı
olduğunu hatırlatmıştır.
İZMİR
Ege bölgemizin gözde
şehirlerinden olan İzmir’de harika katılımının ve coşkunun
yaşandığı yer oldu. Yaklaşık 70 bin kişinin katılımının sağlandığı yer,
Gün Doğdu Meydanıydı. Coşkunun
hat safa çıktığı zaman da saatler 14.00’ü gösterdiğinde tüm ülkedeki 1 Mayıs
alanlarında aynı anda ortak tek slogan atılarak “FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZ’A” tüm
ülke de tek bir ağızdan haykırılmıştır.
MANİSA
İlçemiz de 1 Mayıs günü
EğitimSen’in organize ettiği katılıma dört araçla katılmıştır. İlk yürüyüş
Manisa EğitimSen’in önünden başlamak üzere Manolya meydanından öğretmen evinin
önüne kadar coşkulu bir miting’i erken bitirerek İzmir’in coşkusuna coşku
katarak taçlandırmıştır.
ANTİKAPİTALİST MÜSLÜMAN GENÇLİK
Ülkemiz de bu yıl 1 Mayıs da
ilginç bir gelişme yaşandı. “Antikapitalist Müslüman gençlik” 1 Mayıs da
biranda çıktı ortaya, neden acaba bu güne kadar sınıf mücadelesinin yaşandığı alanlarda
olmayanlar, neden acaba biranda bizde varız demiştir. Acaba Dünya da gelişen
sınıf mücadelesinde kendi tabanlarının kayacağından korkmaktalar mıdır?
Not: Mayıs’tır içimizi burkturan, aynı 30 Mart
kızıldere gibi; 6 Mayıs katliamına engel olamadılar, ama tarihe adlarını altın
harflerle kazıdılar. Şimdi ise Mahir-Hüseyin-Ulaş-Deniz-Yusuf-İnan-İbrahim ve
diğer devrimciler gibi binlercesi var.
Bir başka Mayıs’ta üzüntümüz Fikri Sönmez dir. Aynı Mahirler gibi devrimci yolda yürüyerek Fatsa öyküsünü yazmıştır. Ceza evi sürecinde işkencelere dayanamayıp kalp krizinden hayatını kaybetmiştir. Anıları mücadelemize ışık olsun. Unutmadık unutturmayacağız.
Fikri Sönmez Bu Şafaklarda link http://www.muhalefet.org/haber-fikri-sonmez-bu-safaklarda-14-2325.aspx
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder